Dünya piyasalarında ağustos başında yaşanan sert satışlardan, Türkiye’deki finansal varlıklar da payını aldı. Global endeksler hızlı şekilde toparlandılar. Bizim varlıklarımız farklı sebeplerle bu yükselişe eşlik edemediler. Tarihsel açıdan bakılırsa, dünya endeksleri için eylülün zor geçtiği görülüyor. Örneğin bu ay, S&P 500 endeksinin en zayıf dönemidir.
Dünya endeksleri eylül ayında zorlansalar bile hisse senetlerimiz ayrışabilir. Cuma günü Fitch, 1 Kasım’da Standard and Poor’s, Türkiye değerlendirmelerini açıklayacaklar. Not artırımları bekleniyor. Tabii Türkiye’nin yatırım yapılabilir seviyeye gelmesi için önünde uzun bir yol var. Oraya ulaşmak için sıkı para politikasının sürmesi gerekiyor. Yanı sıra, ekonomi politikasının, maliye ve yapısal ayaklarının güçlendirilmesi lazım. İkinci çeyrek büyüme rakamlarında ve öncü göstergelerde görüldüğü gibi, Türkiye’de ekonomik aktivite yavaşlıyor. Bu yavaşlama devam edeceği için, reel sektörün şikâyetleri artacaktır. Siyasetçiler bu tarz talepleri uzun süre göz ardı edemezler.
Ekonomi politikasının güçlendirilmesi için, yarın açıklanacak Orta Vadeli Program bir fırsattır. Politika faizi bir noktadan itibaren düşecek. Maliye politikası istenilen sıkılıkta değildir. Ekim ayında açıklanması beklenen ikinci vergi paketinde, ilk paketten çıkarılan bazı maddelerin olacağı konuşuluyor. Görünen o ki, eylül ve ekim ayları ekonomi politikasına dokunuş açısından önemli olacak.