Farklı madenlere

Okan ALTAN OTOMOTİVİN İÇİNDEN

73 yaşındaki Türkiye Madenciler Derneği TMD, madenciliğin gelişmesi, sektörün ülke ekonomisine katkısının artması, madencilik faaliyetlerinin sürdürülebilir ve sorumlu şekilde yürütülmesi yönünde çalışmalar yürütüyor. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü etkinlikleri kapsamında bu yıl “Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Sorumlu Madencilik” teması ile düzenledikleri konferansta ise, yeni nesil madencilik ve Z kuşağının madencilik sektöründen beklentileri, madenlerin yenilenebilir enerjinin geleceğinde oynayacağı rol ve iklim kriziyle mücadelede madencilik sektörünün yeri objektif olarak tartışılırken, TMD Başkanı Ali Emiroğlu liderliğinde hazırlanan Sorumlu Madencilik İnisiyatifi’nin yol haritası da ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.            

Aydem Yenilenebilir Enerji Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Demirel moderatörlüğünde düzenlenen “Yenilenebilir Enerjide Stratejik Kaynak: Madenler” başlıklı oturuma OECD Türkiye Daimi Temsilciliği görevinin yanında Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği Başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Kerem Alkin ile birlikte otomotivin yakın gelecekte kullanacağı minerallerden bahsetmek üzere ben de katıldım. Otomotivin “EVrim”ile birlikte değişecek üretim için mineral ihtiyacından bahsederken, şu ana kadar bir otomobilin üretiminde kullanılan 1,5 tonluk metaller için 5 tonun üzerinde demir, bakır, kurşun, çinko, boksit ve diğer cevherlerle birlikte ham petrol, cam kumu olarak çok çeşitli elementlerin tüketildiğini ve elektrikli araçlarla birlikte her bir batarya için toplamda çeyrek tonluk lityum, nikel ve kobalt gibi nadir metallerle grafitin de gerektiğini hatırlattım. Fakat, bu yeni önemli madenlerin çıkarılmasının, taşınmasının ve işlenmesinin pahalılığı ve Li-Ion bataryalarının enerji tutma verimsizliğinin, otomotivcileri yeni arayışlara yönelttiğini de anlatmaya çalıştım. Kurşun-asit, nikel kadmiyum, nikel metal hidrat NiMH pillerinin ardından gelen popüler Lityum-İyon bataryaların yerini yakın gelecekte kobalt veya nikel içermeyen, daha randımanlı Kalsiyum ve Sodyum-İyon’a bırakabileceğini belirttim. Zor ve çevreyi kirleterek tedarik edilen nikelkobalt- aluminyum NCA, nikel-kobalt-manganez NCM ve lityum-demir-fosfat LFP bileşenlilere alternatif arayışları, dev batarya üreticileri CATL, Panasonic, LG Chem, BYD ve Samsung SDI tarafından çok ciddi şekilde yürütülüyor. Şu anda maden sayılarının artmasıyla on binlerce tonu geçen ve gelecekte milyon tonların gerektiği kobalt, lityum ve nikelin, şu anda bile milyonlara ulaşan ve 20 yıl içinde onlarca milyon adetlere erişecek elektrikli araç batarya ve mıknatıslarının üretimine yetiştirilmesi pek mümkün görünmüyor! Yeşil nikel ve yeşil doğal grafit çalışmaları da, çok yavaş ilerlerken, katotların yanında kirli sentetik anotların otomobillerin dekarbonize olmasını engelliyor.            

Katı hal lityum-metal elektrikli otomobil bataryaları ise, hibrit lityum metal teknolojisiyle ultra ince Li-Metal anot kullanılarak şarj hızını ve menzili iki misline çıkarmak üzere üretime hazırlanıyor. Lityum için metal organik çerçeve ayırma membranları ve ekstraksiyonun optimize edilmesi de uğraşılan konular arasında…        

Diğer yanda yılda 1,5 milyon ton çelik üretimine karşın; araç alt yapı ve gövdesinde yeni nesil araçların hafifl ik gereksinimiyle popüler olan aluminyuma da alternatif olarak çok daha hafif yepyeni bir çelik alaşım üzerinde de çalışılıyor. Son olarak, dünyadaki dev madencilerin yeni yatırımlarının, önümüzdeki dönemde onlarca milyon tona ulaşacak kullanılmış bataryanın geri dönüştürme işine yöneldiğini belirterek, sözlerimi tamamladım.

Tüm yazılarını göster