Gelin bugün ağaçlarla oyalanmayıp ormana bakalım!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Sık sık verdiğim bir örnek var. Futbolla ilgilenenler de gayet iyi bilir. Bir maçta futbolcular arasında itiş kakış yaşanıyorsa hakem tüm oyuncuları görebileceği şekilde biraz uzaklaşır. Futbolculara çok yaklaşır, hele hele aralarına girerse yanında ya da arkasında olan biteni gözden kaçırır çünkü. Hakem futbolcular arasındaki hareketleri biraz uzaktan izleyip artık kart mı gösterir, uyarıyla mı yetinir, ona göre karar verir.

Yani amaç ağaçların arasında kalıp ormanı gözden kaçırmamaktır.

Ama günlük hayatı böylesine basit bir kuralla götürmek mümkün olmuyor. Dalıveriyoruz günlük koşuşturmaya; ne gün ne olacak, yanıt bulmaya çalışıyoruz. Üstelik öylesine çabuk öğütüyoruz ki gündemi...

Bakın bir ay önce seçim sonuçlanmamıştı bile. Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi buydu. Sanki üstünden çok zaman geçmiş gibi değil mi... 

Seçim sonuçlandı, bazı muhalefet partilerinde kazan kaynamaya başladı, ekonomide yönetim ve anlayış büyük ölçüde değişti, para politikasında U dönüşü gündeme geldi. Başladık faiz ne kadar artırılacak, diye tartışmaya. Aylarca adeta papatya falı açıldı Mehmet Şimşek göreve geliyor-gelmiyor diye. Ardından Merkez Bankası Başkanı değişti ve bir ay önce çoğumuzun adını bile duymadığı bir isim başkanlık koltuğuna oturdu. 

Son birkaç günü asgari ücret ne olacak sorusuna yanıt bulmaya çalışarak geçirdik. O da belli oldu. Şimdi sırada memur ve emekliye yılın ikinci yarısında verilecek zammın oranı var. 

Bütün bunlar; yönetimde kimin olacağı, nasıl bir ekonomi politikası uygulanacağı, zam oranlarının hangi düzeyde belirleneceği özünde yaşam kalitemizi etkilemeye dönük adımlar. Amaç tek; daha refah içinde, daha huzur dolu bir yaşam sürebilmek. 

Peki bunu ne ölçüde sağlayabiliyoruz? Gelin itişip kakışan futbolculardan uzaklaşan hakem gibi yapalım, tek tek gelişmelere bakmak yerine nasıl yaşadığımızı, Dünya’da değilse bile Avrupa’da hangi konumda olduğumuzu ortaya koyan çok temel bir veriye odaklanalım. Yani büyük fotoğrafa bakalım.

Avrupalı 100, biz ise 70’i hiç geçemedik

TÜİK, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi-Eurostat hesaplamaları doğrultusunda oluşturulan satınalma gücü paritesinin 2022 yılına ilişkin geçici sonuçlarını açıkladı. 

Bu sonuçlarla birlikte Avrupa ülkeleri nerede, biz neredeyiz; bir kez daha görmüş olduk.

Satınalma gücü paritesine göre kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla endeksi AB üyesi 27 ülke için her zaman olduğu gibi 100 kabul ediliyor. Tabii ki önemli olan AB ortalamasına göre bizim yerimiz...

TÜİK’in dünkü açıklamasından öğreniyoruz ki AB ortalaması 100 olan endeks, Türkiye için 69 düzeyinde. 

Avrupalı bir anlamda 100 birim harcama gücüne sahipken, bizim gücümüz 31 birim daha eksik ve 69.

Ama bir gerçeğe de vurgu yapalım. Geçen yılın geçici sonuçlarına göre 69 olan harcama gücümüz, önceki yılların bir miktar üstünde. 2022 öncesindeki beş yıla bakalım...

Satınalma gücü paritesine göre GSYH endeksi 2017’de 67, 2018’de 64, 2019’da 59, 2020’de 62, 2021’de 63 düzeyinde bulunuyordu.  

Dolayısıyla 2022’nin 69’luk endeksi son yılların en yükseği; ancak ne var ki 60’larda gezinmenin ötesine geçemiyoruz. 

Avrupa’da neler var neler!

Karşılaştırma yapılabilmesi için AB ülkelerinin yanı sıra üç Avrupa Serbest Ticaret Birliği-EFTA üyesi İsviçre, İzlanda ve Norveç ile aday ülkeler olarak Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk, bir de potansiyel aday ülke olarak Borsa-Hersek'in durumu da açıklandı. 

Tam listeye bakınca hani bizi kıskanmaktan bir haller olan ülkeler var ya, bunların başında da Almanya geliyor ya, gözümüz bu ülkenin endeksine kaydı. Almanya’nın endeksi 117, yani bizim endeksimizden yüzde 70 daha yukarıda...

Aslında Almanların "Bize gıpta ile bakıyorlar" dediği ülkeler de yok değil! Hani nedense hep daha iyi durumdakiler gıpta ediyor ya...

Örneğin Lüksemburg, endeksi 261.

Örneğin İrlanda, endeksi 233.

Örneğin Norveç, endeksi 212.

Herhalde Almanlar da bu ülkelere bakıp bakıp “Bunlar bizi kıskanıyor” diyordur, sahi diyor mudur; yoksa kıskanıldığını hissetmek yalnızca bize mahsus bir saplantı mı? 

En diptekiler

Türkiye 2022 için 69 olarak ölçülen endeksle Yunanistan’ı geride bıraktı. Yunanistan’ın endeksi 68 düzeyinde.

Avrupa’nın satınalma gücü paritesine göre kişi başına GSYH endeksi en düşük ülkeleri ise Arnavutluk (34), Bosna-Hersek (35), Kuzey Makedonya (42), Sırbistan (44) ve Karadağ (50).

Tüm yazılarını göster