Bilindiği üzere, ücretlerde yemek istisnası 1961 yılında ilk kez mevzuatımıza girdiğinde sadece işveren tarafından çalışanlarına işyeri ve müştemilatında sağlanan yemeğe ilişkin harcamaları kapsıyordu. Zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlar da gözetilerek, 1 Temmuz 1995 tarihinden itibaren işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin her yıl belirlenen tutarı aşmayan kısmı da belli şartlarda, ücretten istisna edilmiştir. Böylece çalışanların işyeri dışında yemek kartı/fişi/çeki ve benzeri uygulamalar ile bu yemek istisnasından yararlanmasının önü açılmıştır.
Son olarak, Gelir Vergisi Kanunu’nda 7420 sayılı Kanununla yapılan değişiklik sonucunda 01 Aralık 2022 tarihinden itibaren artık belli tutara kadar olan yemek bedelinin işverenlerce çalışanlara doğrudan nakden ödenmesi de istisna kapsamına dahil olmuştur.
01 Aralık 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren nakdi yemek bedeli istisnasına ilişkin SGK boyutunda da bazı düzenlemeler yapılması gerekiyordu. Bu düzenlemeler yapıldı. Ancak çalışanlara yapılan yemek yardımı ve verilen yemek parası uygulamasının sosyal güvenlik mevzuatı boyutunda 5510 sayılı Kanuna aykırı bazı ikincil ve üçüncül düzenlemelere şahit olduk. 5510 sayılı Kanunla verilmemiş bir yetkinin yönetmelik ile SGK Yönetim Kurulunca kullanılması şeklindeki bu durum nedeniyle, çalışanların ve işverenlerin kanuna aykırı bir şekilde prim yükü ile karşı karşıya kalması söz konusudur. Bu konunun ayrıntılarına yazımızın ilerleyen bölümlerinde yer verdim.
Yemek bedelinin çalışanlara nakden ödenmesi durumunda da gelir vergisinden istisna tutulabilmesi için Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılması Anayasa’nın 73’üncü maddesi uyarınca bir zorunluluktu. Bu nedenle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinde 7420 sayılı Kanunla bu yönde değişiklik yapıldı ve nakdi yemek istisnası bedeli uygulaması kanuni zemine kavuştu. 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren de yürürlüğe girdi.
SGK Yönetim Kurulu, kanunla verilmiş bir hakkı genelge ile iptal edemez. Kanunla verilmemiş bir yetkiye istinaden ayni yardımlara üst sınır getiremez. Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan ve 01 Aralık 2022 tarihinde yürürlüğe giren nakdi yemek bedeli istisna düzenlemesinin prime esas kazançla ilişkisinin kurulması için SGK mevzuatında düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. SGK’nın yemek parası ve yardımı ile ilgili yıllardır süren uygulamasında çalışanlara yapılan yemek yardımı iki kategoride ele alınmıştır. Bunlardan birincisi nakden yapılan yemek parası ödemesidir. Çalışana işverence doğrudan yapılan ödeme niteliğindeki yemek parasının asgari ücretin %6’sını geçmeyen kısmının prime esas kazanca dahil edilmemesi, aşan kısmın ise prime esas kazanca dahil edilmesi şeklindeki düzenleme yıllardır uygulana gelmiştir.
SGK, yemek parası uygulaması dışında, çalışana yemek sağlamayı (işyerinde veya işyeri müştemilatında yemek verilmesi ya da yemek kartı/ fişi/çeki aracılığıyla yemek hizmeti veren işletmelerden yemek hizmeti sağlanması dahil) “ayni yardım” kapsamında değerlendirmiş ve 5510 sayılı Kanunun 80/1-b madde hükmü uyarınca anılan mahiyetteki yemek yardımlarını tutarı ne olursa olsun prime esas kazancın bir unsuru olarak dikkate almamıştır.
Gelir Vergisi Kanunu’nda düzenlenen nakdi yemek bedeli istisnasına uyum sağlayarak, nakden ödenen yemek parası tutarını prime esas kazanç dışında tutma yönünde bir düzenleme yapması beklenen SGK, nakden ödenen yemek parası dışında; yemek kartı/ çeki/fişi verilmesi veya yemek hizmeti veren işletmelerde çalışanlara sağlanan “ayni yardım” mahiyetindeki yemek yardımlarına da prime esas kazanca dahil olup olmama açısından bir tavan getirdi. Oysa, 5510 sayılı kanunda SGK Yönetim Kuruluna ayni yardımlar konusunda bir limit belirleme yetkisi verilmemiştir. Kanunla verilmemiş bir yetkinin yönetmelik ile verilmesi hukuka aykırılık teşkil etmiştir. Ayni yemek yardımına hukuka aykırı şekilde getirilen sınırın serüveni.
Aşağıda SGK Yönetim Kurulunun; 5510 sayılı Kanuna aykırı şekilde gerçekleştirdiği “ayni yardım” mahiyetindeki yemek yardımlarına da prime esas kazanca dahil olup olmama açısından bir üst sınır belirlemesinin serüvenini aşağıda kısaca özetledim.
