Fed piyasalar açısından ilk sürprizini yaptı ve 2023 yılında iki faiz artışı olabileceğine dair bazı işaretler paylaştı. Fed başkanları her zaman için FOMC katılımcılarının görüşlerini yansıtan “tahminlere” çok fazla önem verilmemesi gerektiğini vurgular ancak önem verilmeyecekse ne gibi bir değeri olduğunu da açıklamaz.
Toplantı sonuçlarına geri dönersek bir süredir uyarmaya çalıştığım gibi varlık alımlarının azaltılması tartışmasının başladığını ve ardından bunun doğal sonucu olan faiz artışının artık gündeme geldiğini görüyoruz. 2023 yılı için 2 faiz artışı tahmini ise piyasanı beklemediği bir gelişme olduğu için hisse endekslerinde sert satışlar gördük. Ancak bugün itibarı ile Nasdaq yeni zirveler kaydederken S&P de zirvesinin hemen altında işlem görüyor. Bu rahatlamanın temelinde yine Fed’in ekonomik tahminleri var. Powell’ın ısrarla geçici olduğunu vurguladığı enflasyon 2021 yılında yüzde 2 hedefinin çok üzerinde gerçekleştikten sonra 2022 ve 2023 yıllarında yüzde 2 seviyesinin hemen üzerine olacak beklentisi söz konusu. Bu durumda Fed 2023 yılında 2 faiz artışına gitse bile reel faizlerin çok yükselmeyeceğini söylemek hatalı olmaz. Veya daha basit söylersek “tasarruflar enflasyona ezilmeye devam edecek”. Bu nedenle söylem korkutucu olsa bile FOMC toplantısı bir bütün olarak değerlendirildiğinde para politikasında büyük bir değişikikten bahsetmek mümkün değil.
Önümüzdeki bir kaç ay içinde varlık alımlarının azaltımasına yönelik kararı da duyacağız. Ancak unutulmaması gereken bir nokta ABD Hazinesi’nin 2022 yılında toparlanan ekonomiye paralel olarak daha az borçlanacak olması. Yani Fed varlık alımlarını azaltsa bile oransal olarak hala piyasada ciddi bir oyuncu olmaya ve finansal koşulları gevşek tutmaya devam edecek. Bu finansal varlıklar için olumlu olsa da uzun vadede olumsuz bir gelişme ancak bu yazının konusu değil.
İlginç bir gelişme ise Fed sıkı para politikasından bahsetmiş olsa da piyasanın tamamı bu konuşmaya göre pozisyon almış değil. Getiri eğrisinin hareketine baktığımızda eğrin kısa tarafı sert bir şekilde yükselirken uzun tarafının da düştüğünü yani temelde getiri eğirisinin yataylaştığını gördük. Bu beklenen bir hareket değil. Piyasanın Fed’in hata yaptığını fiyatladığını söyleyebileceğimiz gibi yüksek enflasyon beklentileri ile satılan 10 ve 30 yıllık vadeli tahvillerde Fed’in “sert çıkışı” neticesinde açık pozisyonların kapatıldığını söylemek de hatalı olmaz. Dahası ters repo ihalelerinde de net bir şekilde gördüğümüz üzere piyasada kaliteli teminat açığı var ve ABD sabit getirili varlıklara yönelik talep de yüksek seviyelerde. Ancak ekonominin performansına baktığımızda ABD 10 yıllıklarının yüzde 1.50’nin altında değil yüzde 1.75 ve hatta daha üzerinde olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle Fed kaynaklı volatilite sona ermiş olsa da tahvil piyasası kaynaklı dalgalanmaları daha çok konuşacağız.