Fiyatlar artarken enflasyon oranı işte böyle düşecek

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Enflasyon oranındaki düşüşün fiyatların gerilemesi olarak algılanması isteniyor. Bir kesim bilmediği için, bir kesim de her görüşe koşulsuz itaat etmeye hazır olduğu için bunu doğru sanabilir. İkinci gruptakiler ikna edilemez. Ama bilmeyenlere bilgi aktarmak için güncellediğimiz bir grafiğe yer verelim istedik, bir kez daha...

Her ay yeni oranlar açıklandıkça ve “Bakın enflasyonu nasıl düşürdük” denilmeye devam edildikçe biz de bu grafiği tekrar tekrar vereceğiz. Bilen biliyorsa da, bilmeyen öğrensin ve kafalara kazınsın, diye...

Yıllık enflasyon oranının düşmesi matematiksel bir gerçektir. Ne sihir var bu düşüşün arkasında, ne oranlarla oynama.

Ama bu düşüşün arkasında herhangi bir ekonomik önlem de yok. Dolayısıyla bir başarı da yok.

Önce enflasyonu yükseltirseniz, gün gelir daha düşük oranlarla yıllık oran geriler. Bu her zaman böyle olmuştur.

Yıllık oran geriler ama fiyatlar gerilemez!

Enflasyonun düşmesi, fiyatların düşmesi demek değildir çünkü!

Bu iki kavramı, ya bilmediği için ya bildiği halde işine öyle geldiği için karıştıranlar var.

Bilmediği için bunu söyleyenlere anlatmaya çalışıyoruz.

İkinci gruptakilere ise söyleyecek sözümüz yok. Onlar siyaseten böyle yapıyor olabilirler.

Ama “Enflasyon geriledi, demek ki fiyatlar da geriliyor” görüşünü, gerçeği bile bile hiçbir çıkarı olmadığı halde savunanlara ise büyüklerimizin pek sık kullandığı ifadeyle “Allah akıl fikir versin” demekten başka çare yok.

Bakın nereden nereye...

Daha önce de birkaç kez yer verdiğimiz, adeta meşhur olan bir grafiğimiz var.

Grafikte kutular TÜFE'yi, yani fiyat düzeyini gösteriyor. Hayali sayılar değil bunlar, TÜİK’in açıkladığı TÜFE. Siz bu değerleri TÜFE olarak değil de aylık rutin bir gideriniz olarak da okuyabilirsiniz.

Aylık doğalgaz gideriniz, sigara paranız ya da benzin paranız...

2021’in ocak ayındaki örneğin benzin gideriniz 513 lira. Bir yıl önceye göre artış da yüzde 15.

2021’in aralık ayına geliyorsunuz; benzine artık ayda 687 lira ödüyorsunuz. Bir yıl önceye göre artış da yüzde 36’ya çıkmış.

Keyfiniz fena halde kaçmış durumda ama yapabileceğiniz bir şey yok.

2022 başlıyor ve fiyatlar artmaya devam ediyor, hem de ne artış. Kasım ayına geliyorsunuz, aylık benzin gideriniz 1.115 liraya fırlamış. Bir yıl öncesine göre artış artık tam yüzde 85 düzeyinde.

2022’nin aralık ayı... Akaryakıt istasyonuna yanaşıyorsunuz söylene söylene. Bakıyorsunuz pompaya, deponuz artık 1.115 liraya değil 1.128 liraya doluyor, biraz daha zam gelmiş. Ödüyorsunuz paranızı ve biniyorsunuz arabaya, bir haber:

“Aldığımız önlemlerle enflasyon hızla düştü. Kasımda yüzde 85 olan yıllık artış aralıkta yüzde 64’e inecek...”

Arabada yalnızsınız, istediğiniz gibi konuşabilirsiniz, serbest; siz de öyle yapıyorsunuz:

“Daha beş dakika önce benzin aldım, fiyat artmış, enflasyonun düştüğü de nereden çıkıyor!”

Oran aşağı, fiyatlar yukarı!

Benzin alan, doğalgaz faturası ödeyen, sigaraya para sayan vatandaş haklı; fiyatlar aşağı gitmiyor ama duyduğu hep şu:

“Bakın işte enflasyon geriledi...”

Söylenen doğru. Yıllık enflasyon oranı geriliyor gerilemeye ama bu fiyatların gerilemesi anlamına gelmiyor.

Zaten kimse fiyatların gerileyeceği gibi bir imada dahi bulunmuyor. Bunu vatandaş öyle anlasın istiyorlar yalnızca. Anlamaya hazır bir kesim de var. İşte onlar için kullanıyoruz ya “Allah akıl fikir versin” öğüdünü!

Fiyatlarda bir gerileme olmayacağı zaten resmi olarak da ilan ediliyor. Hükümetin 2023 yılı enflasyon hedefi yüzde 25. Çok iyimserdir, tutar tutmaz; o ayrı bir tartışma ama ortada yüzde 25’lik resmi bir hedef var. Yani hükümet diyor ki geçen yıl aralıkta 100 olan ortalama fiyat düzeyi bu yıl aralıkta 125’e çıkacak.

Fiyatların gerilemesi nerede peki?

Fiyatların gerilemediğini söyleyenler çoğaldıkça bu sefer de ortaya “Ama bakın Avrupa’ya, raflar boş” söylemi atılıyor. Bunu duyan Anadolu insanı Avrupa’da yaşayan akrabalarına herhalde gerçek böyle mi diye soracaktır. Sahi soracak mıdır?

Bu yıl sonu benzin alırken...

Her akaryakıt istasyonuna gittiğinde söylenen o vatandaş arabasını da değiştirme şansına sahip değil, mümkün mü yeni arabaya gücü yetsin! Eskiyen arabası daha çok benzin yakıyor ve o da her benzin alışta söyleniyor.

Yılın ilk ayları, arabada radyo dinleyen vatandaş bir habere denk geliyor:

“Bu yıl fiyatlar ortalama yüzde 25 oranında artacak.”

Vatandaş bir hesap yapıyor, benzinde de aynı oran olsa demek ki depoyu 1.128 liraya değil, 1.409 liraya dolduracak.

2023’teki fiyat artışının yüzde 25’te kalmayacağına ilişkin başka bir habere denk geliyor. 2023 enflasyonun en iyi ihtimalle yüzde 45 dolayında olacağı söyleniyor bu haberde. Benzin faturasına kafayı takmış olan vatandaş hemen yine hesap yapıyor, depoyu doldurmak için en az 1.600 lira vermesi gerektiğini görüyor. “Yüzde 25’te tutamazsınız artışı, yüzde 45'ler bile iyi sayılır” diyerek düşüncelere dalıyor:

“Hele şu seçim bir geride kalsın bakalım, kim kazanacak, kim ne yapacak, o zaman göreceğiz...”

Tüm yazılarını göster