İZZET Metcan, 1991 yılında yüksek lisans eğitimi yaparken İktisat Bankası’nın provizyon merkezinde gece çalışmaya başladı. Yeni yeni devreye giren banka ve kredi kartları için o dönemde telefon ve teleksle provizyon veriliyordu.
Akademisyenlik konusunda hocalarından sıkça çağrı alan İzzet Metcan, ekonomik koşulları nedeniyle 7-8 yıl İktisat Bankası’nda çalıştı. Bankacılık sektöründe yolu sonrasında da hep ödeme sistemleriyle kesişti. Arada doktoraya başladı ama bankacılıktan kopmadı.
Anadolu Kredi Kartları Merkezi, Egebank, Universal Kart Hizmetleri, Şekerbank, Kredi Kayıt Bürosu, Şeker Leasing, Şeker Bilişim, Aktif Bank, Alternatifbank görev yaptığı banka ve kurumlar oldu. 2016 yılında ayrılıp danışmanlık şirketi kurdu. “Ödeme sistemleri” ve “e-ticaret” danışmanlık hizmetleri verdi.
2016 yılında kurulan, 2017’de lisansını alan “PayPorter” markasının sahibi Hızlıpara Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş., pandemi öncesi İzzet Metcan’a danışman olması için başvurdu.
Şirketin kurucusu olan Savaş Döviz’in sahibi Mahmut Savaş, İzzet Metcan’dan danışmanlık isterken çerçeveyi şöyle çizdi:
- Biz işini düzgün yapan bir fintek olmak istiyoruz. Bizim için iş modeli hazırlar mısınız?
İzzet Metcan, PayPorter için iş modelini hazırlayıp sundu. Mahmut Savaş, modeli beğendi, Metcan’ı yokladı:
- Modeli çok güzel yazmışsınız. Bunu kim hayata geçirecek?
Metcan, şu yanıtı verdi:
- Ben size dışarıdan yardım ederim. Yalnız, işime karışmayacaksınız.
Savaş, çok geçmeden teklifini yineledi:
- Gelin Genel Müdürümüz olun.
Metcan, yine kadroya girmeden dışarıdan iş yapmayı tercih etti. Derken 2020 yılı sonunda PayPorter Genel Müdürlüğü görevini kabul etti.
İzzet Metcan’la buluştuğumuzda önce tesadüfen girdiği bankacılık sektöründeki öyküsünü paylaştı, ardından PayPorter’a geçti:
- PayPorter, temel olarak para transferi işlemleri yapar. 6493 sayılı Kanun kapsamında kurulmuştur. Yurt içi ve yurt dışında yaygın aracı kurum, temsilci ve şube ağıyla her türlü para transferi ve ödeme işlemlerine aracılık ediyor.
Daha çok bireysel para transferleri ile mikro ihracata dönük hizmet verdiklerini belirtti:
- Bizde maksimum transfer, 10 bin dolar veya 10 bin Euro düzeyindedir. Yurt dışında çalışanların Türkiye’ye para göndermelerinde, Türkiye’de çalışan yabancıların kendi ülkelerine transferlerinde devrede oluyoruz. Yani, genelde bireysel işlem yapıyoruz.
52 ilde 400’ü aşkın temsilcilik ve 4 şubelerinin olduğunu bildirdi:
- 2021 yılında işlem hacmimiz 650 milyon dolardı. 2022’de 4 milyar dolarlık düzeye ulaştı. 2022’de işlem hacmimizin artışında Rusya-Ukrayna savaşının da etkisi oldu.
185 ülkeye para gönderip, gelişine de aracılık edebildiklerini kaydetti:
- 2023’te işlem hacmimiz 1.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Transfer işlemlerinin yüzde 90’ı dolar, yüzde 6-7’si de Euro cinsinden oluyor. Kalanı da TL işlemlerinden oluşuyor.
Uluslararası para transferi işlemlerinin finteklere kayışının gerekçesini şu örnekle açıkladı:
- 1000 doları örneğin Özbekistan’a bankalar üzerinden 50 dolara gönderebilirsiniz. Bizim gibi kurumlarda bu maliyet 10 dolardır.
Geçen yıl 2.5 milyon adetten fazla yurt dışı para transferi işlemi yaptıklarını vurguladı:
- Yurt dışında 20’den fazla muhabir kuruluşumuz var. İşlemlerin yüzde 43’ü dijital kanallardan gerçekleşiyor. BKM ve MasterCard üyeliğimiz var.
