Gelecek gideceği aratır mı?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Ve nihayet gidiyor işte... Heyecanlanmayın hemen yalnızca 2020’den söz ediyorum.

Her ne kadar 30 Aralık’tan 31 Aralık’a geçmekle 31 Aralık’tan 1 Ocak’a geçmek arasında hiç fark yoksa da bir takvim belirlemişiz işte ve umuyoruz ki çok şey değişecek.

Umut bu kez yalnızca fakirin değil, tüm insanlığın ekmeği!

★★★

Bir nükleer felaket yaşamazsak...

Dinozorları yok eden türde bir göktaşının altında kalmazsak...

Covid-19 yerini Covid-20’ye ya da adı her ne olacaksa yepyeni ve daha beter bir virüse bırakmazsa...

Kişisel olarak başımıza bir felaket gelmezse...

İş bulursak, aş bulursak, ekonomimizi biraz düzeltebilirsek 2021 pekala 2020'den daha iyi bir yıl olur.

Hani Bektaşi babasının kendisine verilmek üzere getirilen iki testi şarabın ilkinden bir yudum alıp “Bana diğerini verin, onu tatmaya gerek yok, çünkü bundan kötü olamaz” demesi gibi 2021 şu an için 2020'den kötü olabilir mi?

Ama kendimizi öyle fazla da kaptırmayalım. Hele hele “Aşı da bulundu, yaza kalmaz her şey normale döner” diye sorunu bıçakla kesip atabileceğimizi hiç düşünmeyelim. Koronayı yensek bile, ekonomide uğradığımız tahribatı gidermek kolay mı olacak sanıyorsunuz.

★★★

Birkaç gün izin rica ediyorum. 4 Ocak 2021’de yeniden buluşacağız.

Her zaman gelen gideni aratmaz...

Ne insanlarda, ne zamanda...

O yüzde 2021’e daha umutlu bakalım, en azından bakmaya çalışalım.

Hep birlikte...

Şimdiden mutlu yıllar...

Tüm yazılarını göster