Faiz geldi geç likidite penceresine dayandı...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Adına politika faizi denilen faiz sabit ve yüzde 8.25 ama Merkez Bankası'nın piyasaya fonlarken uyguladığı faiz çift haneye doğru yol alıyor. Bir yılı aşkın bir aradan sonra geç likidite penceresinden de fonlama yapıldı.

Merkez Bankası bir süre sonra ağırlıkla GLP'yi kullanır mı, bunu yapıp fonlamayı yüzde 11.25'ten gerçekleştirdiğinde bile dövizi tutamazsa ne yapar, onu da zaman gösterecek.

TRT Ankara Radyosu’nda sevgili dostum Falih Akıcı’nın hazırladığı Ekonomi Günlüğü adlı bir program var. Ben de yıllardır bu programa konuk olarak katılıyorum. Her ne kadar son dönemde korona dolayısıyla radyoya gitmiyor ve canlı yayına telefon bağlantısıyla katılmak durumunda kalıyorsam da bu durumun bir gün sona ereceğini umuyorum, hep birlikte umuyoruz zaten.

Şimdi radyo ve bu programın nereden aklıma geldiğini merak eden okurlar çıkacaktır.

Nedeni Merkez Bankası! İzah edeyim...

Ekonomi Günlüğü programında görev alan spiker arkadaşlarımdan Selvi Karakoç, geç likidite penceresi ifadesini komik bulduğu için bu ifade aramızda bir espri konusu haline gelmişti. Selvi, radyoda ne zaman karşılaşsak geç likidite penceresi esprisi yapmadan geçmezdi. Ama programlarda geç likidite penceresinden söz edemez olmuştuk, çünkü bu uygulama birkaç yıldır hiç gündeme gelmiyordu.

İşte Merkez Bankası önceki gün uzun bir aradan sonra piyasayı fonlamada yine geç likidite penceresini kullanınca Selvi Karakoç ve Ankara Radyosu’ndaki program geldi aklıma.

GLP akla başka neler getirdi?

Kısaca GLP, yani geç likidite penceresi bizi gülümsetti ama ekonomide ve piyasalarda, özellikle de finans piyasalarında yarattığı çağrışım hiç de gülümsetecek şekilde olmadı.

Bir banka Merkez Bankası’ndan geç likidite penceresi kanalıyla para kullanmak durumunda kalınca çok özet olarak “Ben bugün hesabımı denkleştiremedim, açığım var, mecbur kaldım sana geldim” demiş oluyor. Çünkü bu işlem diğer fonlama kanalları kapandıktan sonra, saat 16.00-17.00 arasında yapılıyor.

Ama acaba şu dönem bankalar bu kanalı hesaplarını denkleştiremedikleri için mi kullanıyor, yoksa oraya doğru itildikleri için mi?

Son gelişmeler farklı bir yöne doğru evrilme yaşandığını gösteriyor. Merkez Bankası dövizi tutmak uğruna parayı öyle kısıyor ve diğer kanallardan para kullandırmamayı tercih ediyor ki bankalar GLP’ye mecbur kalabiliyor.

Merkez Bankası uzun bir aradan sonra GLP’den önceki gün 1 milyar lira kullandırdı. Bu kanaldan bir önceki fonlama 3 milyar lirayla 15 Nisan 2019’da, bir önceki de 6.8 milyar lirayla 7 Haziran 2018’de söz konusu olmuştu.

Ortalama faiz yüzde 9.61’e çıktı

Merkez Bankası görünür faizi sabit tutmaya devam ediyor ama bu faizin hiçbir öneminin kalmadığı da ortada.

Politika faizi adı verilen haftalık repo ihale faizi yüzde 8.25 olmakla birlikte ortalama fonlama maliyeti 24 Ağustos itibarıyla yüzde 9.61’e çıktı.

Ortalama fonlama maliyeti son kırk günde 2.27 puanlık artış kaydetti.

Üstelik gidişat çok yakında ortalama faizin yüzde 10 sınırını aşacağını gösteriyor.

Ortalama faiz çift haneye gidiyor, ama biz göğsümüzü gere gere faizin yüzde 8.25 olduğunu söyleyebiliyoruz.

Politika faizi yalnızca lafta

Merkez Bankası 28 Mayıs 2018 tarihinde yaptığı duyuruda para politikası operasyonel çerçevesine ilişkin sadeleşme sürecinin tamamlandığını ilan etmişti.

O açıklamada “Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı Merkez Bankası politika faizi olacaktır” denilmiş; gecelik borç verme faizinin politika faizinin 1.5 puan üstünde, geç likidite penceresinden borç verme faizinin de gecelik faizin 1.5 puan üstünde olacağı belirtilmişti.

Yani yüzde 8.25’lik haftalık repo ihale faiz oranına göre gecelik faiz yüzde 9.75, GLP faizi de yüzde 11.25 düzeyinde.

Merkez Bankası bir süre sonra fonlamayı ağırlıkla geç likidite penceresine doğru kaydırır mı, bunu yapıp fonlamayı yüzde 11.25’ten gerçekleştirdiğinde bile dövizi tutamazsa ne yapar, onu da zaman gösterecek.

Tüm yazılarını göster