.........flasyon

Şant MANUKYAN Ekofobi

En son Larry Summers’ın da uyarısı ile stagflayon korkusunun piyasalarda en yaygın ve baskın korku haline geldiğini görüyoruz. Çarşamba günü Fed Başkanı Powell Kongre konuşmasını tamamladıktan sonra Senatör Warren “yüksek enflasyon ve düşük işsizlikten daha kötüsü yüksek enflasyon ve milyonların işsiz kaldığı bir resesyondur, umarım Fed buna neden olmaz” diyerek genel korkuyu bir kez daha seslendirdi.    

Peki Google arama trendlerinde patlayan ve herkesin temel korkusu haline dönen stagflasyon gerçekleşebilir mi? Kavramın tanımını yaparak vaktinizi almayacağım, zaten pek çok analiz stagflasyonun ne olduğu ile başlıyor. Elimizde gerçek bir vaka diyebileceğimiz tek örnek 1970’ler. Zaten stagflasyon kelimesi de bu tarihten bir kaç yıl önce ortaya çıkmış bir kavram. Birinci çeyrekte küçülen ABD ekonomisinin ikinci çeyrek performansı da çok zayıf. Küçülme olmasa bile, ki ihtimal dahilinde, büyüme 1% seviyesinin altında görünüyor. Enflasyon da 1980 öncesi yöntemlerle hesaplandığında aslında 1970 seviyelerinin çok altında değil. Yani herkesin stagflasyon uyarısı yapması temelsiz bir korkuya dayanmıyor. Ancak yine de 1970’ler örneği ile net farklar da var. Öncelikle 1970’ler altın dolar arasındaki bağın kopartılması ile başlıyor. Bu durum doların değerine yönelik ciddi soru işaretlerinin ortaya çıkması ve ardından doların zayıflamasına neden oluyor. Şu anda dolar benzer bir statüde değil. Karşılaştırmamız gereken ikinci nokta ise iş gücü piyasasının durumu. Malumunuz 1970’lerde en önemli sorunlardan bir tanesi ücret artışları enflasyon sarmalı. Çalışanların verimliliğinden daha yüksek bir zam enflasyonu artıran niteliğe sahip. Ancak o dönemde sendikalaşma oranı grafikte gördüğünüz üzere bugün ile karşılaştırılamayacak kadar yüksek. 

             

Bugün de Fed’in en dikkatle takip ettiği noktalardan bir tanesi ücretlerin artış hızı olmasına rağmen ücretler yükseliyor zira ekonomi kuvvetli, Covid sonrası iş gücü piyasası çok sıkışık. Son zamanlarda ortaya çıkan yavaşlama işaretleri neticesinde pek çok şirket işe alımları dondurduğunu açıkladı. İkinci aşamada işten çıkartmalar başlayacak ve bu durumda ücret artışları da yavaşlayacak. Buna itiraz edecek kadar kuvvetli bir sendikal yapı da artık yok. Petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş en büyük benzerliklerden bir tanesi. Ancak o tarih Batıya ambargo uygulayan OPEC’ti bu kez Batı Rusya’ya uyguluyor.              

Öte yandan diğer emtia fiyatlarında net gerilemeler söz konusu. Ve son olarak 1970’lerde Fed geç kalmaktan ziyade, zira faiz artışları ile enflasyonu kovalıyor, sorunu anlamakta zorlanmıştı veya siyasi nedenlerle çözümü uygulamak istememişti. Bu kez Fed geç kalmış olmasına rağmen sorunun ne noktaya gelebileceğini gördüğünü düşünüyorum. Herkesin gördüğü stagflasyon riskini Fed de görüyor. Toparlasam stagflasyon uyarıları kesinlikle yersiz değil ve özellikle petrol fiyatlarının seyrine bağlı olarak gerçekleşebilecek bir risk. Ancak benim ana senaryom değil. Çoğunluğun yanında olmamak bazen riskli olsa da önemli fırsatlar da sağlayabiliyor. Stagflasyon senaryosunu satın almasam da yüksek enflasyonun tahammül edilebilecek süreden daha uzun bir süre bizimle kalması kaçınılmaz görünüyor.

Tüm yazılarını göster