Finans dünyasından COP26 İmzası    

İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha yıkıcı olmasıyla birlikte giderek daha önem kazanan COP (Conference of the Parties - Taraflar Konferansı) toplantılarının 26.sı bu yıl 31 Ekim – 12 Kasım tarihleri arasında Glasgow’da gerçekleştiriliyor. İlk haftası tamamlanan İklim Zirvesi’nde öne çıkan konulara ve manşetlere baktığımızda, 3 Kasım’da gerçekleştirilen ‘Finans Günü’nün, COP26’nın ana gündemini belirlediğini görüyoruz. ‘Net sıfır’ dünyaya geçiş için gereken fon kaynaklarını harekete geçirerek iklim değişikliğinin çözülmesi noktasında kritik role sahip finans dünyasından gelen cesaret verici açıklamalar, taahhütlerin eyleme dönüşme sürecinin hızlanacağına işaret ediyor.                         

Net sıfır ekonomiye geçiş için 130 trilyon dolarlık özel sermaye: GFANZ 45 ülkeden 130 trilyon doları aşan varlığı yöneten 450’den fazla finansal kurum, GFANZ (Glasgow Financial Alliance for Net Zero) aracılığıyla önümüzdeki otuz yıl içerisinde ekonomiyi net sıfıra dönüştürmeyi taahhüt etti. Finansal sistem genelinde net sıfır hedeflerini genişletmeye, derinleştirmeye ve artırmaya odaklanan GFANZ, şirketleri Paris Anlaşması hedefleri çerçevesinde net sıfır geleceğe uyum sağlamak için atmaları gereken adımlar konusunda desteklemeyi amaçlıyor. 100 trilyon doların üzerinde finansman sağlama potansiyeli bulunan bu koalisyonun, küresel ekonominin net sıfıra geçişi sürecinde finansal sistemin ihtiyaç duyduğu bilgi ve araçların yanı sıra piyasaları önemli ölçüde güçlendiren bir girişim olması bekleniyor.                  

Zirvenin en önemli girişimi: ISSB

COP26’nın en heyecan verici gelişmelerinden biri raporlama dünyasından, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları - IFRS Vakfı’ndan geldi. Zirvenin muhtemelen en önemli girişimi olarak da değerlendirilen Uluslararası Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu’nun (ISSB) kuruluş duyurusu, ses getiren en önemli gelişmeler arasında yer aldı. Sürdürülebilirlik raporlamasını finansal raporlama ile aynı temele oturtmayı ve bu doğrultuda küresel sürdürülebilirlik açıklama standartlarını geliştirmeyi amaçlayan ISSB’nin yatırımcılara karşılaştırılabilir ve tutarlı raporlama sağlama konusunda önemli bir potansiyel sunması bekleniyor. Zira, IFRS Vakfı, önde gelen yatırımcı odaklı sürdürülebilirlik standart ve çerçeve sağlayıcı kuruluşların başında gelen Değer Raporlama Vakfı - VRF ve İklim Beyanları Standartları Kurulu’nun – CDSB ile güçlerini ISSB çatısı altında birleştireceklerini duyurdu.              

Güç birliğinin temelinde entegre raporlama yer alıyor

IFRS Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren ve dünya çapında çoğu ülkede benimsenen finansal raporlama standartlarını belirlemekten sorumlu olan Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu – IASB tarafından yayınlanan yorumların da altını çizdiği gibi, iklim ve diğer ESG konularının finansal tablolar için önemli olma potansiyeli doğrultusunda, finansal raporlamayla tutarlı ve bağlantılı olan sürdürülebilirlik açıklamaları için tutarlı bir çerçeve olması oldukça kritik. Bu noktada, ISSB çatısı altında oluşturulan güç birliğinin de işaret ettiği “entegre raporlama” bu çerçeve ihtiyacını karşılama noktasında güçlü bir temel sunuyor.           

Başarı için çözüme yatırım yapılması şart

Finans sektörünün iklim değişikliği ile mücadele noktasında ivme kazandığı çok açık. Ancak IPCC tarafından da ortaya konulan yıkıcı iklim senaryolarını önlemek için ne yazık ki ivme hala yetersiz. Şüphesiz belirlenen hedeflere ulaşmak için finansal kurumlar, politika yapıcılar ve şirketlerin birlikte hızla hareket etmesi kaçınılmaz bir gereklilik. Net sıfır ekonomiye geçiş sürecinde başarının anahtarı ise koşulsuz çözüme yatırım yapmak.

Tüm yazılarını göster