Başta vergi ve SGK borçları olmak üzere kamuya olan borçlara ödeme kolaylığı sağlayan 7256 sayılı Kanun, Resmi Gazete’de yayınlanarak 17 Kasım 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. 289 milyar TL'si vergi, 165 milyar TL'si SGK ve kalanı da diğer kurumlara olan borçlar olmak üzere yaklaşık 500 Milyar TL. borcun bu Kanun kapsamında yapılandırılması öngörülüyor.
Yapılandırmaya ilgi ve başvuru yoğun! Ama hangi borçlara?
Borç yapılandırmasından yaklaşık 4 Milyon kişinin yararlanması bekleniyor.
Yapılandırma düzenlemesinin yürürlüğe girdiği 17 Kasım’dan bu yana, yani yapılandırmanın ilk günlerinde yapılandırma başvurusu yapmak üzere çok sayıda vatandaş vergi daireleri önünde kuyruk oluşturdu. Hem de, Koronavirüs salgınındaki artışa rağmen.
Vatandaşların yoğun olarak hangi borçlarını yapılandırmak için başvurduğunu merak edip araştırdık. Şimdi siz de merak ettiniz değil mi? Daha fazla merak ettirmeden söyleyelim: Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve trafik para cezaları.
Yalnız bu tespitimiz beni hiç mi hiç şaşırtmadı. Çünkü, vatandaşlar en çok araçları ile ilgili vergi ve trafik para cezası borçlarından korkuyor. Bunun nedeni ise, araçların bu borçlar nedeniyle haczedilip satılacağı endişesi.
Esnaf ve işletmeler borç yapılandırması için kararsız!
Koronavirüs salgınına karşı haklı sebeplerle alınan son önlemler çerçevesinde çoğu esnaf ve işletmenin çalışma saatleri kısıtlandı. Sinema salonları, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay bahçeleri ile halı sahalarının faaliyetleri durduruldu. Restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme¬içme yerleri 10:00 ila 20:00 saatleri arasında sadece paket servis veya gel¬-al hizmeti verecek şekilde açık. Restoran, lokanta veya online yemek sipariş firmalarınca saat 20:00 den sonra sadece telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti verilebiliyor.
Faaliyetleri durdurulan veya alınan önlemler sonucunda satışlarında ciddi düşüşler beklenen esnaf ve işletmeler, borçlarını yapılandırıp yapılandırmama konusunda oldukça kararsız. Çünkü, vergi ve SGK borç yapılandırması için yıl sonuna kadar başvurmaları ve yapılandırdıkları vergi borçlarının ilk taksit ödemesini 1 Şubat 2021 (31 Ocak 2021 tarihi Pazar gününe rastladığından), SGK borçlarının ilk taksit ödemesini ise 1 Mart 2021 (28 Şubat 2021 tarihi Pazar gününe rastladığından) tarihine kadar (bu tarihler dahil) yapmaları gerekiyor.
Satış yapacak, iş ve ciro olacak ki borçlarını ödeyebilsin, borç yapılandırmasını yapabilsin. Çok sayıda esnaf ve işletme yapılandırma yapsa dahi, taksitlerini ödeyemeyeceğini düşünüyor. Ancak, bir taraftan da, yapılandırma yapıp borçlarını ödeyip kurtulmak istiyor. Yani, tam bir kargaşa içerisindeler, bir çıkış yolu arıyorlar.
Yapılandırma taksit ödemeleri için mücbir sebep kapsamında erteleme istiyorlar!
Koronavirüs nedeniyle faaliyetleri durdurulan veya kısıtlanan esnaf ve işletmeler, yapılandırma başvurusunu yapıp, taksit ödemelerinin 2021 Haziran ayı sonuna kadar ertelenmesini, ilk taksit ödemesinin Temmuz ayından itibaren başlamasını istiyor. Bu talep, Odalar ve STK’lar aracılığıyla Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Lütfü ELVAN’a da iletilecek. Peki, neden Haziran ayı sonuna kadar erteleme isteniyor? Çünkü, 7256 sayılı Kanunla, kısa çalışma ödeneğinin süresinin 2021 Haziran ayı sonuna kadar uzatılması için Cumhurbaşkanımıza yetki verildi. Koronavirüs nedeniyle faaliyetleri durdurulan veya kısıtlanan esnaf ve işletmeler de işte bu yüzden yapılandırılan borçlarının taksit ödemelerinin Haziran ayı sonuna kadar ertelenmesini talep ediyor.
