Aralarında Türkiye’nin de olduğu turizmi incominge yani yurtdışından turist almaya dayalı ülkelerde seyahat endüstrisinin lokomotifi konaklama sektörüdür.
Yabancı zincir oteller Türkiye’de konaklama sektörü ile yakından ilgileniyor. Türkiye’de yılda ortalama 100 yeni otel açılıyor bir o kadar da yeni otel yatırımı için teşvik belgesi alınıyor.
Yabancı zincirler bu otellere bünyelerindeki markaları vermek için bir birleriyle yarışıyor. 23 yabancı zincir Türkiye’nin 49 ilindeki 440 otele bünyelerindeki markalarından birini vermiş. (Franchise) Bunların yarısı Hilton ve Wyhndam’ın bünyesindeki markalardır.
Yabancı zincirlerin Türkiye’deki varlığı ağırlıklı olarak şehir otellerinde ve franchise şeklindedir. Kıyı bölgelerindeki oteller büyük oranda yerli firma ve markaların elindedir.
Yabancı zincirlerin Türkiye’ye gelmeleri, markalarını getirmeleri iyi bir şey.
Ama bu yalnız franchise şeklinde oluyor.
Yabancı zincirlerden yalnız ikisi Türkiye’de konaklama alanına doğrudan yatırım yapmıştır. Bunlar TUI ve FTI’dır ikisi de aynı zamanda tur operatörüdür.
TUI’nin 16’sı mülkiyeti ile birlikte tamamı kendisine ait olan üçü de Akra ile ortak olan toplam 19 otelde yatırımcıdır.
FTI da bünyesindeki MP Hotels üzerinden bir kısmı mülkiyetinde bir kısmı kiralık ve işletme şeklinde 12 otelde yatırımcıdır.
TUI Rusya’dan ayrılıp Fun&Sun olarak faaliyet gösteren grup son dönemde konaklama alanına girdi.
Rusya’daki Türk kökenli tur operatörleri ayrı tutulursa tur operatörleri ve otel zincirlerinin Türkiye’de konaklama sektörüne gösterdiği ilginin franchise ile sınırlı olduğu görülüyor.
Türkiye’ye gelen ilk yabancı zincir Hilton 68 yıldan bu yana bünyesindeki markaları otellere franchise olarak verilmek üzere getirdi ama hiç yatırım yapmadı.
Türkiye’nin konaklama alanında yabancı zincirler için önemli bir pazar olduğunu kendileri de söylüyor.
Markalarını kiralama karşılığında (franchise) Türkiye’deki otellerden yılda 100 milyon doların üzerinde gelir elde eden yabancı zincirler ellerini taşın altına koyup yatırım da yapmalı.
Bu arada bir yandan yabancı zincirleri yatırım yapmaya özendirip yeri geldiğinde onları buna zorlarken bir yandan bu kadar önemsedikleri, kendileri için ilk sırada olduğunu söyledikleri halde Türkiye’ye neden yatırım yapmadıklarını kendimize sormamız gerekir.
Yabancı yatırımcı bir ülkede yatırım yapacağı zaman elde edeceği kârın yanında yatırımının güvencede olduğuna da inanması gerekir.
Son dönemde Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bile tanınmadığı ülke haline geldiği Türkiye’ye yabancı yatırımcının ne kadar güveneceğini bu açıdan düşünmek gerekir.
Ama konaklama alanına yabancıların yatırım yapmamasının yalnız son dönemin bir konusu olmadığı da bir gerçektir. 68 yıldır Türkiye’de olduğu halde hiç yatırım yapmamış olan Hilton buna örnektir.