Dr. Türker Çelik
turkercelik2012@gmail.com
Birçok seçim analistine göre Amerika, tarihinin tahmin edilmesi en zor seçimine giriyor. Anketlere veya anket ortalamalarına güvenmek pek mümkün değil. O nedenle de saygın birçok analist “şu aday kazanacak…” diye öngörüde bulunmaktan kaçınıyor. Ben de Amerika`nın en önemli yayıncılarından Cenk Uygur gibi düşünüyorum. “Seçim anketlerinde adaylar arası oy farkı çok az ve birçok anket birbiri ile çelişiyor. Böyle bir ortamda sezgiler ile öngörüde bulunmaktan başka yol yok. Sezgilerim de bana maalesef Trump`ın kazanacağını söylüyor.”
Taraftarını sandığa götüren kazanır
Evet bana da maalesef sezgilerim Trump`ın kazanacağını işaret ediyor. Birebir şahit olduğum New York, Pennsylvania ve Florida sokakları bunu söylüyor. Özellikle geçtiğimiz iki hafta içinde yayınlanan güvenilir birçok ankete göre Trump, Harris`i en azından yakalamış görünüyor. Ama daha da önemlisi yukarı doğru dalga Trump`ın tarafında. Bu momentum, Amerika seçimleri açısından çok önemli. 2020 seçimleri yüzde 66 ile tarihi rekor katılım oranı ile gerçekleşmişti. Özellikle Biden taraflarları Trump karşıtlığı nedeniyle rekor katılım gösterdi. Bu sefer de Trump taraftarlarının yüksek katılım göstermesi bekleniyor. Amerika`da seçimlere katılım oranı düşük olması nedeniyle kim taraftarını sandığa gitmeye daha fazla ikna ederse genelde o kazanıyor.
Ekonomi Trump'ın en önemli avantajı
Özellikle benim çevremde daha siyasi olarak daha ortada duran; özellikle küçük orta ölçekli girişimci esnaf diyebileceğimiz seçmenler bu sefer Trump için oy kullanacaklarını söylüyor. Yine küçük orta ölçekli bankacı ve finans çevrelerinden arkadaşlarım da Trump`a oy vereceklerini söylüyor. Çünkü bu kesimler de Trump gelirse ekonomi ne olursa olsun bugünden daha iyi olur düşüncesindeler. Onlara göre; Trump ve neredeyse yardımcısı konumuna sahip Elon Musk başarılı ve işlerin nasıl döndüğünü bilen başarılı birer patron ve Amerikan ekonomisini düzeltecekler.
Kamala Harris cephesinin en büyük destekçisi, göçmenler, kadınlar ve ilk defa oy kullanacak milyonlarca genç seçmen. Kadınlar kişilik olarak Trump`ı beğenmiyor. Kadın hakları, sağlık, sosyal güvenlik gibi toplumsal konularda düşüncesiz ve acımasız olduğunu düşünüyorlar. Kadınlar sonuçta kendilerini, ailelerini ve çocuklarını düşünüyor. Onlara göre Trump bütün bu konuları hiç önemsemiyor.
Trump`in başağrısı Gen-Z
Bir de adeta Trump`ın başağrısı, 18-27 yaş grubunu temsil eden Gen-Z jenerasyonu var. Bu seçimlerde yaklaşık 40 milyon Gen-Z oy kullanacak. Bunların 8 milyonu ilk defa oy kullanacak. Bunların yarısı beyaz Amerikalı değil ve neredeyse yüzde 80`i Trump karşıtı.
Zaten bu kitle yaşlı nesil; hatta ortalama Amerikalı ile birçok konuda taban tabana zıt düşünüyor. Örneğin, 50 yaş üstü ortalama Amerikalı için İsrail`in güvenliği vazgeçilmez ve bu uğurda gerekenler yapılmalı. Bu yaş grubundaki Amerikalıların neredeyse yüzde 60`dan fazlası Amerika`nın ve İsrail`in aşırı politikalarını desteklerken; Gen-Z`nin yüzde 80`i Filistin`i destekliyor ve İsrail karşıtı. Trump, bu kesimi ikna edemiyor. Demokratlar, kendilerini destekleyen bu kitleyi sandığa götürebilirse sonucu belirleyebilir.
Peki, ben neden Trump`a oy vermeyeceğim. Öncelikle Ortadoğu, Filistin`deki vahşetin sonra ermesi en azından azalmasını diliyorum. Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu`ya çok yakın ve onun politikalarını koşulsuz destekliyor. Bu da seçilirse maalesef Ortadoğu`da şiddetin devamı anlamına gelebilir. Oysa Demokrat Parti adayı Harris kazanırsa; İsrail`i seçimlere kadar desteklese de sonrasında daha makul çizgiye çekebilir inancındayım. Ancak doğal olarak Amerika`da ortalama seçmenin birinci önceliği dış politika değil ekonomi ve sosyal güvenlik… 5 Kasım tarihinde yani önümüzdeki Salı gecesi kimin kazandığını hep birlikte göreceğiz…. Umarım seçim sonuçları öncelikle Amerika ve dünya için iyilik getirir.