SGK önce; Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde değişikliğe gitti. Yönetmelikte yapılan değişikliğin tam anlaşılması için Yönetmeliğin değiştirilen kısmı eski ve yeni hali ile aşağıda sunulmuştur.
Tablo 1: Yemek parası istisnası ile ilgili olarak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ve değişiklik öncesi durum
5510 sayılı Kanunun 80/1-b maddesi ile SGK Yönetim Kuruluna sadece yemek parası tutarını belirleme konusunda yetki verilmiş olmasına rağmen, yukarıdaki Yönetmelik değişikliğiyle bu yetki çalışana yemek kartı/fişi/çeki ile sağlanan veya doğrudan yemek hizmeti veren işletmelerde çalışanlara yemek verilmesi gibi “ayni yardım” kapsamındaki yemek yardımlarını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Daha sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunca değiştirilen Yönetmelik hükmüne dayanılarak alınan 17.11.2022 tarihli ve 2022/323 sayılı Karar ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin yüzde 23,65’inin prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verilmiştir. Bu karar uyarınca, 1.12.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarı; günlük 215,70 TL x % 23,65 = 51,01 TL olarak belirlenmiştir.
Böylece SGK Yönetim Kurulu, Kanunla kendisine verilmemiş bir yetkiye dayanarak ayni yardım için de üst sınır getirmiştir. Oysa, 5510 sayılı Kanunda ayni yardımların tamamı, herhangi bir sınır olmaksızın, prime esas kazanca dahil edilmemektedir. Son olarak ise SGK İşveren İşlemleri Genelgesinde değişiklik yaparak 01.12.2022 tarihinden itibaren yemek yardımı ve yemek parasına ilişkin SGK uygulamasının nasıl olacağını örnekler ile açıklamıştır. Genelgede yer alan açıklamalarla baktığımızda daha önce “ayni yardım” statüsünde değerlendirilen ve bu nedenle herhangi bir limite bağlı olmaksızın tamamı prime esas kazançtan istisna tutulan;
İşverenlerce sigortalılar için üçüncü kişilere nakden yapılan yemek ödemeleri ve Sigortalılar için üçüncü kişilere yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki vb. araçlarla fatura karşılığı ödenen yemek bedelleri için 51,01 liralık sınır getirilmiştir. Oysa, daha önce bu iki şekildeki yemek yardımları “ayni yardım” statüsünde olduğu için herhangi bir üst limite tabi değildi. Gelinen noktanın anlaşılması için nakdi yemek bedeli istisna düzenlemesi öncesi ve sonrası durumu karşılaştırmalı olarak aşağıda sunuyorum.
Tablo 2: Çalışanlara Yemek Yardımının Vergisel ve SGK Boyutu: Eskisi-Yenisi
Yukarıda özetlediğimiz tablodan da görüldüğü üzere, nakdi yemek bedeli istisnasına uyum amacıyla SGK mevzuatında yapılan düzenlemelerde;
1-5510 Sayılı Kanun’la SGK Yönetim Kuruluna verilmiş bir yetki bulunmamasına rağmen, daha açık bir ifade ile yetkisiz bir şekilde “ayni yardım” mahiyeti taşıyan yemek yardımları için üst sınır getirilmesi hukuka açık aykırılık teşkil etmekte, çalışan ve işverenlere hukuka aykırı şekilde ilave prim yükü getirme riskini bünyesinde barındırmaktadır.
2- Gelir vergisi uygulamasında yemek kartı/fişi/çeki şeklindeki uygulamalar veya doğrudan yemek hizmeti veren işletmelerle anlaşılarak çalışanlara sağlanan yemek yardımında GVK 23/1-8 maddesinde yer alan limit KDV hariç tutar olarak dikkate alınırken, SGK uygulamasında bu tutar KDV’yi de kapsayacak mahiyet kazanmıştır. Bu nedenle, vergi mevzuatında çalışana tanınmış olan 51 TL+KDV şeklindeki yemek kartı/fişi/çeki uygulamasının SGK mevzuatındaki hatalı düzenleme nedeniyle çalışanın aleyhine olacak şekilde KDV dahil 51 TL’ye çekilme riski ortaya çıkmıştır. Günümüz koşullarında dengeli ve sağlıklı bir öğünün minimum 100 TL olduğu bu ortamda işveren, çalışanına destek olmak istemesi durumunda, ister yemek kartı üzerinden ister nakit olarak çalışanına günlük yemek bedeli istisnasının üzerinde bir tutar verirse sadece şirket olarak kendi değil, çalışan da bu tutar üzerinden SGK primi verecek, dolayısıyla neredeyse bir günlük öğle yemeği tutarı kadar SGK primi olarak ödeyecektir. Burada verilmiş bir hakkın geri alınması söz konusudur. Daha önce 51 TL üzerinde SGK primleri ödenmezken, buna göre bütçe yapmış işveren de mağdur olacaktır.
SGK tarafından kanunla verilmiş bir yetki bulunmadan “ayni yardım” mahiyetindeki yemek yardımlarına sınır getirilmesi doğrudan çalışana sağlanan yemek yardım tutarını azaltma şeklinde sonuç doğuracaktır. Yine çalışan mağdur olacaktır.