Evdeki sanat eserleri Alarko Holding koridorlarına taşındı

Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Sosyal iş ağı LinkedIn’de iş insanlarını takip etmekten keyif alıyorum. Sadece iş hayatlarını değil dünyaya bakışlarını, hobilerini, kişisel gelişimlerini ve tecrübelerini paylaşıyorlar. Son olarak Alarko Holding’in YouTube kanalında yayınlanan “Yakın Çekim” video serisini keşfettim. Sanat, aile, kariyer ve sosyal sorumluluk gibi birçok konuda sorulara samimi cevaplar içeren seri, Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton ile başlamış. Alaton’un sanat sevgisinin öne çıktığı söyleşi çok keyifli ve ilham verici olmuş. İş dünyasının renkli ve aktivist isimlerinden Leyla Alaton, sanatı nefes aldığı yer olarak tanımlıyor bu söyleşide… Ona göre sanat stresli iş hayatını unutturuyor, sorgulatıyor, başka dünyalara götürüyor. Sanatla hiçbir zaman yatırım amacıyla ilgilenmediğinin altını çiziyor, “İş hayatına paralel, onu dengeleyen diğer hayatım. Adeta çocuklarımla olmak gibi, hayatımın en güzel renklerinden biri” diyor.  

Bir koleksiyoner olarak Türk sanatçılarını yurt dışında tanıdığı galericilere sunmaktan da büyük keyif aldığını anlatıyor. 

“Bir an evvel koltuğumu devretmek, sadece akıl sorulan bir konuma gelmek idealim” 

Bu arada söyleşi ilerledikçe öğreniyorum ki Alaton ve holdingin yönetim kurulundan üç dört isim evlerinden sanat eserlerini holdinge getirmiş. Şimdi birçok eser holdingin koridorlarında sergileniyor.  Alaton, bu kararı şöyle açıklıyor: "Evimizde ne varsa, depolarda duracağına burada gözümüzün önünde olsunlar, içimiz açılsın düşüncesiyle üç dört yönetim kurulu üyesi olarak evimizde ne paylaşamıyorsak buraya getirdik. Herkesin çok mutluğu olduğu bir ortam oldu bütün binada.”

Söyleşide Alaton’a henüz gerçekleştiremediği bir hayalinin olup olmadığı da sorulmuş. Cevabı şöyle veriyor: “Hayallerimin çoğunu gerçekleştirdim ama tabii ki işlerimi devretmek ve koltuğuma yapışmamak, sadece gelinip akıl danışılan, fikir sorulan bir konuma gelmek elbette idealim. Onun yapmak üzere bütün tedbirlerimi alıyorum.”

“Sivil toplum örgütleri çok değerli, benim aktivistliğim özellikle kadın konusunda”

Leyla Alaton, arkasındaki ayçiçekleri tablosunun Elvan Alpay’ın eseri olduğunu söylüyor. Babası merhum İshak Alaton, bu tabloyu ona 30 yıl önce almış.

Leyla Alaton, babası merhum İshak Alaton’un aktivist olduğunu, ondan gördüğü için aktivistliği normalleştirdiğini anlatıyor. Demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin yerinin çok önemli ve değerli olduğunu anlatan Alaton, şöyle devam ediyor: “Benim aktivistliğim özellikle kadın konusunda. Türkiye’nin çok daha güzel bir ülke olacağını düşünüyorum. Ailelerin çok daha dengeli aileler olacağını düşünüyorum eğer kadının ekonomik bağımsızlığı olur ise. Erkekler ne kadar özgürse kadınlar da olsun ki ailelerde denge olsun, saygı olsun ve çocuklar eve para getiren anne babayı görsün. Bu normalle büyüsün.”

Niv Garih: Alarko da bir takım; ruhu, kültürü var ve başka şirketlerle yarışıyorsunuz

“Yakın Çekim” serisinin ikincisine Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Alarko Carrier YK Başkanı Niv Garih konuk olmuş. Alarko Holding’in kurucularından Üzeyir Garih’in torunu olan Niv Garih ile söyleşiden detaylar şöyle:

·       Amerika’da üniversite okudum. Mezun olduktan sonra yatırım bankacılığı yaptım. 2009’da Türkiye’ye taşındım. Burada kısa bir yatırım bankacılığı yolculuğum oldu. Alarko olarak bir fon kurmak istedik, kriz olunca o iş biraz yattı diyelim. Ben de holdinge geldim. 2014 senesinde annem Dalia Hanım sağ olsun, yönetim kurulundan ayrılma ve o koltuğa beni oturtma kararı aldı. Ona teşekkür ediyorum. Genç yaşta bana güvendi.

·       Çok genç yaşta, New York gibi bir şehre gittim, kaos içinde yaşıyorsunuz, bireysel hırs çok ön planda. Orada köpekbalıklarıyla boğuştuk. Ama özgüvenli, bağımsız, düşüncelerini ifade edebilen, kendine güvenen bir hale getirdi beni... Bugün bakınca biraz kızıyorum, dayım İzzet Bey (İzzet Garih), Amerika’da daha çok kalmamı istemişti. Birkaç sene daha kalsaydım daha faydalı olurdu.

·       Alarko’yu hep bir aile olarak görüyorum. Alarko kültürünü üç kelimeyle anlatırsam çok dahil eden bir kültür diyebilirim. Öncü olmaktan korkmuyor. Sonuncusu da güven.

·       Küçükken basketçi veya tenisçi olmayı hayal ediyordum. Uzun seneler tenis oynadım, profesyonel seviyeye bir kalaya kadar basketbol oynadım. Ama Allah bize o boyu vermedi, çok üzülmüştüm. Kesinlikle iş dünyasında bir kariyerim olacağını düşünmemiştim. Bu işi yapmasaydım kesin spor dünyasında bir rol alırdım. Hala da öyle hayallerim var. Disiplin, takım çalışması, hayal kırıklığı, başarı, başarısızlık bana çok ders öğretti ve iş hayatında da kullanıyorum. Alarko da bir takım. Bir ruhu, kültürü var ve başka şirketlerle yarışıyorsunuz.  

Tüm yazılarını göster