Fatura yerli ama üretim yabancı

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Yerlisi varken neden ithal edelim diyor ve yerli üretimi teşvik için çırpınıyoruz. Ancak bir sorunu da aşamıyoruz; yerli üretimin tanımını nasıl yapacak ve yerlilik oranını nasıl ölçeceğiz? İthal ürün hayranlığı ile yerli üretim fetişizmi arasında sıkıştık kaldık ve bize bir yöntem gerekiyor.

Savunma sanayi %65 yerlilik vurgusuyla son dönemin en popüler sektörü… Aselsan, Roketsan gibi küresel şirketlerimiz var. Ancak yerlilik oranını arttırmada sıkıntı şu ki ihaleleri bir an önce tamamlamak için yabancı tedarik ağı çok yoğun kullanılıyor.

Misal OSTİM’de, İkitelli’de ve yığınca savunma kümesinde yerlisini yapabilen hatta çoktan yapmış KOBİ’ler olmasına rağmen bu firmalar pek tercih edilmiyor. Yerlilik oranını belirlemede faturalar baz alınıyor. Firma Türk ise, faturası %100 yerli ve yeterli sayılıyor.

Oysa yüzde 100 yerli faturanın karşılık geldiği ürün, pekâlâ %80 ithal bileşen içerebiliyor. Burada benim dikkati çekmek istediğim, faturası yerli ama içeriği ithal ihalelere konu olan ürünlerin ülkemizde üretilebilir olmasıdır.

Sözün özü; yerli üretimi fatura üzerinden değil de üretim ve parça bazlı yöntemlerle hesapladığımızda yerlilik oranı %7’lere dahi inebiliyor.

Soru şudur; fatura yerli diye üretim yabancı olmalı mı? Eğer bizler yerlisi varken yabancı üründe ısrar edersek, “yerli ve milli” kavramı, slogandan öteye geçemeyecek.

NOT

YERLİYE İTİBAR ETMEZSEN NASIL MİLLİ OLACAKSIN?

Yerlisi Durmazlar ve Bozankaya Polonya’ya, Singapur’a metro aracı ihraç ederken, İzmir Büyükşehir 84 vagonunu Çin’den aldı. Ankara’da 324 metro aracı için %51 yerlilik şartına uyulmadı. Konya Büyükşehir; 60 adet Çek Skoda tramvay aldı, ihalesine yerlilik şartı dahi konulmadı. Eskişehir Büyükşehir ESTRAM filosuna 14 Skoda kattı, bizim yerli ve milli İpekböceğimiz Bursa’da dururken… İsdemir A.Ş. 6 adet lokomotifi Çekya’dan temin ediyor. Rüzgâr türbini mi? Küçük ölçekli yerlisi daha iyi ama Çin’den almak nedense moda haline geldi.

Tüm yazılarını göster