Gizli oylama
Rusya’da Sovyetler dönemi. Yurttaş İvan oyunu kullanmak üzere seçim sandığının bulunduğu yere gitmiş. Eline kapalı bir zarf tutuşturmuşlar. “Şu sandığa da atacaksın” demişler. Ivan zarfı açmaya kalkmış. Sandıkta görevli parti yetkilisi çok sert çıkmış “Ne yapıyorsun yoldaş? Bu açık oylama değil, gizli oylama”
Liberal Demokrasi Endeksi
Yukardaki fıkra o dönem Sovyetler Birliği’nde demokrasi olmadığını göstermek için anlatılırdı. Gerçekten seçim, bir ülkede demokrasinin varlığı için gerekli koşuldur; ama yeterli değildir. Bir rejimin değerlendirilmesinde başka faktörleri de göz önüne almak gerekir. .
İsveç’te Gothenburg Üniversitesi’nde bir kuruluş
(V-Dem Institute) demokrasi için kapsamlı bir endeks geliştirilmiş. V-Dem (Varieties of Democracy) endeksinde kullanılan beş endeks şöyle:
1- Seçimli demokrasi endeksi (Electoral democracy index): Bu endeks ile seçim ve seçimi etkileyecek faktörler değerlendirilmektedir. Bu endeksin oluşturulmasında yurttaşların ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, seçim mekanizmasının düzgün ve adil olması faktörleri kapsamlı olarak irdelenmektedir.
2- Özgür düşünce bileşeni endeksi (Liberal component index): Bu endeks, kişilerin yasalar önünde eşitliğini, yargının yürütmeyi denetlemesini, yasamanın yürütmeyi denetleme kapasitesini irdelemektedir.
3- Eşitlik bileşeni endeksi (Egalitarian component index): Bu endeks ile temel hakların( civil liberties) sosyal sınıflar arasında dağılımının eşitliği; gücün cinsiyet, sosyo-ekonomik pozisyonlar, sosyal gruplar arasında dağılım eşitliği; kaynakların dağılımındaki eşitlik değerlendirmektedir.
4- Katılımcı bileşeni endeksi (Participatory component index):Bu endeks halkın demokratik sürece, seçimli, seçimsiz katılımını değerlendirir. Sivil toplum kuruluşlarına katılım, yerel yönetimlere katılım ve yerel yönetimlerin gücü hesaba katılır.
5- Danışma bileşeni endeksi (Deliberative component index): Bu endeks, nedene dayalı gerekçelendirme, karşıt görüşlere saygı, danışılan konuların kapsamı, kamu yararı ve toplumun demokrasiye bağlılığı boyutlarını kapsamaktadır.
V-Dem’in oluşturduğu “Özgür düşünce demokrasisi endeksi” (Liberal democracy index) işte bu beş endeksin bir bileşkesidir.
Türkiye ve diğer ülkeler nerede?
V-Dem, son çalışmasını 179 ülke için yapmış. Bu çalışmanın sonucu “Democracy Report 2022” olarak yayımlandı.
“Liberal democracy Index” değerlendirmesinde tepedeki 10 ülke şöyle: 1-İsveç, 2-Danimarka, 3-Norveç, 4-Kosta Rika, 5-Yeni Zelanda, 6-Estonya, 7-İsviçre, 8-Finlandiya, 9-Almanya,10-İrlanda.
“Liberal democracy Index” değerlendirmesinde en alttaki 10 ülke ve sıralamadaki yerleri şöyle:169-Bahreyn, 170-Tacikistan 171-Suudi Arabistan, 172-Çin, 173-Türkmenistan, 174-Suriye, 175-Belarus, 176-Yemen, 177-Afghanistan 178-Kuzey Kore, 179-Eritrea.
Bu endekse göre Türkiye demokrasisi 179 ülke arasında 147. sırada. Demokrasimizin acıklı durumunu tam anlayabilmek için üst sıralarda yer alan bazı ülkeleri görmek gerek: 36-Yunanistan, 118-Irak, 134-Libya, 142-İran, 144-Mısır, 146-Bengaldeş.
