“Gaye, sanatı hayata tatbik edebilmek”

Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu ya da günümüzdeki ismiyle Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi… Türkiye’de Bauhaus Ekolü’nün simgesi… Yıllar yıllar önce hikâyesini ve amacını öğrendiğimden beri bende yeri çok farklı olan üniversite…

İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da açılan “En Büyük Bauhaus Okulu” kabul edilen Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, adı değişse de ekolün ilkeleriyle eğitime devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde de üniversitenin farklı bölümlerinden 122 sanatçı ve 140 eser ile hazırlanan bir karma sergi açıldı: “Ekol Tatbiki”.

Maltepe Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’ndeki sergi, 1 Kasım’a kadar gezilebiliyor. Farklı boyutlarda, farklı tekniklerle yapılmış, farklı imzaları olan eserlerin ortak yanı bir ekolü; Tatbiki ekolünü ve Tatbiki ruhunu yansıtmaları. Serginin afişinde 1957 yılından sonra konulan tirenin ardından gelen sonsuzluk işareti Tatbiki ekolünün sürdüğüne, süreceğine hatta sürdürülebilirliğine işaret ediyor.

Sergi fikrinin sahibi ve küratörü Berrin Aksu; afişte yer alan 122 ismin sergi hazırlık sürecinde ulaşabildikleri sanatçılar olduğunu belirtiyor. Ulaşamadığı sanatçı arkadaşlarını şimdiden gelecek yılın sergisine davet ediyor ve ekliyor:

“Bu bir ilk… Dileğim Ekol Tatbiki her yıl açılacak sergilere ilham olur, Bauhaus eğitimli sanatçı sayımız ve ürettikleri eserler her yıl çoğalır.”

Türkiye’nin yalnızca kurulduğu yıllarda değil, bugün de çok ihtiyaç duyduğu bir okul Tatbiki Güzel Sanatlar Fakültesi… Hikâyesini anlattığımda neden “ihtiyaç” sözcüğünü kullandığımın karşılığını bulacağını düşünüyorum:

Yıl 1957… Sanayileşmeye başlayan Türkiye’de üretimde tasarıma ihtiyaç duyulunca tasarımcıların yetişmesinin gerekliliği fark ediliyor. Bu gereklilik fonksiyonel sanat eğitimi veren bir kuruma ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Amaç, endüstrinin ihtiyaç duyduğu tasarımları estetik değerleri koruyarak üreten yaratıcı tasarımcılar yetiştirmek…

Okul fikri aslında 1930’ların ortalarında doğmuş. Sait Yada, Emin Barın, Ferit Apa açılması düşünülen Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nda öğretmen olmaları için Gazi Terbiye Enstitüsü Müdürü İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu tarafından seçilerek devlet bursuyla Almanya Leipzige Akademie für Graphische Künste und Buchgewerbe’ye gönderiliyorlar. 1942’de yurda döndüklerinde Almanya’da eğitim aldıkları okulların bir benzeri olacak Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nun Türkiye’de açılması için yaptıkları araştırmaları Mesleki Teknik Öğretim Genel Müdürü Ferit Saner’e sunuyorlar. Böylece Tatbiki’nin temeline ilk harç koyuluyor.

1954’te İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sabri Oran; Stuttgart Teknik Üniversitesi’nde öğretim görürken tanıdığı, Bauhaus Ekolü’nü çok iyi bilen ve eğitimde çağdaş yöntemler uygulamış sanatçı Prof. Schneck ile bağlantı kurarak Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nun organizasyonunda danışmanlık yapmasını öneriyor. Prof. Schneck kabul ederek 1955’te Türkiye’ye geliyor ve İstanbul’daki birçok okulda eğitim sistemini inceliyor. Sonuç, 42 sayfalık bir raporda anlattığı sanata, zanaata, sanayiye, gündelik hayata katkı sağlayacak bir okulun Türkiye için gerekli olduğu…

Yani bize özgü bir Bauhaus… Bauhaus 1919'da Almanya'nın Weimar kentinde mimar Walter Gropius tarafından kurulan ve 1933 yılına kadar varlığını sürdüren bir sanat ve tasarım okulu ve akımı. Temel amacı sanat, zanaat ve teknolojiyi birleştirerek hem sanatsal hem de işlevsel eserler yaratmak. Sonuçta Bauhaus, özellikle endüstriyel üretim süreçlerine uygun, pratik ve minimalist tasarımların öncüsü olarak da değerlendiriliyor…

1 Kasım 1955’te yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Prof. Schneck, Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nu kurmak, okulun öğretim kadrosunu ve öğretim programlarını belirlemek için göreve başlıyor. Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nda görev yapacak yabancı hocalar, Stuttgart Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğretim üyeleri arasından seçiliyor…

1957 yılında Beşiktaş’ta eğitime başlayan Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu’nda Dekoratif Resim, Grafik Sanatlar, Seramik, Tekstil Sanatları, Mobilya ve İçmimarlık olmak üzere beş bölüm bulunuyor. 1962 yılında eğitim programında yenilemeler yapılarak dört yıllık lisans eğitimine geçiyorlar. Kurumun hedefi, çağın gereksinim duyduğu yaratıcı, araştırmacı, yenilikçi ve uygulamacı bireyler yetiştirmek. Bu amaçla eğitim programları sürekli yeniliyor. Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu, 20 Temmuz 1982 tarihinde yüksek öğretim yasası kapsamında, Marmara Üniversitesi bünyesine katılıyor.

Okul; 60'lı yılların başından itibaren ülkenin sanat ve henüz o şekilde telaffuz edilmeyen tasarım gündeminde önemli bir yer almaya başlıyor. Yine bu dönemde üniversitelerde endüstri tasarımı kavramından söz edildiğini biliyoruz.

O yıllarda bir dergide Tatbiki için şöyle yazılıyor:

“Gaye, sanatı hayata tatbik edebilmektir.”

Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nun kurucusu, kuşaklar boyu sanatçı yetiştiren ünlü sanatçı, hocaların hocası Prof. Mustafa Aslıer (1926-2015) okulun gayelerini şöyle anlatıyor:

“Yaşama ve çalışma çevremizde kullanılan her çeşit mamul, eşya, alet ve makinelerle çalışma ve yaşama mekânımıza güzel görünüş verecek, mesleklerinin maddelerini iyi tanıyan, bu maddelerin işleme tekniklerini bilen, yaratma ve yapma kabiliyeti gelişmiş, sanatçı elemanlar yetiştirmek. Okul içinde geliştirilen yaratıcı çalışmalarının ve yetiştirilen elemanların memleket endüstrisi ve el sanatlarına olumlu etkisini sağlayacak tedbirler almak…”

Aslıer Hoca’nın söyledikleri bugün de geçerli değil mi?

Tüm yazılarını göster