Faiz artışları ABD’de enflasyonun yönünü aşağı çevirdi ancak onu henüz uysallaştıramadı. Geçtiğimiz günlerde ABD’nin Kasım ve Aralık ayı tüketici enflasyonu verileri yukarı yönlü revize edildi. Ocak ayı verileri ise beklentilerin üzerinde geldi. Diğer yandan istihdam verisi de beklentilerin üzerinde geldi. Yani faiz artışına ve ekonomide kademeli yavaşlamaya rağmen, piyasa güçlü şekilde istihdam yaratmaya devam ediyor.
Bütün bunlar olmadan önce yapılan son faiz toplantısına yönelik tutanaklar pek çok FED üyesinin 25 baz puanlık artıştan, birkaç tanesinin ise 50 puanlık artıştan yana olduğunu gösteriyordu. Yukarıdaki gelişmeler, artık daha büyük adımlarla ya da daha uzun sürecek bir artış döngüsü ile yani faiz kararları alınabileceğini gösteriyor. Nitekim yakın zamana kadar hemen herkes FED’den bir sonraki toplantıda 25 baz puanlık bir artış bekliyorken, son birkaç haftada 50 baz puanlık artışa şans verenlerin oranı artmaya başladı.
TÜİK, şubat ayında tüketici güven endeksinin yüzde 4,3 artışla 82,5’e yükseldiğini duyurdu. Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin olduğu bir dönemde tüketici güveninin artması hiç normal değil. Evet, deprem olmasaydı, endeks yine yükselecekti; hatta martta bile yükseliş mümkündü ancak toplum genelinde başlar öne eğilmişken, 100 milyar dolara yakın maliyet tahminleri varken, ekonomiye güvenin artmış olması mantıksız.
Endeks hazırlama kuralları, verilerin her ayın ilk iki haftasında derlendiğini, üçüncü hafta ise hesaplanıp duyurulduğunu söylüyor. Oysa endekse dair son basın bülteni şu cümle ile başlıyor: “Tüketici eğilim anketi verilerinin önemli bir kısmı 6 Şubat 2023'ten önce derlendiği için sonuçlar büyük ölçüde deprem öncesi durumu yansıtmaktadır.”
Deprem olsun ya da olmasın, bir aya yönelik tüketici güveninin birkaç günde ölçümünün sağlıklı sonuçlar vereceği şüpheli. Bu nedenle kamuoyuna “verileri 2 haftada (14 gün) derleyeceğim” deyip bunu 5 güne sıkıştırmak doğru değil. İlgili birim, genelde böyle yapıyor olsa da, böyle büyük bir felaketin yaşandığı bir ayda gerçekten iki hafta içinde verileri derlemeliydi.
TÜİK, böyle bir açıklama yapmak yerine, “deprem nedeniyle sağlıklı veri seti hazırlanabilmesi amacıyla anket süresinin uzatılmasına karar verdik” deyip, tüketici güven endeksinin açıklamasını birkaç gün erteleseydi hem eleştiri almaktan kurtulur hem de olsa olsa takdir toplardı.
Tüketici güven endeksinden iki gün sonra açıklanan perakende, inşaat ve hizmet sektörleri güven endeksleri basın bülteninde “uygulama dönemi her ayın ilk iki haftası olan işyeri eğilim anketlerinin 2023 Şubat ayında %42'si deprem öncesi cevaplanmıştır” deniyor. Öncekinden çok daha iyi bir seçenek olduğu kesin. Her üç sektörde de, deprem nedeniyle gerileme yaşandı. Merkez Bankası tarafından açıklanan reel sektör güven endeksi de, hafifçe düştü.
Bu haftanın en önemli verisi, salı sabahı açıklanacak olan 2022’nin 4. Çeyrek ve yıl geneli büyüme istatistikleri olacak. İlk iki çeyrekte yüzde 7,5 ve yüzde 7,7 ile hızlı büyüyen Türkiye ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 3,9 ile daha ılımlı bir performans göstermişti. 4. Çeyrekte büyüme biraz daha yavaşlayacak. Sanayi üretimi, elektrik tüketimi, ihracat performansı, PMI istatistikleri gibi pek çok gösterge büyümede yavaşlamaya işaret ediyor. Bununla birlikte 2022’de yıllık büyüme yüzde 5’in üzerinde gerçekleşecek.