Etiya, avatarlar evreninde unicorn oluyor

Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

Seslenip yardım istediğiniz telefonlar, evinizin haritasını bilen küçük yuvarlak süpürgeler, buzdolabındaki eksikleri size bildiren uygulamalar, ne yiyip içtiğinizi bilen online marketler… Hiçbiri şaşırtıcı değil; hayatımızın bir parçası. “Geleceğimiz distopik bir dünyada mı, yoksa dijital ikiz bir evrende mi… Firmaların müşterileri miyiz, yoksa dijital şirketlerin içerik ve hizmetlerinin bir parçası mı” diye sorduğumuz Aslan Doğan, kurucu ortağı ve CEO’su olduğu kurumsal yazılım şirketi Etiya’ya işaret ederek, “Pandemi ile birlikte yüz yüze kanalların çoğundan uzaklaştık. Sadece satış kanalları değil, iş modelleri dijitalleşiyor” diyor. Doğan’a göre, bir değil pek çok Metaverse inşa ediliyor. ‘Avatarların dünyası’ diye bileceğimiz bu yeni evrenin de katkısıyla Etiya, 3 yıl içinde unicorn olmaya hazırlanıyor. Türkiye dışında Singapur, Silikon Vadisi, Dubai, Amsterdam, Lviv ve Montreal’de ofisleri bulunan Etiya, Kanada’nın en büyük gruplarından olan telekom, medya, spor ve eğlence devi Quebecor’dan aldığı yatırımla ‘yazılım sektörünün küresel oyuncusu’ olma hedefinde… 

Yılın son röportajı için İstanbul Boğazı’nın güzel manzarasında ve yılbaşı süsleri arasında Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan ile buluşuyoruz. Hem post pandemi yılı olmasını arzu ettiğimiz 2022’deki hedeflerini soruyoruz hem de dijitalleşmenin hayatımızı nereye götüreceğini…              

Aslan Doğan, “Etiya, Hizmet İhracatçıları Birliği’nin verilerine göre kendi alanında yazılım ihracat şampiyonu. Yeni Zelanda’dan, Bolivya’ya, Umman’dan Kanada’ya kadar pek çok yere yazılım satıyoruz. Gelirimizin yarısı yurtdışından” diyerek, şunları kaydediyor: “Globalleşmek istiyoruz. Türkiye’de faaliyet gösteren yazılım şirketlerinin niteliğine baktığınız zaman büyük yabancı firmaların partnerliğini yapanları görüyorsunuz. Onların yaptığı işe montaj diyorum! Yabancı ürünleri alıp Türkiye’ye adapte edenler var, sistem entegratörü şirketler var. Ama bir konuda uzmanlık biriktiren, uzmanlıkla büyüyen şirketlerin sayısı az. Uzmanlığı da çalıştığınız domain ve ürün belirlemiş oluyor. Ürün sizin belirli bir yörüngede kalmanızı sağlıyor.”            

Etiya’yı kurumların dijital dönüşüm serüveninde en önemli iş ortağı olarak tanımlayan Doğan, 2004’te kurulduklarını anımsatıyor ve “Bin 200 kişiye istihdam sağlıyoruz. Ciromuzun yüzde 20’sinden fazlasını Ar-Ge’ye ayırıyoruz” diyor.

KANADALI QMI İLE SAAS OLMA YOLUNDA

Türkiye’de olgun teknoloji şirketleri için belirli bir seviyeye takılıp kalma riski olduğunun da altını çiziyor Aslan Doğan. “Biz Kanadalı Quebecor Media Inc. (QMI) ile ortak olduk. Bu bizim için globalleşmemiz yolunda vektörel bir büyüme sağlayacak. Üç yıl içinde unicorn olacağız. QMI, basım işinden başlamış çok köklü bir medya şirketi” diyen Doğan, “5 yıllık stratejik plan yaptık. Kendi alanında en iyi müşteri deneyimini sunan bir SaaS (Software as a Service) şirketine dönüşeceğiz” şeklinde konuşuyor.               

PAZARDAKİ HER TREND ÜRÜNLERİ DEĞİŞTİRİYOR

İlk baştan beri yaptıkları işin yapay zeka destekli müşteri yönetim platformları sunmak olduğunu da belirtiyor Doğan. “Müşteri yönetim platformu, müşterinin elde edilmesi, yapılan satışların takibi, müşteriye özgü ürün ve servislerin tanımlanması ve kişiselleştirilmesi, varsa şikayetinin yönetilmesi. Kampanya ve promosyonların düzgün bir şekilde iletilmesi, fatura ve tahsilat süreçlerinin yönetilmesi alanlarında çalışıyoruz. Genelde CRM olarak tanımlanıyor ama bizim farklılaştığımız nokta şu; biz daha uzun süreli ilişki geliştirmek isteyen platformlara bu hizmeti veriyoruz” şeklinde konuşan Doğan, “Üyelik, abonelik gerektiren işlerde, hem müşteri deneyimini iyileştiren hem de şirketin gelirlerini artıran bir odağımız var. Pazardaki her trend ürünleri değiştiriyor. Biz de hızlıca adapte ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.

