Salı günü IMF blogunda Yapay Zekaya Hazırlık Endeksi yayınlandı. Grafikte genel durumu görebilirisiniz. Türkiye orta hazırlıklı diyebileceğimiz bir seviyede ve puanı 0.54. ABD 0.77 ve Çin 0.64 seviyesinde. Elbette bu tip bir endeksi objektif olarak hazırlamak çok zor ancak sıralama değişse de genel görüntünün değişeceğini sanmıyorum.
Şimdi bir süre için yapay zeka konusuna ara vererek son günlerin popüler tartışma konusu yurtdışı çıkış harçlarına değinmek istiyorum. Bu tartışma, tıpkı restoran protestoları gibi, özünden uzak bir tartışma. Çıkış pulları uzun bir zincirin son halkası. Bugün orta/düşük gelirli bir aileye mensup gençler veya ebeveynlerinin pasaport çıkartması, her geçen gün alma ihtimali azalan bir vizeye baş vurması, görece ucuz hava yollarından bilet alması, bir otel veya yaşı gençse hostelde kalacak yer ayarlaması ve bu yolculuk için yanına harçlık alması günümüz şartlarında zaten çok zor. Bu nedenle çıkış harcının 15 TL veya 1500 TL olması temelde bir anlam ifade etmiyor. Zira zincir son halkada kopmuyor.
Kaliteli bir eğitimin çok pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak eğitim bitse bile bilgilerimizi güncel tutmak için alacağımız kitaplar, ki önemli kısmı yabancı menşeli, Amazon’da en az 1000 TL maliyete ulaşıyor. Bu durumda bir kesim görgüsünü, dünyanın geri kalanı ile ilişkilerini, bilgisini vs artırıp güncelleyebilirken daha büyük bir kesim X’ten edindiği Lozan’ın gizli maddeleri! veya çok gizli Petrodolar Anlaşmasına! dair “bilgilerle donanıyor”. Gelir eşitsizliği bir yana bilgi dağılım eşitsizliğin çok yüksek olduğu bir toplum olma riskini taşıyoruz. 2024 Nisan’ında piyasaya çıkan The road to Freedom adlı kitabında Stiglitz politik sistemin ve vergilerin toplumda nasıl elitler yaratabileceğine ve iyi bir vergi sistemi ile bunun nasıl önüne geçilebileceğine çok sık değiniyor.
Yapay zeka konusuna geri dönelim; Daron Acemoğlu ve Simon Johnson İktidar ve Teknoloji isimli kitaplarında yapay zekanın çalışanların verimliğini artıracak şekilde mi yoksa çalışanların ikamesi olarak mı kullanılacağını yoğun bir şekilde tartışıyor. Evrensel temel gelir gibi tehlikeli kavramlar da bu tartışmalarda önemli rol oynayacak. Ancak asıl demek dikkat çekmek istediğim konu bilgi gibi çok stratejik bir emtia ekonomik ve teknolojik gelişmeler neticesinde tüm dünyada çok ufak bir kesimin elinde toplanabilir. Bu tip bir kümelenme tarihte şimdiye kadar görülen en tehlikeli ayrışmalardan bir tanesi olacaktır.