Farklı bir şirket kültürü (1)

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Nereden nereye

“O akşam yatağıma yatıp gözlerimi kapadığımda Blockbuster’ın 6 bin çalışanının her birinin kahkahalarla teklifimizin komikliğine güldüğünü gördüm.”. Bu sözler Netflix kurucusu Reed Hastings’e ait; bu yıl çıkan, Erin Meyer ile birlikte yazdıkları “No rules rules” kitabından. Yıl 2000. Reed Hanstings, ortağı ile birlikte Blockbuster şirketine gitmiş. “Bizi satın alın, biz de “Blockbuster. com”u geliştirelim ve sizin internetten “online” kiralama işinizi yönetelim” demiş. CEO John Anticoco, 50 milyon dolar rakamını duyunca masadan kalkmış. Hastings’in söylediği teklif, işte bu teklifmiş.

Blockbuster, o dönem DVD kiraya verme işinde 6 milyar dolar değerinde tam bir devmiş. Ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devleti’nde olmak üzere, çeşitli ülkelerde 9 bin mağazası varmış. Netflix ise aynı sektörde 100 çalışanı ve 300 bin abonesi olan, internet üstünden siparişler alan bir küçük şirket. Bu olaydan sonra aradan yıllar geçmiş. 2010 yılında Blockbuster iflasını istemiş. 2019 yılında ise 9 bin mağazasından sadece Oregon’da bir mağazası kalmış. Netflix ise bugün evlerde eğlence sektörünün bir numarası. Pazar değeri 210 milyar dolar. Tam zamanlı çalışan sayısı 7 bin 900. Hissedar değeri “(Shareholder value) 26 milyon dolar. Bu değer Google’dan 3 kat fazla. Kişi başı yaratılan gelir 2.6 milyon dolar. Bu değer de aynı sektördeki Disney çalışanının yarattığının 9 katı. Peki, Netflix, bu noktaya nereden gelmiş?

Reed Hastings

Kurucu Reed Hastings Amerikalı; tam bir girişimci. “Girişimcilik çekinilecek bir iş mi?” sorusunu şöyle cevaplamış: “Cebinde 10 dolar ile tüm Afrika’yı dolaşmış birisi için hiç de değil” demiş. Hastings’in ilginç bir alt-yapısı var. Üniversitede matematik okumuş. Sonra Deniz Piyadesi subay yetiştirme (Marine Corps officer trainning) kursuna girmiş. Ama bitirince aktif askerlik işini seçmeyerek “barış gönüllüsü” (Peace Corps) olmuş. Bir Afrika ülkesi olan Swaziland’te bir ortaokulda matematik öğretmenliği yapmış. Bu işten dönünce Standford Üniversitesi’ne girmiş ve bilgisayar konusunda (Computer Science) master yapmış. İlk işi Adaptive Technology şirketinde olmuş. Orada bir ayıklama yazılımı (Debugging software) geliştirmiş. İlk şirketi olan Pure Software’i 1991 yılında kurmuş. Şirket 1995 yılında halka açılmış. 1996 yılında başka bir yazılım Şirketi Atria Software ile birleşmiş. Ancak yeni şirket Pure Atria, Rational Software tarafından 1997 yılında satın alınmış. Reed Hastings de yeni şirketin CEO’su olmuş. Ancak fazla geçmeden buradan ayrılmış ve Marc Randolph ile Netflix’i kurmuşlar.

Netflix’in yenilikleri

Netflix, kurulduğu günden itibaren yoluna hep sektöründe yeniliklerle devam etmiş. Reed Hastings’in yenilik modeli, daha şirketi açmadan hazırmış. Pure Software yıllarında imiş. Bir video dükkânından kiraladığı Apollo 13 filminin videosunu evindeki kütüphanede yanlış bir yere koymuş ve altı hafta geç geri götürmüş. Bunun cezası olan 40 doları ödemiş. Boşu boşuna ödediği bu para midesine oturmuş; ama bunu karısına bile söylememiş. Alternatif bir model düşünmüş hep. Hastings, “Spor merkezi yolunda düşünürken aklıma yeni bir sistem geldi” diyor. Bu düşündüğü yeni sistemi Netflix’te uygulamış. Tek tek video parası yerine, 30 veya 40 dolarlık bir sabit ücret uygulaması başlatmış. Bir başka yenilik olarak da kağıt katalog yerine web sitesinden siparişi getirmiş. İletişimde geniş bandın (Broad band) gelişimi ile Netflix 2007 yılından itibaren televizyon ve interneti evlendirmiş ve bugünkü uygulama başlamış. Ama TV networkleri ve film stüdyoları hemen uyanamamışlar ve gelen tehlikeyi biraz geç görmüşler. Gördüklerinde de içerik lisansları ile Netflix’i sıkıştırmaya başlayınca, Netlix içerikleri de kendi üretmeye başlamış. Hem de öylesine kaliteli diziler ve filmler. Bazı dizileri Emmy ve Golden Globe gibi prestijli ödülleri kazanmış. Roma filmi ise 2019 yılında üç dalda Oscar almış ve yedi dalda da aday gösterilmiş. Netflix 2002 yılında halka açılmış. Geçen 18 yılda hisse senetleri değeri 500 kat artmış. Ve bu yıl ünlü Disney şirketini geçerek dünyanın en değerli eğlence şirketi olmuş.

Sonuç

Reed Hastings Dallas’ta Blockbuster’ın CEO’su ile yaptıkları toplantıyı düşünerek soruyor: Biz o zaman Blockbuster yanında solda sıfırdık. Nasıl oldu da onlar değişen dünyaya uyamadılar da biz uyduk ve bu duruma geldik? Bizde olan ama onlarda olmayan ne idi? O zaman bile tam fark edememiştim. Ama şimdi söylüyorum: Bizde olan, ama onlarda olmayan bir tek şey vardı; o da şirket kültürümüz. Nasıl bir kültür? Süreç yerine insana değer veren, verimlilik yerine yenilikçiliği önceleyen ve çok az kontrolün olduğu bir kültür. Kuralsızlığın kural olduğu bir kültür.

Bu hafta Reed Hastings, ve Netflix’in gelişimini anlattım. Meraklısına, gelecek hafta bu farklı Netflix kültürünün ana boyutlarını tanıtacağım.

Tüm yazılarını göster