G7 buluşması - Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı

Dr. S. Armağan VURDU DEVR-İ ÂLEM

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ayın son günlerinde G7 ülkeleri bir araya geldi. Dönem Başkanı Almanya'nın ev sahipliğinde Bavyera-Elmau'da düzenlenen G7 Zirvesi’ne Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada ile AB’nin devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky çevrimiçi olarak; Endonezya Devlet Başkanı G20 Dönem Başkanı olarak katılım sağladı. Ayrıca Arjantin, Senegal, Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin devlet ve hükümet başkanları da zirveye katıldı. G7 zirvesi bu çalkantılı zamanlarda güçlü bir birlik sinyali göndermek için bir fırsat olarak değerlendirildi. Üç gün süren toplantılar sırasında, Ukrayna ve dış politikada iş birliği, enerji ve gıda güvenliği, iklim ve sağlığa yatırım, altyapı ve yatırım ortaklığı, küresel ekonomiyi ve uluslararası iş birliğini şekillendirme ve cinsiyet eşitliğini ilerletme çalışmaları, ele alınan konular arasındaydı. Zirve kapsamında kabul edilen Liderler Bildirisi'nin yanı sıra, Ukrayna'ya destek, küresel gıda güvenliği, temiz enerjiye geçiş, dayanıklı demokrasiler ile Ukrayna Kremençuk'ta bir alışveriş merkezine yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin ayrı bildiriler yayımlandı. G7 liderleri, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşı kınadıklarını bir kez daha vurguladılar. Ülkeler bu savaşın sona ermesine yardımcı olmak için Rusya’ya ciddi ve kalıcı yaptırımlar uygulamaya devam edeceklerini belirttiler. Ukrayna’ya destek konulu bildiride insani yardımlar ile mültecilere ve Ukrayna’nın acil savunma gereksinimlerine yönelik yardımların devam edeceği ifade ediliyor. Ayrıca, mali ve ekonomik destek kapsamında 2022 yılı için 29,5 milyar dolar tutarında destek ve küresel gıda güvenliği konulu bildiride de kırılgan grupları korunması adına bu yıl için 4,5 milyar dolar tutarında taahhütte bulunuldu. Toplam yardımın şu ana kadar 14 milyar doları aştığı belirtiliyor. Hükümetler, uluslararası kuruluşlar, küresel ve bölgesel girişimler, araştırma kurumları, sivil toplum, özel sektör dahil tüm ortaklar ‘Gıda Güvenliği Küresel İttifakı’nı desteklemeye davet ediliyor.

Liderler bu sene gerçekleşen zirvede Küresel Altyapı Ortaklığı’nı başlattıklarını duyurdu. Ortaklığın yüz milyarlarca doları harekete geçirerek dünya çapında insanların yaşamlarında fark yaratan sürdürülebilir altyapılar için imkan sağlayabileceği değerlendiriliyor. ABD Ortaklık için önümüzdeki 5 yıl içinde 200 milyar doları harekete geçirmeyi hedeflerken, G7 ortaklarıyla birlikte de küresel altyapı yatırımlarında 2027 yılına kadar 600 milyar doların harekete geçirilmesi planlanıyor. Bunun da sadece başlangıç olduğu, ABD ve G7 ortaklarının benzer düşüncedeki diğer partnerlerden, çok taraflı kalkınma bankalarından, kalkınma finansmanı kurumlarından, devlet varlık fonlarından vs. ek sermayeyi de tetikleyeceği belirtiliyor. Bu vesileyle düşük ve orta gelirli ülkelerde iklim değişikliğiyle mücadele etme ve küresel sağlığı, cinsiyet eşitliğini, dijital altyapıyı iyileştirme projeleri desteklenecek. Bu taahhütler, G7 ülkelerinin gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine daha fazla katılımı için ciddi bir başlangıç olarak görülebilir.

Küresel olarak iş birliklerinin sıkça görüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Küresel Altyapı Ortaklığı’nın Pekin'in gelişmekte olan ülkelerle ekonomik bağlar kurmak için on yıldan fazla bir süredir kullandığı Kuşak ve Yol Girişimine bir alternatif amaçladığı değerlendirmeler arasında. Planın gelişmekte olan ülkelere umut verdiği ifade ediliyor ancak Kuşak ve Yol ile eşleşip eşleşmeyeceği zamanla görülebilecek. Kuşak ve Yol Girişimi, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in 2013 yılında başlattığı Asya’dan Avrupa ve Orta Doğu’ya uzanan onlarca ülkeyi birbirine bağlayan fiziksel ve dijital altyapı oluşturmaya yönelik programı. Bu program kapsamında 1 trilyon dolar yatırım yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Avrupa'nın Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi planına sürdürülebilir bir alternatif oluşturma girişimi olan EU Gateway için de aynı dönemde 300 milyar avro seferber edeceği de toplantıda Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından tekrar dile getirildi.

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ilişkisi dünyadaki en büyük ikili ticaret ve iş birliği ilişkilerinden biridir. Ticaret ve teknoloji alanındaki iş birliğini geliştirmek hem ABD hem de AB açısından gelecekteki ekonomik büyüme ve istikrar için kritik öneme sahip. Bu nedenle AB ve ABD’nin 15 Haziran 2021'de Brüksel'deki zirvesinde duyurduğu AB-ABD Ticaret ve Teknoloji Konseyi (TTC) önemli bir gelişme. TTC'nin amacı, ticareti ve yatırımı geliştirmek; teknolojik ve endüstriyel liderliği güçlendirmek; yeniliği artırmak; gelişen teknolojileri ve altyapıyı teşvik etmek ve ortak demokratik değerlere dayalı uyumlu standartları ve düzenlemeleri teşvik etmek olarak belirtiliyor. TTC'nin öncelikleri arasında teknoloji standartlarının, güvenilir yapay zekanın, açık, güvenilir ve güvenli bir İnternet'in desteklenmesi ve dezenformasyon, yabancı bilgi manipülasyonu ve müdahalesiyle mücadele yer alıyor. TTC’nin AB ve ABD'nin ticaret ve teknolojiye yönelik temel yaklaşımlarını koordine etmesi ve ortak demokratik değerlere dayalı bu alanda transatlantik iş birliğini derinleştirecek bir forum işlevi görmesi bekleniyor.

Tüm yazılarını göster