“Bilmek yetmez uygulamak lazım; istemek yetmez yapmak lazım.”
Goethe’nin yukarıdaki sözü, iş dünyası için çok şey ifade ediyor... Günümüzde çeşitli yöntemlerle bilgi ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz; kitaplar, eğitimler, sosyal mecralar vb. Şüphesiz ki bilgi, çok önemli bir güç kaynağıdır. Fakat iyi bir uygulayıcı olamadığımız zaman, kendimizi yeterince geliştiremiyoruz ve salt bilgi edinmek, iş dünyasında bizi istediğimiz noktaya ulaştıramıyor. İyi bir uygulayıcı olamamanın çeşitli farklı sebepleri olabilir: Başlamak için mükemmel olmayı beklemek, başarısızlık korkusu, kendine güven eksikliği, liderlik uygulamalarının yetersiz kaldığı iş ortamları, kendini yeterince tanımamak, yeteneklerini fark edememek, hayata dair büyük resmin henüz oluşmaması, konfor alanı tuzağı veya en genel tabirle ‘atalet’ vb.
Etkin bir uygulayıcı olmanın önündeki sebep ne olursa olsun, bunu fark ettiğimizde -engelleri aşıp- etkili bir uygulayıcı olmaya başladığımızda aşağıdaki pozitif gelişmelerin önünü açmış oluyoruz:
- Sürüncemede kalan işleri çözmek stres seviyemizi azaltır
Düşündüğümüz zaman, birçoğumuzun sürüncemede kalan veya aylardır yapılacaklar listesinde bulunan ve bir türlü elimizin gitmediği işleri vardır. Ve bu tarz işler biz farkında olmasak da üzerimizde bir baskı oluşturabiliyor. Bu tarz işlerimizi sadece takvime koymak dahi üzerimizdeki iş baskısını azaltıyor.
Sürüncemede kalan veya yapmak zorunda olduğumuz ve bir türlü başlayamadığımız işler beynimizin verimli çalışmasını da engelliyor. Arka planda açık kalan dosyalar, bir bilgisayarın -çok dosya açıkken- yavaşlamasına benziyor. Psikolojik olarak rahatlamanın en önemli unsurlarından biri harekete geçmektir. Bu sebepten ilgili işlerle ilgili harekete geçtiğimizde stres seviyemizde de önemli bir oranda azalma oluyor. “Ne zaman başlamalıyım?” sorusunun en güzel yanıtı -çoğu zaman- ‘şimdi’dir veya ‘bugün’dür.
- Mesleki başarı ve ün geliştirmek için fayda sağlar
Günümüzde mesleki ün geliştirmenin en önemli unsurlarından biri şüphesiz ki işini, -başkaları görmese de- iyi yapmaktır. Nedir işini iyi yapmak? İş tanımımızda yazanlardır, onların ötesidir ve görevleri etkin bir iletişimle ve motivasyonla birleştirmektir. Mesleki yeterlilik bakımından her geçen gün daha iyi olmaya çalışmak, görevler konusunda fark yaratacak bir başarı elde etmek, ilgili çalışanın mesleki ün kazanmasında etkin bir rol oynayacaktır.
- Üretkenliğimiz artar
Etkin bir uygulayıcı olmak, verimliliğimizi ve üretkenliğimizi artırır. Küçük veya büyük işler fark etmez, bunların üstesinden geldikçe, daha fazla bir şeyler yapmak konusundaki isteğimiz yükseltir. Hepimiz geçmişte bu iş yapma zevkini tatmışızdır; zor bir görevi bitirmenin mutluluğu ile farklı bir göreve başlamak…
- Öz saygımız/güvenimiz yükselir
Üretkenlik ve öz saygı/güven arasında sıkı bir bağ vardır. Üretkenliğimiz arttıkça kendimize olan güvenimiz ve saygımız da belirgin hale gelir. Bu sebepten en üretken olduğumuz günlerin sonunda en tatmin/mutlu gün kapanışlarını yapmamız çok normaldir. Fransız yazar Corneille’in sözü bu durumu çok güzel özetler: ''Gününü faydalı bir şekilde kullanmayı bilen insan için asıl mutluluk, akşam vaktinde gelir. ''
İyi bir uygulayıcı olmadığımızda ise yukarıdaki maddelerin tam tersini yaşarız. Sürüncemede kalan işler veya yetersiz iş çıktıları; beyin yorgunluğu, mesleki gerileme, verimsizlik, tatminsizlik vb. durumların oluşmasına neden olur.
Günümüzde birçok çalışanın atladığı veya fark etmekte zorlandığı diğer bir husus ise, tüm uygulamalarda etkin bir iletişim -ve özellikle müşteri odaklı yaklaşımlarda- güler yüz ve yardımsever bir tutumdur. İş dünyasındaki uygulamalarımızın etkin bir iletişimle ve iş sevgisi ile birleşmesi halinde, hem kendimiz güzel bir tatmin duygusu yaşarız hem de iletişimde bulunduğumuz insanlar. (Bu durumun farkında olan çalışanlar başkalarını mutlu etmeyi de önemserler.) Aksi halde -etkin iletişimden ve yardımsever bir tutumdan kopuk olan- salt yetenek, çoğu zaman çalışanın iş dünyasında istediği noktaya ulaşması için yeterli olmayacaktır.
Son söz;
“Şu dünyadaki en önemli şeylerden biri, potansiyelimizi keşfetmektir ve kendimizin en iyi haline ulaşmaktır. Ve içinde bulunduğumuz işlerde etkin bir uygulayıcı olamadığımız zaman ve sınırlarımızı zorlamadığımız sürece potansiyelimizi ortaya çıkarmamız ve buna bağlı olarak tatmin duygusu yaşamamız pek mümkün değildir.”