Fabrikamı benim kamyoncum almış

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Yıl 1959, Sakarya... 1930’lu yıllarda ailesi Romanya’dan gelip Sakarya’ya yerleşen Şükrü Aracı, oğlu Vefa İbrahim Aracı’nın doğduğu günlerde “İzmit Sakarya Nakliyat” kurdu.

Şükrü Aracı, bölgede at arabasıyla nakliye işleri yapan ilk girişimci oldu. “İzmit-Sakarya Nakiyat”ın filosu “600-700 at arabası” na kadar ulaştı.

Şirket zamanla at arabasından önce kamyon, sonra da TIR filosuna döndü. Vefa İbrahim Aracı da, iş hayatına babasının nakliye şirketinde girdi.

Zamanla işleri büyüten Vefa İbrahim Aracı, 1990’lı yılların başlarında Bezmen Ailesine ait Koruma Tarım’ın İzmit’teki 11 parselini o dönemde Çukurova Holding’e ait İnterbank’tan aldı.

Aldığı 11 parselin 3-4’ünün üzerinde tesis de vardı. Vefa İbrahim Aracı, söz konusu arsaları aldığında Koruma Tarım’ın sadece klor alkali üretimi söz konusuydu.

Vefa İbrahim Aracı, İzmit’teki arsaları aldığı gün şöyle düşündü:

- Çelik işini bilirim. Rabak’ı bilirim ama kimya prosesini hiç bilmem.

Aracı, üzerinde klor alkali tesisi bulunan arsaları alınca kimya sektörüne girmiş oldu:

-Klor alkali üretimi epey zayıf düşmüştü. İthalata dayanamamıştı. Ciddi yatırımlar yaptık, teknolojiyi yeniledik. Derince’de daha çok zirai ilaç tarafını büyüttük.

Aracı, “Klor Alkali Sanayi ve Ticaret A.Ş.'yi kurup yatırım ve işlerini büyütürken, Bezmen Ailesi’nin Koruma Tarım’ının iflas masasındaki işlemleri bitme aşamasına geldi:

-“Koruma” ismi açıkta kaldı, biz de aldık. Alkali şirketimizin adını “Koruma Klor Alkali A.Ş.” yaptık. Daha sonra “Koruma Tarım A.Ş.”yi de kurduk.

Gebze Kimya İhtisas OSB’nin (GEBKİM) de Yönetim Kurulu Başkanı olan Vefa İbrahim Aracı ile bir süre önce OSB’yi gezerken Koruma Grubu’nun öyküsünü de dinledim.

Aracı, Koruma Tarım’ın eski patronu Halil Bezmen’in yazdığı kitaptaki bir cümleyi aktardı:

-Bezmen, kitabında “Fabrikamı kamyoncum almış” şeklinde bir ifade kullanmış. Baba mesleğim nakliyatçılık. Nitekim babamın kurduğu “İzmit-Sakarya Nakliyat” şirketimiz “ISN” adıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Filomuzda 100’ü aşkın çekici var.

Koruma Klor’un ürünlerinin çoğunun “sıvı” olduğuna işaret etti:

-İzmit’teki yatırım ve teknoloji yenilemede önemli yol aldıktan sonra lojistik açıdan Koruma Klor’un ürünlerini ülkemizin başka bölgelerinde de üretmemiz gerektiğini gördük. Önce İskenderun’u düşündük, uygun yer bulamadık.

Ardından Osmaniye’yi araştırdıklarını kaydetti:

-Osmaniye’de karma OSB vardı. Kimya sektörüne uygun değildi. Mevzuata göre 500 tonu aşacak depolamaya da izin verilmiyordu. Derken Kırıkhan’da belediyenin satışa çıkardığı araziyi alıp yatırımımızı yaptık.

Bir sonraki adımda Denizli’ye yöneldiklerini anlattı:

-Denizli’de rahmetli Erbakan’ın kurduğu fabrikalardan biri olan Uygar Motor’un yerini aldık. Yatırımı orada yaptık.

Şu noktanın altını çizdi:

- 3 ayrı bölgede fabrika kurmasaydık sahte ürünlerle mücadele etmekte zorlanırdık.

