Tüm dünyanın pandemi şokunu yaşadığı ilk dönemde iki Türk girişimci, lüks restoranları müdavimlerinin ayağına götürmek için Fuudy’yi kurdu. 12 restoranla başladıkları maceraları bir yılda 650 restorana çıktı. Müşterilerinin sadece yemek siparişine değil yaşam sitili içindeki ihtiyaçlarına cevap vermek üzere Fuudy, ilk etapta karanlık mağaza olarak adlandırılan “dark store” ları faaliyete geçiriyor, ardından da “dark kitchen”larla şefler online siparişleri kişiye özel sunmaya hazırlanıyor.
Yeme içme dünyasının tanınmış isimlerinden, Lucca ve Cantinery markalarının kurucusu Cem Mirap ile güçlerini birleştirdiklerini anlatan e-ticaret alanından İlker Baydar, “Pandemi henüz ilan edilmişti ki fikrimizi geliştirdik. 2020 yılının mayıs ayında da şirketimizi kurduk. İlk siparişlerimizi aynı yılın eylül ayında aldık. 12 restoranla başladığımız yolculuğumuz, ilk yılımızı doldururken 650 restorana ulaştı” diyor.
İnsanların ikonik mekanlara hem görmeye hem de görünmeye gittiğini söyleyen Baydar, şunları anlatıyor: “Ama müşteriler lezzet bağını evlerinde de istediler. Lüks mekanlar ilk bizimle online sipariş işine girdiler. Bir de mekanlarda müdavimlik kavramı var. İnsanlar fiziksel ortamda çok yer değiştirmezler. Ama pandemide evleri, ofisleri sabit olduğu için yeni yeni yerlerin tatlarına açık oldular. 150 bin müşterimize ikonik restoranların yemeklerini taşıdık. Hatta bu restoranlar müşterileri için QR kodla ambiyansı sağlamak için müzikler de yolladılar. Mesela Sunset’in suşisini bizimle servis ettiğinde müziğini de müşterilerine böylece yollamış oldu.”
8 önemli yatırımcıları olduğunu dile getiren Baydar, “Seed yatırım turumuzu 7.1 milyon dolarlık değerlemeden 1.1 milyon dolarlık yatırım alarak tamamladık. Fuudy’nin yatırımcıları arasında fintech sektörünün bilinen isimlerinden Barbaros Serdar Özbuğutu (İyzico), lüks moda sektörünün köklü markasının temsilcilerinden Can Hakko, yatırım sektörünün tanınan isimlerinden Actera Grup ortaklarından Yağız Çekin ve teknoloji yatırımının etkin isimlerinden Mehmet Kösem gibi sektör liderleri yer alıyor. Hatta teknolojiden bir kadın yatırımcımız da var ama ismini açıklamıyoruz. Tüm bu yatırımcılarımızla aynı vizyonu paylaşma prensibimiz var” şeklinde konuşuyor.
Hem Bodrum'da, hem Levent'te
Müşterilerine belli bir hayat sitili üzerinden servis verdiklerini dile getiriyor Baydar ve “100'ü aşkın ürün tarladan masaya da servis ediyoruz. Size tarladan çok iyi taze sebze de satın alabiliriz Gaziantep’ten biberiye de. Hatta içecekleri de. Deneyimin bütünselliğine inanıyoruz. Buna Bodrum Gölköy başladık. Ayrıca bu hafta da personelimiz Akmerkez Macro’dan siparişleri elleriyle seçecek bir saatte teslimatta bulunacak. Levent Nida Kule Call Center’ımızın bulunduğu yerde dark store dediğimiz, online siparişle alışveriş yapılan ancak fiziki olarak gelinip alınamayan mağaza uygulamamız da başlıyor” şeklinde konuşuyor.
'Dark Kitchen'lar Türkiye'de de pişirecek
Fuudy’nin üzerinde çalıştığı yeni bir iş de teslimatta IoT ile yemeklerin ısılarını ayarlayabilmek. İlker Baydar, “Yazılım alanında da iyileştirmeler yapacağız. Biz damak tadı sunuyoruz. Bazı yemeklerin soğuk, bazılarının sıcak servis edilmesi lazım. Şimdi üzerinde çalıştığımız bir iş var. 2 yıl içinde de bu teknolojiyi hayata geçireceğiz. Kuryelerimiz artık 3 farklı ısıda yemek taşıyabilen teknolojik ürünler kullanacak. Sıcak yemek de istiyorsunuz, yanına dondurma da. Burger ve kola söylüyorsunuz, biri sıcak biri soğuk aynı yerde taşınıyor. Yeni teknolojimizle müşterimiz yemeğin kaç derecede servis edildiğini de görecek” diyor. Baydar ayrıca istihdamlarının 100 kişi olduğunu ancak kendilerine hukuk muhasebe gibi alanlarda dışardan danışmanlık verenlerinde 35 kişi olduğunu belirtiyor. “Biz kendimizi tüketicilerin hayat sitillerini kolaylaştıracak bir iş, teknoloji şirketi olarak görüyoruz” diyen Baydar, sözlerini “Türkiye 300 yılda bir yakalanabilecek bir şansa sahip, o da genç nüfusu. Gençlerin işsizliği yüksek. En önemli çıkış bu alanda girişimcilikle olacak. Biz de ekosistemimizde daha çok iş üretmek istiyoruz. Sürdürülebilirlik adımları atacağız. Paketlere kadar bu alanda etkin olacağız” şeklinde tamamlıyor.
Üç farklı ısıda yemek taşıyacak teknoloji
Pandemi sonrası insanların lüks damak tadı ihtiyaçlarını internetten sağlamaya devam edeceklerini söylüyor İlker Baydar. Baydar’ın dikkat çektiği önemli bir konuda Barcelona ve Berlin gibi kentlerde “karanlık mutfak” olarak tercüme edebileceğimiz “dark kitchen” deneyimini Türkiye’ye getirme istekleri. Bayar, bu konuda şunları söylüyor: “Sevilen lezzetleri alışa geldiğimiz tatlarla online kurulmuş mutfaklardan alabileceğiz. Yurtdışındaki başarılı örneklerde sanal markaları online satıyorlar. O marka ünlü hale geliyor. Ama gidip almaya kalksanız yok, online sipariş vereceksiniz. Yani marka olmuş tako’yu yerinde yiyemiyorsunuz. Ayrıca markalı restoranlar, tek bir noktada sanal mutfak oluyorlar. Bu deneyimi Türkiye’ye sunacağız.”