Faizim Türk Lirası’na FED’a olsun

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Ekonominin dinamiklerini matematikten koparırsanız, böylesi lirik başlıklar atabilirsiniz artık… Faiz; dünyanın her yerinde aynı matematiği kullansa da bizde; ekonomi disiplininin değil, siyaset reflekslerinin söylemi halini alır, nass’laşarak iner de adını değiştirip tırmanmayı dahi başarır.

Bu hafta 25 ülke merkez bankalarının faiz kararı haftası… Bunların içinde elbette en önemlisi, FED’in alacağı faiz kararı… Bizim Merkez Bankası da bir karar açıklayacak ama bu kendisinin verdiği bir karar olmayacak. Siyasetin belirleyeceği oranı, PPK görünümü altında yarın bize de duyurmuş olacak.

FED 100 PUAN YUKARI, MERKEZ 100 PUAN AŞAĞI

Beklentim, FED’in enflasyonla mücadele kararlılığının gereği olarak 100 puan artış yapacağıdır. Bizim Merkez’e de “kamuoyuna sen açıkla” diye bildirilecek faiz kararı da 100 puan indirim olur. Zira siyasetin isteği bu yönde… Her ay 100’er baz puan indirip, %9 tek hanede park etmek

Seçim ekonomisi aslında hâlihazırda başladı. Ama yılsonuna doğru ivmelenecek. Sosyal konut projesi ve akabinde asgari ücrete %100 civarında zam, esnafa hibe, EYT, 3600 gösterge, katsayı, toplu sözleşme ve emekli maaş zamları, taban fiyat ve diğer sübvansiyonlar… Ne gam; faiz tek hane ya

İKİ SORU İKİ CEVAP

FED’in faiz kararı bizi ne yönde etkiler?

Açıkçası piyasalar, Merkez’in faiz kararından değil, FED’in atacağı adımlardan etkileniyor. Kısaca TCMB’nin faiz kararına aldıran yok ama FED’in açıklamaları, piyasaların önünü görmesi açısından önemli. FED’in faiz artışı bizde doların tırmanışını ivmelendirecek, enflasyonu da dolaylı olarak tırmandıracaktır.

Merkez’in faiz kararını neden kimse umursamıyor?

Zira bu karar Merkez Bankası uzmanlarının, ekonominin gerekleri doğrultusunda bir olgu değil. Kaldı ki negatif reel faizin %70’e dayandığı bir ortamda Merkez; faizi sıfıra da indirse, 100’de çıkarsa piyasaları daha da bozmaktan öteye derde deva olmayacak. Çünkü Merkez’e güven kalmadı.

NOT

ALLAHIM NEYDİ GÜNAHIM, BEN NERDE YANLIŞ YAPTIM

Kütle çekim yasaları, evrenin her yerinde aynıdır. Işık hızı da öyle… Newton’un matematiği de Einstein’in göreceliği de Bohr’un kuantum sıçraması da…

Bu durum, ekonomi bilimi için de geçerlidir. Misal, arz ve talep; kürenin her yerinde aynı davranışı gösterir. Çarpım tablosunda iki kere iki daima dört eder. Peru’da da Yukarı Volta’da da… Enflasyon dünyanın her yerinde fiyatların artış hızını açıklar.  Faiz, döviz, büyüme ve diğerleri…

Fakat hangi hikmettir bilinmez; bizler enflasyonu bir şekilde abartabiliyor, faiz matematiğini inkâr edebiliyor ve yetmiyormuş gibi dünyaya; “onlarda 8, bizde 80” diye övünebiliyoruz. Bu ne enflasyondur kardeşim? Neden onlarda 8 de bizde 80? Bunu soran yok…

Biz, neyi yanlış yapıyoruz da dünyanın 8’i bizim 80’imiz oluyor? Ülke sınırlarından çıkınca sayı tablosu mu değişiyor? Yüzde hesabı mı farklılaşıyor? Yerçekimi, G kuvveti, ışık hızı ve kerrat cetveli mi çöküyor? Sahi, bu ne dünya kardeşim? Bu nasıl bir hayal dünyası böyle?

Tüm yazılarını göster