İŞ MODELİNİ DÖNÜŞTÜREN DİJİTALLEŞMİŞ OLUR

Doğan, pandeminin dijitalleşme sürecini hızlandırdığını ve belirgin hale getirdiğini de belirtiyor ve şunları söylüyor: “Bunlardan biri müşteriyle temas edilen noktaların dijitalleşmesi. Aslında markalar, dükkanlarda deneyimi önemserken, başka bir bakış açısı kazandılar. Kanalların dijitalleşmesinden çok iş modellerinin dijitalleşmesi önem arz ediyor. Diyelim ki bir market, insanlar online alışveriş yapıyor diye e-ticaret sitesi açıyor. Ama bir de bütün iş modelini dijital üzerinde kuranlar var. Yeni dönemin iş modeli bu aslında.”

5 TRİLYON $'LIK BÜYÜKLÜK

Aslan Doğan ayrıca sektöre dair önemli rakamlar da paylaşıyor. Bilgi iletişim teknolojilerinin tüm dünyadaki büyüklüğü 5 trilyon dolar. Bilgi teknolojileri tarafı 2 trilyon dolar kadar. Doğan “Evet pandemi bir farkındalık yarattı, ama bu sektöre çok da büyük bir şekilde yansımadı. Kurumların pek çoğu büyük projeleri durdurdular. Daha ihtiyaca binaen işler yapıldı. Bilişim sektörünün her yıl yüzde 5 büyüyeceği varsayılıyor. Akıllı şehirler, akıllı tarım, akıllı trafiği ve Endüstri 4.0’ı konuştuk, karanlık fabrikaları da konuştuk. Tüm bunları hayata geçirecek şey 5G teknolojisi. Dijital dönüşüm o zaman hızlanacak. Cep telefonları akıllı hale geldi, hayatımız nasıl değişti. Bir de bunun tüm hayata yansıdığını düşünün. Devasa bir dönüşüm bu. Tüm bu dönüşümün göbeğinde yazılım var" diyor.

Türkiye’nin binde 3’ü yazılımcı ‘evrensel işgücü’nü korumalıyız

Yazılımın ihracata katkısı önemli kavramlardan biri. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 2. Türkiye’de henüz binde 5 seviyesinde. Bu da bizim şirketlerimizin durumunu gözler önüne seriyor. Sektörün en büyük sıkıntılarından biri yetişmiş iş gücü. Beyin göçünden bahsediyoruz. Eğer bir atılım yapılacaksa bunu yazılımcılar, mühendisler yapacak. Bunlar da aslında ‘evrensel iş gücü’. Artık bir projede yer almak için fiziki olarak bu işi yapmanıza gerek yok. Üç şeye ihtiyacınız var; sözleşme, bilgisayar ve internet… Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre 140 bin yazılımcımız var. Nüfusun binde 3’ü. İnanılmaz düşük. Almanya’da nüfusun yüzde 1’i ve hala yurtdışından nitelikli iş gücü çekmeye devam ediyorlar. Hollanda’da yüzde 3’ü, Ukrayna’da yüzde 1’in üstünde. Ben Türkiye’nin tarım, teknoloji ve turizmle kalkınacağını düşünüyorum. Sanayi devriminden çok daha sarsıcı bir dijital devrim sürecindeyiz. Treni kaçırırsak bir daha gelmez. Evet startuplar, oyun şirketleri yatırım alıyor ama kurumsal yazılım tarafında şirketlerin tehlikede olduğunu düşünüyorum. Nitelikli iş gücü bu anlamda önemli. Türkiye’nin yazılım firmalarının desteklenmesi de şart. Finansman bulamayan şirketler için bir teşvik lazım.       

Çağrı merkezi yok, dükkan yok, iyilik yapan avatar’ı kapıyor!

Kanada’da bir operatör var. 2017’de kuruldu. Çağrı merkezi yok, dükkanı yok. Her şey dijital. Sim kartı istediğinizde kurye ile 15 dakikada kapınıza geliyor. Peki, sorun olduğunda nasıl çözülüyor… Aslında bu bir ‘topluluk’. Sorunu olan o topluluğa yazıyor. İnsanlar size sorunu çözmeniz için yardım ediyor. Ne kadar yardım severseniz, ne kadar paylaşıma açıksanız sistem size daha başka bir ‘avatar’ veriyor. Böylece o sistemde farklılaşıyorsunuz. Mesela 10 GB internetten 3’ünü harcamadınız, bir öğrenciye hediye edebiliyorsunuz. Bahsettiğim operatör, pandemide yüzde 40 büyüdü. Artık ‘hediye etme’ ve ‘paylaşma’ kavramlarının dünyasında yaşayacağız. Bu operatörün ismi Fizz. Lokal bir operatör ve bunu biz yaptık. Etiya yaptı… Dijital hizmet veren değil, tamamen dijital bir operatör. Bu anlayışta müşterilerin doğum günlerinde SMS yollamak dijitallik değil, çağ dışılık…

Tüm yazılarını göster