ABD’de üst üste iki çeyrek negatif büyüme rakamı açıklandı. Resesyon tartışması sürüyor. Tabii hassas konunun siyasi boyutu da oluyor. Demokratlar, ‘‘İstihdam yaratıyoruz. Durgunluk yok.’’ diyorlar. Cumhuriyetçiler negatif büyüme rakamı üzerinden Biden yönetimini yıpratmaya çalışıyorlar. Kasımdaki seçime bu atmosferle girmek istiyorlar.
Teknik resesyon tartışması önemli değildir. ABD’de ekonomik iklimin çok iyi olmadığını düşünüyorum. Geçen haftaki yazıda belirttiğim sefalet endeksi, Amerikan ekonomisinin önceki durgunluk dönemlerinin seviyesindedir. Bir ekonomi istihdam yaratıyor. Ama yüksek enflasyon tüm denklemi değiştiriyor. Hayat pahalılığını herkes iliklerine kadar hissediyor. Bu pahalılık da toplumun geniş kesimine resesyon gibi geliyor.
Fed güvercin söyleme dönüyor. Ben dönüşü yaz sonunda bekliyordum. Mart ayında yazdığım ‘‘Resesyon ile enflasyonu düşürmek’’ başlıklı yazıyı, ‘‘Fed yaz sonunda kurtarmaya gelebilir’’ cümlesiyle bitirmiştim. Piyasalardaki toparlanma da bundan kaynaklanıyor. Powell gibi yeni kuşak merkez bankacılardan, 1981’de enflasyonu düşürmek için faizi yüzde 21,5’e yükselten Volcker’ın kararlılığını göremezsiniz. Önümüzdeki aylarda yaşanacak dezenflasyonist süreçle, Fed’in söylemi daha da yumuşayabilir. Para politikasında direkt bir gevşeme olmaz. Ancak agresif faiz artışları sona ermiş olabilir.