Eski petrol krizlerinden ders almak gerek

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından, birçok ülkenin gündemi Rusya’ya enerji bağlılığını azaltacak çözümler aramak oldu. Fakat bu çözüm arayışı, iklim krizi ile mücadeleyi tehdit edebilecek gelişmelere yol açabilir. Geçtiğimiz hafta yayınlanan ve “Ya şimdi, ya asla” uyarısında bulunan 6. IPCC Raporu’na göre, iklim krizi ile mücadelede en küçük gecikme, dünyanın geleceğini riske atabilecek. Fakat işin kötü yanı, IPCC’nin bahsettiği “şimdi”nin önünde oldukça büyük bir risk var. Dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ederek, dünyayı karşısına alması; iklim krizine karşı bugüne kadar kaydedilen tüm ilerlemeyi de tehlikeye sokabilir.           

ABD’de, Rusya’dan gelecek petrolün yasaklanması ve gaz fiyatlarında yaşanan artış, ülkede sondaj çalışmalarının artırılması çağrılarını canlandırdı.         

Almanya eski kömür santrallerini yeniden devreye aldı. Çek Cumhuriyeti, kömür kullanımını daha uzun süreye yaymayı planlıyor. Birleşik Krallık da, petrol ve gaz sondajlarını arttırma niyetinde. Ve işte tüm bu gelişmeler, ülkelerin sıfır net emisyon hedeflerini tehdit ediyor.              

Birçok ülke ciddi bir çıkmazın içinde

Goldman Sachs, fosil yakıt yatırımlarında yıllardır izlenen düşüşün ardından, yatırımlarda yeni bir sürecin başlamak üzere olduğuna işaret ediyor.         

Rusya’nın fosil yakıtlarının bir nevi “damgalanması”, başka bölgelerde petrol sondaj çalışmalarına yönelik ilginin artmasına yol açıyor. IPCC’nin iklim krizine karşı koyma fırsatlarının azaldığını ortaya koyan raporu ise, her zaman olduğu gibi yaşananlarla vaadedilenler arasındaki farkı kanıtlar nitelikte. Raporda yer alan ender olumlu sonuçlardan biri, bazı ülkelerin son yıllarda sera gazı emisyonlarında önemli azalmalar kaydettiği gerçeği; fakat özellikle de Avrupa'daki birçok ülke, Rus petrolüne ve doğal gazına olan bağımlılıkları nedeniyle ciddi bir çıkmazın içindeler.                 

Eski krizlerden ders almak gerek

Sonuç olarak, nereden gelirse gelsin, fosil yakıt kullanımının sonlandırılması gerekiyor; fakat Goldman Sachs’a göre önümüzdeki dönem hem hidrokarbon üretimine, hem de yenilenebilir enerjilere yapılan yatırımlar artacak. Şirketler de bu süreci karbon emisyonlarının azaltılmasına sağlayacak alanlara yatırım yaparak değerlendirebilir.             

Petrol üreticisi Arap ülkelerinin arzı sınırladığı 1973 yılında olduğu gibi, daha önceki yıllarda yaşanan enerji krizlerinin yenilikçi ve iklim dostu önlemleri teşvik ettiğini hatırlatan Dünya Ekonomi Forumu analizi, bu dönemde Avrupa’da rüzgar ve güneş enerjilerinin gündeme geldiğini ve hızla geliştiğine dikkat çekiyor.          

Ukraynalı bir iklim bilimcisi ise, yakın zamanda yayınlanan bir röportajında, “Bu bir fosil yakıt savaşı” diyor; çünkü fosil yakıtların kullanımının kısıtlaması konusunda yeterince ilerleme sağlanamaması; petrol fiyatlarının yükselmesinde çok belirleyici bir rol oynuyor.       

Yale Climate Connections analizi ile bitirelim: “Son birkaç on yılın olayları göz önüne alındığında, fosil olmayan enerji sistemlerine yatırım yapmak, modern hükümetlerin temel bir ilkesi olarak demokrasiyi güçlendirecektir.”

Tüm yazılarını göster