TL geçen yıl dolar karşısında yüzde 35 değer kaybettikten sonra, bu yılbaşından itibaren de de yeni kayıplara uğruyor. Arkadaşımız Merve Yiğitcan’dan, ihracatı konu alan araştırma haberinden ihracatın düşük talep, yüksek fiyat kıskacında eridiği bilgisini alıyoruz. Haberde yer alan bilgilere göre 2023’ün ilk beş ayında ihracat değer bazında yüzde 3.4 miktar bazında yüzde 21 gerilemiş. Miktar bazında en büyük düşüş yüzde 40.6 ile çelik sektöründe yaşanmış. Miktardaki düşüşe karşın değerdeki düşüşün sınırlı kalmasına girdi maliyetlerinin artmasına bağlı olarak birim fiyatlarının yükselmesi etkili olmuş.
Rusya pazarının olumlu etkisi olan yapıda, Rusya verileri dışarıda tutulunca ihracatta daha dramatik bir miktar ve değer bazının ortaya çıktığı bilgisi de haberde yer alıyor. Bunu ilk 5 ay sonuçları gösteriyor. İlk 5 ayda sadece Rusya’ya yapılan ihracat yüzde 112 artarak 1.89 milyar dolardan 4 milyar dolara yükselmiş. Rusya etkisiyle Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine ihracatımız da aynı dönemde yüzde 58 oranında atışla 6.4 milyar dolardan 10.1 milyar dolara çıkmış.
TİM’den derlenen yılın ilk beş ay verileri ihracatımızın değer bazında yüzde 3 kayıpla 93.08 milyar dolardan 89,9 milyar dolara gerilediğini gösteriyor. Aynı dönemde miktar bazında kaybımızın da yüzde 21 olduğu bilgisi haberde yer alıyor. Ocak-Mayıs döneminde ihracatın 27 alt grubundan 22’sinde miktar bazlı düşüş yaşanmış en büyük kayıp yüzde 38.4 değer kaybıyla çelik sektöründe görülmüş. 2022yılının ilk beş ayında 9.5 milyar seviyesindeki çelik ihracatı bu yılın aynı döneminde 5.8 milyar dolara inmiş.
İhracattaki düşüşü geleneksel pazarımız Avrupa üzerinden de irdelemeliyiz. 2022 yılında toplam ihracatımızın yüzde 40,6’sı olan 103.1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğimiz Avrupa pazarına, bu yılın ilk yarısında 40.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişiz. Geçen yılın Avrupa’ya ihracatımıza ulaşmak için ikinci yarıda 60 milyar doların üzerinde ihracat yapmamız gerekiyor. Bizim için büyük önem taşıyan ihracat gelirlerimizi artırmak için başta Avrupa olmak üzere bütün ihraç pazarlarımızı gözden geçirip, eksiklerimizi giderme yollarını aramalıyız. İhracat pazarlarında büyük bir rekabetin bizi beklediğini bilmeliyiz.