Dr. İsmail PAMUK-YMM
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-a maddesine göre, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir. Aynı Kanunun 12/2 maddesi uyarınca, bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için; hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerekir.
Kanun hükmünde geçen hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği şartı; Türkiye’de ifa edilen bir hizmetin yurt dışında faydalanılmak üzere Türkiye dışına çıkarılmış olması şeklinde anlaşılmalıdır.
Hizmet ihracatına ilişkin istisna, yurt dışındaki müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edilir. Hizmet faturalarının firma yetkililerince onaylı fotokopileri veya dökümlerini gösteren liste verilir. Bu belgelerin istisnanın beyan edildiği dönemde beyanname verme süresi içinde bir dilekçe ekinde ibrazı gerekir. İstisnanın beyanı için, hizmete ait ödeme belgesinin (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu değildir.
KDV Genel Uygulama Tebliğinde yapılan açıklamalara göre, hizmet ihracatına ilişkin istisna, hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir. Beyan, yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği dönem beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 302 kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak suretiyle yapılır.
Hizmet ihracatının beyan dönemini açıklayan KDV Genel Uygulama Tebliği’nin yukarıdaki paragrafında yer alan iki cümle tetkik edildiğinde, bir husus göze çarpmaktadır. Bu husus; ilk cümlede “hizmetin ifa edildiği” ifadesinin kullanılmasına karşılık, ikinci cümlede “hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği” ifadesinin kullanılmış olmasıdır. Diğer bir ifadeyle, ilk cümlede yer almamasına karşılık, ikinci cümlede “hizmetin tamamlandığı” ifadesi mevcuttur.
Kanaatimizce bahse konu ifade, geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen mallara yapılan hizmetlerin beyan dönemiyle bağlantılıdır. Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı I’in 30/01/2012 tarihli ve B.07.1.GİB.0.01.54-130-2 sayılı özelgesine göre, geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen araçların iç dizayn işlemlerinin yapılarak yurt dışına gönderilmesinin, diğer şartların da yerine getirilmesi kaydıyla, hizmet ihracatı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu türden işlemlerde, faturanın düzenlendiği vergilendirme dönemi ile hizmet yapılan malın yurt dışı edildiği dönem farklı olabilmekte ve bu durum da yorum farkına ve dolayısıyla ihtilafa yol açabilmektedir. Bu neviden hizmetlerde KDV istisnasının, malın yurt dışı edildiği dönemde beyan edilmesi icap etmektedir. Zira geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen araçların iç dizayn işlemlerinin yapılması halinde bir hizmet ifası söz konusu olmakla birlikte, bahse konu araçlar yurt dışı edilmediği sürece hizmeti yapanın uhdesinde kalmaları, diğer bir deyişle ifa edilen hizmetin yurt dışında faydalanılmak üzere Türkiye dışına çıkarılmamış olması nedeniyle tamamlanmış bir hizmetten bahsetmek olanaklı değildir. Ayrıca klasik anlamdaki hizmet ihracının aksine, bahse konu hizmetlerde, malın gümrük çıkış beyannamesi bulunmakta olup, yapılan hizmetin yurt dışına çıkarıldığı bu suretle ispat edilebilmektedir. Bu nedenle geçici ithalat rejimi kapsamında getirilen mallara yapılan hizmetlerde malın yurt dışı edildiği dönem, hizmetin tamamlandığı dönem olarak ortaya çıkmaktadır. Aksi durumda ise KDV iadesinin erken talep edildiği gerekçesiyle vergi ziyaına sebebiyet verileceği unutulmamalıdır. Bu yönde Danıştay kararı da bulunmaktadır.