Fabrikalarda 2 yılda bir teknoloji yenileme yatırımı yaptıklarına işaret edip, ekledi:

- Koruma Klor, İstanbul Sanayi Odası’nın “500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde ilk200’de yer alıyor.

Bezmen’in kitabındaki “Benim kamyoncumdu” cümlesiyle küçümsemeye çalıştığı Vefa İbrahim Aracı, Koruma Şirketler Grubu’nu kimya sektöründe Türkiye’nin iddialı şirketleri arasına taşıdı.

Baba Şükrü Aracı’nın at arabalı nakliye filosuyla temelini attığı grup Koruma Klor, Koruma Tarım, Koruma Temizlik, İzmit Sakarya Nakliyat’la daha da büyüme yolunda ilerliyor.

Grup ihracatı 30 milyon doları aşıyor

Koruma Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı'ya ihracat temposunu sordum, 3 şirketini ayrı ayrı sıraladı:

• Koruma Klor Alkali: İhracatı 14-15 milyon dolar

►Koruma Tarım: İhracatı 9 milyon dolar

►Koruma Temizlik: İhracatı 7-8 milyon dolar

Vefa İbrahim Aracı, grup şirketlerinin faaliyet gösterdiği sektörle ilgili şu mesajı verdi:

- Yatırımlarımızla sektörümüze format attık.

Taklitçiler yüzünden ‘kuğu'dan vazgeçtik

Koruma Şirketler Grubu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, Koruma Temizlik'in Genel Müdürü İmer Özer'e döndü:

- Türkiye'nin ilk çamaşır suyu markası "Hypo" Koruma'nın ürünüydü. Biz de Koruma Temizlik şirketimiz üzerinden üretmeye başladık. Ancak, "Hypo" ile bütünleşmiş kuğu sembolünü bir süre kullandıktan sonra bıraktık.

İmer Özer sürdürdü:

- Çamaşır suyunda merdiven altı üreticiler var. "Kuğu"yu sembol olarak kullanan taklit ürünler yapılıyordu. Koruma Temizlik'i onlardan ayırmak için "kuğu”yu markamızdan kaldırdık.

Makinada 10 yıllık dış ticaret açığımız 149 milyar dolar

Makina ve Aksamları İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Dünya YouTube kanalındaki sohbetimizde önce iddiasını ortaya koydu:

- Türkiye'nin en rekabetçi sektörüyüz. Katma değer sıralamasında OECD'de 6'ncıyız.

Ardından sektörün verilerine işaret etti:

- Türkiye'de makine üreten 30 bin işletme var. 420 bin kişi istihdam ediyoruz. Yılda 30 milyar dolarlık üretim yapıyoruz.

Sektörün üretiminin yüzde 60'ını ihraç ettiğini belirtti:

- İhracatımızın yüzde 55'ini AB ülkelerine yapıyoruz.

Sektörün kilo başına ihracat değerini merak ettim, paylaştı:

- 2019'da kilo başına ihracatımız yüzde 5.6 dolardı. 2020'de sıkıntılı dönemde 5.1 dolara kadar indi. Yılı 5.7 dolarlık kilo başına ihracat değeriyle kapattık.

Türkiye'nin makinadaki dış ticaret açığına dikkat çekti:

- Dış ticaret açığını bir ara 5.6 milyar dolara indirmiştik. 2020'de maalesef yeniden 11 milyar dolara çıktı.

Sektörün ithalat karşısındaki durumunu şu mesajla ortaya koydu:

-Bizim sektör ezim ezim ezilmiş vaziyette.

Türkiye'nin makinadaki 10 yıllık dış ticaret açığının altını çizdi:

- Türkiye, son 10 yılda 300 milyar dolarlık makine ithal etti. Son 10 yılda makinada oluşan dış ticaret açığı 149 milyar doları buldu.

Bir ülkede teknolojinin gelişmesinde "tüketimin gücü”nün önemli rol oynadığını unutmayalım. Ülkemizin "tıkır tıkır” işleyen makinalarına sahip çıkalım, dış ticaret açığını düşürelim.

Tüm yazılarını göster