Neden buradayız?
V-Dem kuruluşunun 2022 raporunda on yıl öncesi ile karşılaştırmalar yapılıyor. Türkiye, demokrasi açısından endekste yer alan dört boyutta da gerileme kaydetmiş. Yaşadıklarımızı ve yaşamakta olduklarımıza bakınca bu sonuç kaçınılmaz. Bunu görmek için bu endeksi oluşturan sadece iki endekse bakmak yeterli.
Örneğin, “Seçimli demokrasi endeksi”ne bakalım. Bu endeks içinde “Seçim mekanizmasının düzgün ve adil olması” konusu değerlendirilirken “Seçim yöneten kurulların özerkliği” (Electoral Management Bodies Autonomy) ve “Seçim yöneten kurulların kapasitesi” (Electoral Management Bodies Capacity) diye iki bileşen var. Yüksek Seçim Kurulu 2017 Anayasa referandumunda damgasız oy pusulalarını geçerli saymıştı. Yine aynı Kurul 2019 yılında yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, ilçe belediye başkanlığı ve muhtarlıklar için yapılan seçimde garip bir karar vermişti. Aynı zarftan çıkan dört oy pusulasına bakıp sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmişti. Bu iki karar “seçim mekanizmasının adilliği”ne gölge düşürmeye yeter. Yine aynı endeks içinde ifade özgürlüğü değerlendirilirken “Hükümetin medyayı sansürlemesi çabası”(Government sensorship effort-Media) faktörüne de bakılıyor. İşte RTÜK de bu faktöre olumsuz katkıda bulunmakta. Eğer gündeme gelen internet yasası da meclisten geçerse “Hükümetin interneti sansürlemesi çabası”(Government sensorship effort-Internet) faktörünün katkısı ile endekste “Şahtı, şahbaz oldu” durumu yaşayacağız. Son yaşanan konser yasakları da ifade özgürlüğüne darbe vurmaktadır. Başka bir deyişle dış güçlerin önyargısına gerek yoktur; “Kendim ettim, kendim buldum” olgusu vardır.
Öte yandan "Özgür Düşünce Bileşeni Endeksi”nde yasama ve yargının yürütme üstündeki dizginleyici etkisi ölçülmektedir. Ülkemizde güçlerin (Yürütme-Yasama-Yargı) ayrılığı ortadan kalkmış olduğu için endeksin bu kısmında da sınıfta kalıyoruz.
Demokrasi önemli mi?
Peki, toplumlar için demokrasi önemli mi? Hem de nasıl… Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar aşağıdaki somut bulguları ortaya koymakta:
Demokrasinin hakkıyla yaşandığı ülkelerde yoksulluğun azaldığı, kişi başına milli gelirin arttığı, eşitsizliğin azaldığı, ekonomide sağlam ve öngörülebilir büyümenin olduğu görülmektedir.
Yine bu ülkelerde halk, otoriter rejimlerdekine göre daha eğitimlidir, eğitime ayrılan kaynaklar daha fazladır.
Otoriter rejimlerde tek adamlar içerde sıkışınca kolayca savaşlara girerken, demokratik yönetimlerin savaşa girme olasılıkları daha düşüktür.
Demokratik ülkeler iklim değişiminin getirdiği olumsuz etkileri en-aza indirme konusunda daha duyarlıdır.
Sonuç
Söz konusu endekse göre ülkemizin yeri rahatsız edici olabilir. “Dış güçlerin bir oyunu; biz yerli ve milli kendi endeksimizi çıkaralım” diyen de çıkabilir. Ama ülkemize yatırım yapacak yabancılar da değerlendirmelerinde “köşesinde gereğini yapan” gazetecilerin, televizyonlardaki “Temelli yorumcular”ın ya da masal okuyan politikacıların görüşlerine değil, bu tür endekslere bakıyorlar.
İçinde bulunduğumuz ekonomik açmazdan, zehirli kutuplaşma ikliminden çıkmada ilk adım demokrasimizi geliştirmek olmalıdır.