Bu talep, yapılandırma kanunu kapsamında karşılanabilir mi?
Bu talebin Yapılandırma Kanunu kapsamında karşılanması mümkün değil. Çünkü, Kanunda buna yönelik özel bir düzenleme veya yetki bulunmuyor. Kanunda sadece,
- Başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar,
- Yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ticaret Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları VUK’un 13. maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile aynı Kanunun 15. maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) mücbir sebep hâlinin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme sürelerini, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar
uzatma konusunda Cumhurbaşkanımıza yetki verilmiş durumda.
Yani, Koronavirüs nedeniyle faaliyetleri durdurulan veya kısıtlanan esnaf ve işletmelerin yapılandırılan borçlarının taksit ödemelerinin ertelenmesine yönelik taleplerinin karşılanabilmesi için, yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor!
Yeni ekonomi yönetimi bu talebe nasıl bakar?
Koronavirüs nedeniyle faaliyetleri durdurulan veya kısıtlanan esnaf ve işletmelerin bu talebi haklı bir gerekçeye dayanıyor. Yapılandırma Kanununun amacı ve yaşanan süreç dikkate alındığında, bu talebin yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Daha önceki yazılarımda, yapılandırma için mükelleflere en az 6 ay ödemesiz bir süre verilmesi gerektiğini belirtmiştim. Gelinen süreç maalesef bizi haklı çıkardı.
Yeni ekonomi yönetiminin bu talebi karşılıksız bırakmayacağını düşünüyorum. Tabi, bu biraz da, Hazine’nin içinde bulunduğu duruma bağlı. Yoksa yapılmaması için, başka bir neden olamaz!
Dikkate alınması gereken iki önemli husus!
Ayrıca, burada belirtmek istediğim iki önemli husus daha var:
Birincisi; pandemi nedeniyle yapılandırma başvurularının online olarak yapılmasının teşvik edilmesi, vergi dairelerinden fiziki başvuru alınmaması.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın mevcut insan kaynağı ve teknolojik alt yapısı ile bunu başarabileceğini düşünüyorum. Bu konuda TÜRMOB’dan da yardım istenebilir. Vatandaşların İnteraktif Vergi Dairesinden online olarak yapabilecekleri yapılandırma başvuruları, YMM ve SMMM’lerden oluşturulacak çalışma grupları aracılığıyla da gerçekleştirilebilir. Maliye -TÜRMOB dayanışmasına güzel bir örnek de olur.
İkincisi; özel bankalara tekrar vergi tahsilatı yapma yetkisinin verilmesi.
Maliye, özel bankalarla imzalanan vergi tahsilatına aracılık edilmesine izin veren protokolleri, 1 Ocak 2020 tarihinden geçerli olmak üzere feshederek, özel bankaların bu tarihten itibaren vergi tahsilatı yapma yetkisini kaldırmıştı. Vergi Dairesi Müdürlükleri tarafından takip ve tahsilatı yapılmakta olan vergi, harç, ceza ve diğer alacaklar, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren ya doğrudan vergi daireleri veznelerine yatırılarak ya da kamu bankası statüsündeki T.C. Ziraat Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O., Ziraat Katılım Bankası A.Ş., Vakıf Katılım Bankası A.Ş., Türkiye Emlak Katılım Bankası A.Ş. ve Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) aracılığıyla ödeniyor.
Vergi mükellefleri yaklaşık 15 – 20 yıldır vergilerini, müşterisi olduğu özel veya kamu bankaları aracılığıyla çok rahat ve hızlı bir şekilde ödediler, hiçbir sıkıntı da çekmediler. Özel bankalarla çalışmayı tercih eden mükellefler, getirilen zorunluluk nedeniyle sadece vergi ödemeleri için kamu bankalarında hesap açtılar ve vergi ödemelerini buralardan yapmaya başladılar. Bu hesaplardan, vergi ödemesi dışında başka bir işlem de yapmıyorlar. Bu da, mükellefler için vergi ödeme dönemlerinde EFT/Havale/Ödeme şeklinde ek işlemlere ve zaman kaybına neden oluyor. Bu nedenle, vergilerin sadece kamu bankalarından ödenme zorunluluğu getirilmesine ilişkin gerekçelerin ortadan kaldırılması şartıyla, özel bankalara yeniden vergi tahsilatı yapma yetkisi verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.