Dünya, mahşerin 4 atlısı pençesinde; savaş, afet, kıtlık ve salgın… Dördü birden gezegene hâkim olmuş durumda. İklim değişikliği küreyi; yangınlar, seller, salgın hastalıklarla kırıp geçiriyor. Biri bitmeden öteki başlıyor ve sürdürülebilirlik ihtiyacı, görünür hale geliyor.
Bugün herkesin dilinden düşmeyen sürdürülebilirlik ile kastedileni gerçekten kavramış bulunuyoruz. İçini boşalttığımız kelime şimdi felaketlerle anlam kazanıyor ve ülkeler, toplumlar, bireyler için elzem hale geliyor. Hatta bir adım ötesinde, sürdürülebilirlik yerine, dayanıklılık kavramı oturuyor.
Sürdürülebilir kalkınma göstergesi
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde kabul edilen “2030 Gündemi”, 231 farlı göstergeden oluşuyor. Bunlar içinde Türkiye için öne çıkanlara bakıyoruz; Göreli yoksulluk; %14,4, Anne ve beş yaş altı çocuk ölüm oranları; yüz bin canlı doğum başına %13,1, İlkokul, ortaokul ve ortaöğretim tamamlama oranları sırasıyla; %98,6, %97,7 ve %70,3.
Bitmedi; 20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenmiş kadınların oranı %5,1, Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı; %17,5, Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı %26, Yenilenebilir enerji ve atıklardan elektrik enerjisi üretiminin oranı; %43,9,
Peki ya Ar-Ge? GSMH içindeki payı; % 1,06, Milyon nüfus başına düşen araştırmacı sayısı 1.641, Toplam sera gazı salınımı; 520,9 milyon ton. İnternet kullanan bireylerin oranı %74. Netice? 2010’a göre gelişme var ama kalkınmada yükselmek için hayli yetersiz ve daha güçlü adımlar atılmalı.
Borsacılar sürdürülebilirlik endeksini izlemeli
Görünen şudur; borsa yatırımcıları, özellikle yabancılar, sürdürülebilirliği dikkate alan şirketler üzerinde duracak. Bunlar; 2014’ten beri hesaplanan BİST Sürdürülebilirlik Endeksi üzerinden takip edilebilir. Kapsamında mali ve sanayi şirketleri bulunuyor. Özellikle sanayi şirketleri önümüzdeki dönemde daha fazla ön plana çıkabilir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Sürdürülebilir bir ülkenin kalkınmışlığında neyi ifade eder?
Kurumsallaşmanın oturduğunu, sanayileşmenin arttığını ve yönetişimin geliştiğini gösterir. KOBİ’leri gelişmiş, markaları oluşmuş ve sermaye piyasaları derinleşmiştir.
Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanında daha fazla öne çıkması ona ne gibi bir avantaj sağlar?
Ekonomik krizlere karşı daha dirençli olur, istikrarlı büyüme gerçekleşir, dış şoklara karşı hazırlıklı olur. Orta gelir tuzağında patinaj biter, büyüme, kalkınma ve gelişmeye evirilir.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA DEĞERLER ÜZERİNDEN OLUR
Sürdürülebilir kalkınma bir ahlak, tasarruf, yükselen değerler bütününü anlatır. İş etiği ancak bu sayede gelişir. Hukuk güçlenince bireylerin birbirine güveni artar.
Ancak bu sayede ilişkiler toplumunun hastalıkları olan kayırmacılık, suistimal, rüşvet, yolsuzluk gibi hastalıklardan kurtuluruz.
Bu da neticede değerler toplumu var eder. Akabinde liyakat iktidar olur, eğitimin niteliği artar, sanat, estetik öne çıkar, uygarlık gelişir.