Fosil yatırımlar olması gerekenden %120 daha fazla

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve enerji alanında çalışan düşünce kuruluşları Production Gap (Üretim Açığı Raporu) adında bir rapor yayınladı. Rapor, Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretim planları arasındaki farkı değerlendiren ilk rapor niteliğinde.

Ülkelerin kömür, doğal gaz ve petrol yatırımı planları ile iklim krizini önlemek için gerekli olan emisyon miktarlarını karşılaştıran rapor, aradaki farkı “üretim açığı” olarak niteliyor. Raporda; en fazla fosil yakıt üretimi yapan Çin, Rusya,

ABD, Hindistan, Avustralya, Endonezya, Kanada ile güçlü iklim hedefleri bulunan Norveç, Almanya, Birleşik Krallık değerlendiriliyor. Bu değerlendirmelere göre, ülkelerin fosil yakıt planları olması gerekenden çok daha fazla. Ve eğer bu planlar hayata geçerse, 2030 yılında, 1.5°C hedefi için gerekli olan miktardan yüzde 120 daha fazla fosil yakıt üretimi yapılmış olacak.

Raporun mesajı net: Petrol, kömür ve gaz üretimi planlarından vazgeçmeden iklim krizi ile mücadele etmemiz imkansız. Paris Antlaşması'nın hedeflerini tutturabilmek için, bu üretim açığının kapanması gerekiyor. Ancak, rapora göre hiçbir ülkenin fosil yakıt üretimini hedeflere uygun bir şekilde azaltma planı bulunmuyor. Kömür, petrol ve doğal gaz arzına yapılan yüksek yatırımlar, fosil yakıt altyapısında kilitlenmeye yol açarak, emisyon azaltımını zorlaştırıyor. En büyük üretim açığı ise kömürde görülüyor. Birçok ülke kömürlü santraller başta olmak üzere kömür kullanımını sınırlandıran adımlar atsa da; kömür üretimi hala çok yüksek seviyelerde. Ülkeler 2030 yılında, ısınmayı 1,5°C derecede tutacak üretimin, yüzde 280 üzerinde kömür üretmeyi planlıyor.

Fosil yakıt üretimindeki sınırsız büyümenin, iklim değişikliğini durdurmaya yönelik çabaları zayıflattığı ortada. Raporun başyazarlarından ve Stockholm Çevre Enstitüsü ABD Ofisi Direktörü Michael Lazarus’un dediği gibi, Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimi politikaları arasında büyük bir tutarsızlık bulunuyor. Yapılan projeksiyonlara göre, 2030 yılında ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimleri Ulusal Niyet Beyanları’nın (NDC) yaklaşık yüzde 10 üzerinde gerçekleşecek. Dolayısıyla ülkelerin bir an önce, sondaj ve çıkarma işlemlerini sınırlandırması, teşvikleri kaldırması ve gelecek üretim planlarını iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmesi gerekiyor. Stockholm Çevre Enstitüsü Genel Direktörü Måns Nilsson'a göre artan iklim mücadelesine rağmen fosil yatırımlarının bu derece yüksek olmasının en büyük sorumlusu hükümetlerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimine destek vermeye devam etmeleri. Nilsson’un dediği gibi “Derin bir çukurdayız, kazmayı bırakmalıyız. ”

Tüm yazılarını göster