Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bölgesel düzeydeki gelir dağılımı ve yaşam koşulları araştırmasını da açıkladı. Türkiye ortalamasını yansıtan açıklama daha önce açıklanmıştı.
Türkiye ortalamasını yansıtan araştırma, zaten benzer ülkelere göre çok daha bozuk olan gelir dağılımının daha da bozulduğunu ortaya koymuştu. Gelir dağılımı göstergeleri global kriz dönemiyle yarışan yer yer o dönemin de üstüne çıkan bir bozulma olduğunu gösteriyordu.
Daha önemlisi veriler, gelir dağılımındaki bozulmaya yaygın bir yoksullaşmanın eşlik ettiğini de ortaya koyuyor. Gelir eşitsizliğindeki uçurum sadece en zengin kesimlerin daha da zenginleşmesi yüzünden değil, aynı zamanda orta gelir gruplarını da kapsayan ve en alt gelir gruplarında iyice derinleşen bir yoksullaşmayla ortaya çıkmış.
Bölgesel veriler, hem bölgeler arası eşitsizliğin arttığını, hem de bölgesel düzeydeki yoksullaşmanın ne kadar derin ve yaygın olduğunu ortaya koyuyor:
- Bu araştırmadaki gelir miktarları 2019 yılına ait olduğu için, ortalama hane gelirlerindeki reel değişimi, TÜİK’in Düzey 2 coğrafi bölge sınıflamasındaki 26 bölgenin her birinin kendi 2019 yılı 12 aylık ortalama enflasyonuna göre hesapladık. Ortaya çıkan tablo yoksullaşmanın ne kadar yaygın ve alt gelir gruplarında aşırı ölçüde derin olduğunu somut olarak gösteriyor.
- Tablodaki rakamların üçte ikisinden fazlası eksi rakamlar. Yani ilgili bölgenin ilgili gelir dilimindeki hanelerin gelirinin bir yıl öncesine göre reel olarak azaldığını gösteriyor. Reel olarak yoksullaşan gelir dilimlerindeki haneler, Türkiye çapında toplam hanelerin yüzde 65’ini oluşturuyor.
- 26 bölgenin 7 tanesinde yüzde 10’luk gelir dilimlerinin tamamında hane geliri reel olarak düştü. Adeta toptan yoksullaşan bu bölgeler TR62 (Adana, Mersin), TR71 (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir), TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat), TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt), TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari). 81 ilin 25’i bir anlamda toptan yoksullaşan bu bölgelerde yer alıyor.
- TR52 (Konya, Karaman) ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgelerinde ise yüzde 10’luk bir gelir dilimi hariç 9 gelir diliminde reel gelir kaybı var.
- En düşük gelir dilimlerindeki reel gelir kaybının hem daha yaygın hem de daha şiddetli olması, gelir dağılımındaki bozulmanın şiddetini de artırıyor. 26 bölgenin 2’si hariç tamamında, en yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan hanelerin geliri reel olarak düştü. 26 bölgenin 22’sinde ikinci yüzde 10’luk gelir dilimindeki haneler daha da yoksullaştı.
- En yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan hanelerdeki reel gelir kaybı TR71 (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir) bölgesinde yüzde 25.25, TR52 (Konya, Karaman) bölgesinde yüzde 24.56, TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinde yüzde 24.52, TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinde yüzde 23.27, TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) bölgesinde yüzde 22.27, TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak) bölgesinde yüzde 20.24 ve TR62 (Adana, Mersin) bölgesinde yüzde 20.22 gibi yıkıcı boyutlara ulaşıyor. Bu bölgelerdeki illerin Anadolu’nun en önemli sanayi ve tarım illeri olması ayrıca dikkat çekici bir nokta.
- 26 bölgenin 22’sinde hanelerin en yoksul yüzde 10’u ile en zengin yüzde 10’u arasındaki gelir farkı büyüdü.
- En yüksek yüzde 10’luk dilimler içinde 26 bölgenin en yüksek gelire sahip İstanbul’un geliri en düşük yüzde 10’lar içinde en düşük gelire sahip TR22 (Balıkesir, Çanakkale) arasındaki fark 38.5 kat. Bu fark bir önceki yıl 31.22 düzeyindeydi. Bir yılda makas ciddi ölçüde açılmış durumda.