Küresel piyasalarda yeni Koronavirüs (Covid-19) vakaları ve kısıtlama adımları, arz kısıtları, enflasyon endişeleri ve merkez bankaları politikaları takip edilen ana konu başlıkları olmaya devam ediyor. Kasım ayında Omicron varyantı haberleri riskten kaçış fiyatlamasını tetiklemiş ve volatiliteleri yükselirken, riskli varlık sınıfında yer alan hisse senetlerinde ve petrol fiyatlarında düzeltme etkili olmuştu, tahvillere olan ilgi artmıştı. Gelişmiş ülke piyasaları Kasım ayını yüzde 2 civarı değer kaybıyla, gelişmekte olan ülke piyasaları ise yüzde 4 civarı değer kaybıyla tamamlamıştı.
Aralık ayında ise ABD Merkez Bankası (FED) dahil, çok sayıda merkez bankasının yükselen enflasyondan duyulan rahatsızlık nedeniyle daha şahin bir politika duruşu benimsemeye başladığını gördük. Beklentilerimize paralel yönde FED şahinleşirken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) temkinli “tapering” sürecine işaret ettiğini ve FED ile politika ayrışmasının da büyük ölçüde devam ettiğini takip ettik. İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise Omicron varyantına rağmen sürpriz yaparak politika faizini artırdı. Küresel merkez bankalarından gelen sıkılaşma sinyalleri ve beraberinde öne çıkan büyüme endişeleri ile birlikte getiri eğrilerinde yataylaşma eğilimi etkili oldu. Küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 endeksi Aralık ayı başından bu yana yüzde 1.9 civarı yükselirken, gelişmekte olan ülke piyasaları ise yüzde 1 civarı değer kaybetmiş durumda. Yılbaşından bu yana bakıldığında ise S&P 500 endeksi yüzde 24 yükselişte, gelişmekte olan ülke piyasaları ise yüzde 7 düşüşte.
Önümüzdeki dönemde yeni varyant Omicron ile ilgili gelişmeler piyasaların gündeminde kalmaya devam edecek gibi görünüyor olsa da Omicron’un yönetilebilir olduğuna dair görüşlerin genel kabul gördüğünü söyleyebiliriz. Yurt dışında Noel tatili nedeniyle kısa olacak haftada hacimler düşerken, bu durum hisse senedi piyasalarında sınırlı işlemlerin sert hareketler yaşatmasına neden oluyor. Bugün ABD’de piyasalar Noel tatili öncesi New York saati ile 14:00’te erken kapanacak. Cuma günü Avrupa ve ABD piyasaları Noel tatili nedeni ile kapalı olacak. İngiltere piyasaları ise Noel tatili nedeniyle erken kapanacak. Bu hafta makro tarafta yukarı yönlü enflasyon risklerini teyit ettiğini göreceğimiz ABD çekirdek PCE verisini takip edeceğiz. Piyasa beklentileri çekirdek PCE’nin yüzde 4.5 ile yıllık bazda son yılların en yüksek seviyesine ulaşması yönünde şekilleniyor.
2022 yılına baktığımızda, finansal şartların sıkılaşacağı ve maliye politikalarının daha az genişlemeci olacağı bir döneme giriyoruz. Bol likidite ve düşük faizler eşliğinde 2021 yılında ekonomilerde yaşanan hızlı toparlanmanın ardından belirsizliğin öne çıktığı bir döneme doğru giriş yapıyoruz. Enflasyon temasının önümüzdeki birkaç çeyrekte gündemde kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Kalıcı enflasyon korkuları ve Omicron varyantıyla birlikte riskler daha erken sıkılaşma olasılığını güçlendirdi. Kısacası 2022 yılının, özellikle ilk yarısının, enflasyonun yüksek kaldığı, büyümenin hız kaybettiği, küresel likiditenin azaldığı ve volatilitenin yükseldiği bir yıl olmasını bekliyoruz.
Daha önce yayınladığımız strateji raporlarımızda da sık sık vurguladığımız gibi; biz FED’in şahinleşmesini bekliyoruz. FED Başkanı Jerome Powell’ın şahince açıklamalarının önemli olduğunu düşünüyoruz ve 2022 yılına girerken FED’in agresifleşebilme olasılığını sorguluyoruz. Enflasyon beklentileri yükselmeye devam ediyor. Omicron varyantının arz sıkıntılarını daha da güçlendirebilme olasılığının da enflasyondaki yukarı yönlü risklere destek olan bir konu olduğunu belirtelim. Yüksek enflasyon ve daha şahin bir FED eşliğinde dolar da güçlenme eğiliminde. Şahinleşen FED’e nazaran ECB’den temkinli “tapering” tonlaması da faiz farkları ile birlikte dolar lehine hareketin devam etmesine neden olabilir.