Faiz, aynı cümlelerle geçen ay indirildi, bu ay sabit tutuldu

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Hemen hemen aynı yaklaşımı sergileyip, neredeyse aynı görüşü dile getirip bir ay faizi indirmek, sonraki ay aynı oranla yola devam etmek...

✔ Merkez Bankası bunu başardı. Özünde birbirinden pek de farkı olmayan görüşler yer alan açıklama metinlerinden aralık ayında faiz indirimi çıkmıştı, dün ise faiz sabit bırakıldı.

Merkez Bankası’nın faize bu ay dokunmayacağının işareti geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından zaten verilmişti. Nebati, “Merkez Bankası’nın nasıl karar alacağını bilmiyorum. Benim görüşüm ocak, şubat ve mart aylarını görmemiz lazım” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da kur ve faizin yavaş yavaş ineceğini söylemesiyle Merkez Bankası'nın dünkü kararı toplantıdan çok önce ilan edilmiş oldu.

Biz Merkez Bankası’nın faiz oranını hangi gerekçeleri dile getirerek sabit tutacağını merak ediyorduk. Ancak merakımız giderilmedi, çünkü Merkez Bankası geçen ay faizi indirirken ne demişse, neredeyse dün de aynısını söyledi. Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklama, aralık toplantısının açıklamasıyla adeta örtüşüyordu.

Doğrusu aynı görüşlerin dile getirildiği toplantıların birinden faiz indirimi, diğerinden faizi sabit bırakan kararla çıkmak maharet ister!

Şimdi Merkez Bankası'nın son iki toplantısından sonra yapılan açıklamalarını aynen aktarmak istiyoruz; öze ilişkin bir fark var mı, takdir sizin:

20 Ocak 2022 metni

Salgında yeni varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmekte, bu bağlamda ticari ve bireysel krediler yakından takip edilmektedir.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; döviz piyasasında yaşanan sağlıksız fiyat oluşumlarına bağlı döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları, küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir.

16 Aralık 2021 metni

Salgında yeni varyantlar nedeniyle kapanma tedbirlerinin ve seyahat kısıtlamalarının yeniden başlaması, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizlikleri artırmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Milli gelir verileri ve öncü göstergeler yurtiçinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. İhracattaki artış eğiliminin güçlenmesiyle cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmekte, bu bağlamda ticari ve bireysel krediler yakından takip edilmektedir.

Enflasyonda kasım ayında gözlenen yükselişte; döviz kuru gelişmeleri, küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, politika faizinin 100 baz puan indirilerek, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımının tamamlanmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülecektir.

Umalım da doğalgaz sıkıntısı uzun sürmesin!

Sanayici darbe üstüne darbe yiyor. Her ay doğalgaza zam geliyordu. Sanayici neredeyse buna alışmıştı ki bu kez ocak ayındaki doğalgaz zammına çok yüksek oranda elektrik zammı da eklendi. Elektrik zammı o boyuttaydı ki sanayici adeta “üretime devam etsem mi, etmesem mi” ikileminde kaldı.

Şimdi ise hiç hesapta olmayan bir de doğalgaz kısıntısı başlıyor. İran’ın Türkiye’ye olan gaz sevkiyatının on gün kadar kesintiye uğrayacak olması ciddi bir sıkıntı kaynağı. Bu eksiklik, ısınmadan tasarruf edilerek kapatılamayacağına göre, geçmişte de zaman zaman olduğu gibi adres yine sanayi. BOTAŞ tarafından sanayi kuruluşlarına gönderilen yazıda bugün sabah 8.00’den itibaren fiili doğalgaz çekim miktarının yüzde 40 azaltılarak yüzde 60’a indirilmesi istendi. Yazıda, bu talimata uymayanları ne gibi yükümlülüklerin beklediği de belirtildi.

Bir okurum dün gönderdiği notta (nota kendilerine gelen yazıyı da eklemiş) “Tekstil sektöründe ihracatçıyız. İş yapmaya çalışırken gelen talimatı yorum yapmadan iletiyorum” diyor.

Bir çaresizlik, belki ihracat taahhüdünü yerine getirememe kaygısı... Nottan bunu seziyorsunuz...

Kuşkusuz bu durumdan etkilenen binlerce firma var. Söylenebilecek çok şey yok aslında. Doğalgaz arzının en kısa sürede normale dönmesini ummaktan başka...

Tüm yazılarını göster