Sadece bir kurumun işlem hacminin yıllık 4 milyar dolara ulaşması, finteklerin kendine açtığı alanın büyüklüğünü ortaya koyuyor…
Gün geçtikçe finteklerin işlem hacminin daha da büyüyeceği anlaşılıyor…
PAYPORTER Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Metcan, para transferinde EFT kurallarına bağlı olduklarını belirtti:
- Bizde MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurumu) ile bağlantı hep vardır. Para transferi için bize başvuranın yasaklı olup olmadığına mutlaka bakarız. Pasaport bilgilerini, banka hesap numaralarını mutlaka inceleriz.
Kurallara bağlılıklarını şöyle özetledi:
- İşin “gri alan”ında hiç yokuz. Örneğin, yurt dışında oynanan bahis paraları bize hiç giremez.
Şu noktanın altını çizdi:
- MASAK ayrıca son dönemlerde ödeme kuruluşlarını yakın takibe aldı.
PAYPORTER Genel Müdürü İzzet Metcan, Hollanda’da şirket kurduklarını bildirdi:
- Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Tacikistan’da doğrudan bankalarla anlaşmamız var. Hollanda’daki şirketimiz üzerinden Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de lisans almak istiyoruz.
Bu yıl ABD’ye dönük planlarının da olduğunu kaydetti:
- Hedefimiz yurt dışında da büyümek…
PAYPORTER Genel Müdürü İzzet Metcan, Filipinler’in para transferinde ilk sıralarda gelen pazarları olduğunu vurgulayınca nedenini sordum, yanıtladı:
- Evlerde hizmet vermeye, çocuk bakmaya gelen çok sayıda Filipinli var. Onlar paralarını bizim sistemden ülkelerine gönderiyor.
Türkiye’de para gönderilmesinde diğer önde gelen ülkeleri sıraladı:
- Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Özbekistan… Bu ülkelerden de ülkemizde çalışanlar biriktirdikleri parayı ülkelerine gönderiyor.
MESLEKTAŞIM Atilla Güner, basın danışmanı bir arkadaşına yardım için davetiyeyi gönderdi, dün sabah İYİ Parti kurucularından ve eski Genel Başkan Yardımcılarından Taylan Yıldız’ın düzenlediği toplantıya gittim. Yıldız, duyurusunu yaptı:
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bağımsız adayım…
1980 doğumlu Taylan Yıldız, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nin ardından Massachusetts Üniversitesi’nde endüstri dalında yüksek lisans yaptı. 2003’te Stanford Üniversitesi’nde işletme doktorası programına tam burslu kabul edildi.
Google’da 10 yıl çalışan Taylan Yıldız, 2017’de Meral Akşener’in çağrısı üzerine Türkiye’ye döndü, İYİ Parti’nin kuruluşunda yer aldı, Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. 2019-2023 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Meclis Üyeliği yaptı.
“Yarın İçin Şimdi Derneği”nin başkanı olan Yıldız, adaylığını açıklarken şu mesajı verdi:
- İstanbul’da 2 milyon seçmen sandığa gitmeyen seçmen var. Eski usul siyaset böyle küskün bir seçmen kitlesi yarattı. Hamaset ve nefreti körükleyen söylemlerle halk neredeyse iki farklı ülkenin evlatları gibi ayrıştırıldı. Küskün gençleri kazanmak için adayım.
İstanbul’daki gençleri kucaklayacak kampanya planladığını bildirdi:
- “Dijital demokrasi”yi esas alarak kampanya süreçlerine gençleri de dahil edeceğiz. Bir mobil uygulama ile “Her kararda sen varsın” diyeceğiz.
Şu noktanın altını çizdi:
- Atatürk’ün yolunu sorgulayanı da inanç sahiplerini manipüle etmeye çalışanı da yanımızdan uzak tutuyoruz.
Taylan Yıldız, kampanya bütçesinin kaynağının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
- Google’de çalıştığım 10 yıllık dönemde para biriktirmiştim. Türkiye’ye döndüğüm 2017 yılından beri döviz bozduruyorum.
Yıldız, seçim kampanyasına omuz verecek 8 bin gönüllü gencin olduğunu kaydetti:
- İBB Başkanlığına bağımsız aday olanların bugüne kadar aldığı en yüksek oy 2 bin 800 imiş. Benimle birlikte çalışacak 8 bin genç zaten hazır.
Yıldız’ın dijital ortamda, sosyal medyada gençlerden gördüğü ilgi sandığa ne kadar yansır acaba?