Şirketler için 2024 yılı finansman giderlerinin en yüksek olduğu yıl olacak. 2021, 2022 yıllarında alınan düşük faizli kredilerin kalan taksitleri de 2024 yılında bitecek ve artık alınan yeni krediler yüksek maliyetli kredilerden oluşacaktır. Bireyler için de benzer durum söz konusudur. Hatta 2024 yılı için TCMB istatistiklerine göre bireysel kredi faizi ticari kredi faizinden 1067 baz puan daha üzerinde. Ticari kredi faizi yüzde 52,93, bireysel kredi faizi ise yüzde 63,6. Hatırlatalım 19 Ocak 2024 BDDK verilerine göre bireyler 2 trilyon 688 milyar TL, şirketler ise 5 trilyon 187,7 milyar TL ve 128.7 milyar dolar olmak üzere toplam 9 trilyon 47 milyar TL kredi kullanmaktadır. Toplam kullanılan kredileri güncel faiz oranları ile faiz giderlerini hesapladığımızda karşımıza 2024 yılında korkunç bir tablo çıkacak. Bu kredilerin 1 trilyon 175 milyar TL’si kredi kartları olup zamanında ödeme yapılır ise faiz ödenmemektedir. Ancak bireysel kart bakiyelerinin yüzde 17’i faizli krediye dönüşmektedir.
Faizler ne zaman düşecek? Aslında bu soru hem ABD hem de Avrupa Birliği’nin ekonomik ajandalarının başında geliyor. ABD’de yüzde 9,1 ile 2022 yılında pik yapan enflasyon yüzde 3,4’e gerilerken çekirdek enflasyon yüzde 3,9 ile normal enflasyonun üzerindedir. Benzer enflasyon istatistikleri Avrupa Birliği için de geçerlidir. Enflasyon yüzde 3,4 ancak enerji fiyatları yüzde – 8,4 düşerken gıda fiyatları yüzde 5,9 artmaktadır. Enflasyonun getirdiği yaşam maliyetlerindeki artış hem yurt dışında hem de ülkemizde ücret artışlarını her zamankinden daha fazla olmasına neden olmuştur. Ülkemizde asgari ücret ve diğer çalışan ve emeklilik ücretleri yüzde 50 civarında artarken ABD’de yüzde 5,2 ve Avrupa Birliği’nde ise yüzde 5,7 artmıştır. Her iki ekonomik bölgede de ücret artışları enflasyonun üzerindedir. Avrupa Birliği’nde sendikaların baskısı ile ücret artışları daha fazladır. Almanya’da İnşaat sektöründe işçiler ücretlerine yüzde 21,7 artış almışlardır. Diğer taraftan körfezde yaşanan savaş riskleri hem emtia hem de navlun fiyatlarını olumsuz etkilemiştir. Özetle, talebin zayıf olsa da sürmesi, ücretlerdeki artış ve tedarik zincirindeki jeopolitik risklerin getirdiği olumsuzluklar, hizmet enflasyonunun yüksek olması enflasyonun düşüşünde hızını yavaşlatması olasıdır. Bu nedenle tüm ülkelerde politika faizindeki düşüş zaman alacak. ECB Başkanı Lagarde faiz düşüşü için yazı işaret etmektedir. ABD’de anketlerde Haziran ayında faizin düşme olasılığı yüzde 44 seviyesindedir. TCMB politika faizini geçen hafta açıkladı yüzde 45 seviyesine çıkardı ve burada duracağını ve para politikalarında faiz dışı araçları kullanacağını belirtti. Politika faizinin hayatımızı ne kadar çok etkilediğini daha önce yazmıştık. Şirketlerin ve bireylerin kullandıkları krediler için güncel faiz oranlarını dikkate aldığımızda 2024 yılında çok faiz ödeyecekler. 2023 yılı için bizim tahminimiz 1 trilyon 610 milyar TL faiz ödendi sadece bankalara. Bu nedenle faizin düşmesi şart. Peki ne zaman düşmeli? Bizim hesaplarımıza göre Mayıs 2024’te yüzde 74,65 ile enflasyon pik yapacak. Haziran 2024 yüzde 71, Temmuz 2024 yüzde 59, Ağustos 2024 yüzde 48 ve 2024 yıl sonu yüzde 38,27. Enflasyonda bu trendi baz aldığımızda ilk faiz indirimi Temmuz 2024’te yapılacak ve yüzde 40’a inmesi gerektiğini düşünüyoruz. 2025 yılsonu enflasyon tahminimiz yüzde 16,07’dir. Bu verilere göre yılsonunda politika faizi yüzde 25 civarında olmalıdır.
Sonuç olarak enflasyon ile mücadelede TCMB politika faizini yüzde 8,5’dan yüzde 45’e yükseltmiştir. Kredi faiz oranları bireyler için yüzde 64, şirketler için yüzde 53’dür. Bireysel krediler için ek masraflar, ticari krediler için komisyonun dışında mevduat yapma zorunluluğu gibi faktörler maliyetleri daha da artırmaktadır. Bu nedenle faizlerin mutlaka inmesi gerekir. Enflasyon ile mücadelede para politikalarının dışında maliye politikasını etkin kullanmak ve başta gıda olmak üzere üretimi artırmak önem kazanmakta olup tek başına para politikası boşuna şirketlerin ve bireylerin ödediği faizi artıracaktır.