2017 yılı Şubat ayı başları, Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) Başkanı Hasan Kamil Hayali’nin davetiyle Trabzon’dayız.
Hakan Güldağ, Abdurrahman Yıldırım ve Şeref Oğuz’la birlikte “Trabzon Ekonomisini” konuşuyoruz. Çaykaralı olan Şeref Oğuz, söze şöyle girdi:
- Allah fındığı bize, aklı İtalyan Ferrero’ya vermiş. Fındık üretimimizle dünyada ilk sıralardayız ama sağladığımız gelir yıllık 2-2.5 milyar dolar dolayında geziniyor. Ferrero bizden aldığı fındıkla üretim yapıyor, 10-12 milyar Euro dolayında cirosu var.
Şeref Oğuz, bu sözleri üzerine salondaki izleyicilerin tepkisini çekti. “Allah fındığı bize, aklı Ferrero’yu kuran İtalyan’a vermiş” sözü, salondakileri üzmüştü.
Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün davetiyle, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin’in de rehberliğinde kentteki sanayi tesislerini gezerken Aycan Entegre Gıda AŞ'ye de uğradık. Batı Karadeniz Bölge Temsilcimiz Fikret Yazıcı ve arkadaşımız Murat Küçük de turda bize eşlik etti.
Aycan Entegre Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aycan ve kardeşi Mehmet Aycan’la birlikte 4 yıl önce 10 milyon dolar yatırımla kurdukları tesisi gezdik.
Mustafa Aycan, 2014 yılında İtalya merkezli Ferrero’ya satılan fındık devi Oltan Gıda’nın ortakları arasında olduklarını belirtti:
- Aslında o satış sırasında 5 yıl süreyle Türkiye’de Ferrero’ya rakip olacak bir işe girmeme konusunda taahhüt vermiştik. Ferrero, 3 yılın ardından bizim fındık işleme tesisi kurup, üretimin tamamını kendilerine satmamızı istedi. Biz de Düzce’ye gelip bu yatırımı yaptık.
Belediye Başkanı Faruk Özlü’ye döndü:
- Sayın Bakanım, iyi ki Düzce’ye bu yatırımı yapmışız. Tesislerimiz full Ferrero’ya çalışıyor.
Ferrero’nun Türk fındığına katkıları üzerinde durdu:
- Ferrero, fındıkta verimli üretimi bize öğretti. Dönüm başına 100-120 kiloyu pek aşamazdık. Ferrero’nun rehberliğinde dönüm başına fındık verimi 200 kiloya çıktı.
Ferrero’nun 80 dolayında ziraat mühendisini fındık bahçelerine yönlendirdiğini, verilen bilgilerin, rehberliğin işe yaradığını kaydetti:
- Biz Ferrero ile ilk çalışmaya başladığımızda mühendis arkadaşları babamın bahçesine götürdüm. Babam, “Ha uşağım, kalkmış bana akıl öğretiyi” dedi.
Ardından ekledi:
- Ferrero aslında fındıkta verimi, kaliteyi artırıcı çalışmaları kendisi için yapıyor. Sonuçta ortaya bir “kazan-kazan” durumu çıkıyor. Çünkü, Ferrero’nun sahada yaptırdığı çalışmalar bize de kazandırıyor.
Fındıkta dünyada Türkiye’nin karşısına rakip ülkelerin çıkmaya başladığına işaret etti:
- Türk fındığının dünya piyasalarındaki payı yüzde 85’lerde idi. Yüzde 60’lara indi. Ülkemizde fındık üretimini artırmak için çalışmalı, planlı hareket etmeliyiz.
Türkiye’nin dünyada tarımsal ürün gücüyle daha da öne çıkabileceğini savundu:
- Ormanlara da fındık dikelim. Üretimi artırmanın yolunu açalım. Biz üretimi artırmazsak başka ülkeler dünyadaki liderliğimizi elimizden alır.
Mustafa Aycan’a Ferrero’nun Türkiye’ye doğrudan yatırım yapıp yapmadığını sordum, bildiklerini paylaştı:
- Ferrero, kendisi de ülkemize doğrudan önemli yatırımlar yapıyor.
Aycan’ın anlattıkları, Ferrero’nun Türkiye’de fındık konusunda “akıl birliği” yaptığını ortaya koyuyor.
Ferrero’nun Oltan Gıda’yı alarak ülkemizde fındık işleme konusunda öne geçerken, ağaçların, bahçelerin verimliliği konusunda da katkı verdiği anlaşılıyor…
Burada ‘hangi millettensin’ diye sorulunca kimse kızmaz
HAKAN Güldağ, Fikret Yazıcı ve Murat Küçük’le birlikte Düzce’ye gittiğimizde Belediye Başkanı Faruk Özlü bizi AK Parti Milletvekili Ayşe Keşir’le birlikte karşıladı.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, memleketi Düzce’nin kültürel zenginliğine vurgu yaparken şöyle örnek verdi:
- Düzce’de ilk kez karşılaşanlar birbirine, “Hangi millettensin” diye sorar. Başka kentlerde belki böyle sormak sıkıntı çıkarabilir. Düzce’de bu soruya alışkınız. Çünkü, farklı kültürlerden vatandaşlarımız burada yaşıyor.
Faruk Özlü, Düzce’nin göç alan bir kent olduğunu belirtti:
- Göç alan şehirler, iyi şehirlerdir. Çünkü kalkınma var.
Düzce’nin 20 yıl önce il olduğunu anımsattı:
- İlçe iken bir gecede il olunmuyor. İl olmanın kültürel temelleri oluşuyor. Göç ile büyümek de kültürel entegrasyonla gerçekleşiyor.
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin de kentin kültürel, demografik zenginliğini şu bilgi ile perçinledi:
- Düzce’de 23 dil konuşuluyor.
Faruk Özlü, demografik zenginliğiyle ilgili bir başka örnek aktardı:
- Belediye meclisi listesi yapılırken kültürel zenginlik dikkate alınır. Tabiri caiz ise “her millet”ten temsilcinin girmesine özen gösterilir.
Ayşe Keşir, Düzce’nin konumuyla ilgili şu noktanın altını çizdi:
- Kuzey Marmara Otoyolunun devreye girmesiyle Düzce’yi artık “Doğu Marmara”da kabul ediyoruz. İstanbul-Düzce oldukça yakınlaştı.
Faruk Özlü, kentin turizm tarafının eksik kaldığını, bu konuya odaklanacaklarını bildirdi:
- Sapanca ile Bolu arası turizm açısından boş.
Ayşe Keşir sürdürdü:
- Düzce’de orta ölçekli turizm işletmelerine, otellere ihtiyaç var.
Özlü ekledi:
- Haftada 10 bin kişiyi turizm amaçlı Düzce’ye getirmeyi hedefliyoruz.
Düzce, bakanlık deneyimi olan Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün önderliğinde fark yaratma, çıtayı yükseltme konusunda yol alıyor…