Rafining Lipper verilerine göre, ABD’li yatırımcılar 2022 yılında, ESG hisse senedi, tahvil ve karma varlık fonlarından net 13,2 milyar dolar çektiler. Bu rakam, 2011’den bu yana ilk net çıkışa işaret ediyor.
Bu fonlar; sürdürülebilirlik kriterlerine uygun sermaye piyasası araçlarını, yenilenebilir enerji projelerini, çevreye, topluma ve kurumsal yönetime önem veren şirketlerin hisselerine ve kira sertifikalarını kapsıyor.
Yatırımcılar, bu fonlara yatırım yaparak getiri elde etmenin yanında çevreye ve topluma faydalı modellere finansman sağlayarak katkı sunmuş oluyor.
ESG fonları özellikle son yıllarda ciddi bir yükseliş sergilerken, ilk kez bu yıl ESG dışı fonların performansının gerisinde kalacak gibi görünüyor. Bu tablonun başlıca üç nedeni ise, Ukrayna savaşı, alt üst olan finansal piyasalar ve sektöre karşı siyasi desteğin azalması olarak sıralanıyor.
Sürdürülebilir tahviller yoluyla kurumsal kaynak yaratmadaki düşüşle de birleştiğinde, 2022 yılının ESG yatırımları için zor bir yıl olduğu izleniyor. Piyasalardaki belirsizlik ve yatırımcıların sermayeyi koruma ihtiyacı göz önüne alındığında 2023’ün de zor geçebileceği tahmin ediliyor.
ABD merkezli varlık yönetimi şirketi Candia’nın ESG Portföy Yöneticisi Marie Niemczyk, Reuters’a yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz yıl ESG fonları oldukça sorgulandı” derken, çalkantılı piyasaların, ABD genelinde sektöre yönelik siyasi düşmanlıkların ve enflasyonun bu süreçte etkili olduğuna dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, ABD’li yatırımcılar 2022 yılında, ESG hisse senedi, tahvil ve karma varlık fonlarından net 13,2 milyar dolar çekerken; ESG dışı yatırımlar da yine ilk 11 aylık süreçte 420 milyar dolar kayıp yaşadı. ESG fonlarındaki yüzde 29 düşüş, ESG dışı fonlarda yüzde 21 olarak gerçekleşti.
BlackRock’ın ESG duruşunda değişiklik yok
Öte yandan mevcut tabloya rağmen, yaklaşık 10 trilyon dolara ulaşan varlıklar ile dünyanın en büyük varlık yöneticisi olan BlackRock, ESG duruşunda değişiklik planlamıyor. BlackRock, düşük karbon ekonomisine küresel geçişin bir parçası olarak şirketleri değişiklik yapmaya zorladığı için, bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri tarafından baskı altında bırakılmıştı. BlackRock’ı en yoğun şekilde eleştirenlerin başında tabi ki petrol zengini Teksas var.
“Tosyalı Sarıseki, yeşil çeliğin merkezi olacak”
Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, 2,5 milyar dolarlık yeni yatırımları Sarıseki Tesisi’nin tamamlanmasıyla, yeşil çeliğin Türkiye’deki merkezi olacaklarını söyledi. Tosyalı, “Kullanacağımız teknolojilerle tesisimiz, yüzde 30 daha az elektrik enerjisi kullanırken yüzde 15 daha az doğal gaz tüketecek” dedi.
Tosyalı Holding, yurt içi ve yurt dışından gelen yüzlerce iş ortağını Antakya’da bir araya getirdi. “Yeşil Çeliğin Yarını, Geleceğin Yatırımı” mottosuyla düzenlenen buluşmada, Tosyalı Demir Çelik Sarıseki Tesisi hakkında en güncel bilgiler paylaşıldı.
Fuat Tosyalı, Türkiye’nin yürüyen en büyük sanayi yatırımı olan Tosyalı Demir Çelik Sarıseki Tesisi’nde yassı çelik başta olmak üzere nitelikli çelik üretimine odaklanacaklarını bildirdi. Bu tesisin 4 milyon ton üretimiyle sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en kompakt tesisi olacağını belirten Tosyalı, “Endüstri 4.0 uyumunda bizi küresel rekabette öne geçirecek bu tesiste daha düşük elektrik enerjisi tüketimi sağlayan Quantum Ark ocakları kullandık. Sarıseki Tesisi, 2 tane dev, kuantum teknolojili çelikhanesi ve iki limanı ile yaklaşık 4 milyon ton yassı çeliğin ithal ikamesine katkı sağlayacak. 2,5 milyar dolar değerindeki bu yatırımımızı 2023’te devreye aldığımızda Tosyalı Holding olarak 10 milyon ton üretim hacmine ulaşacağız. 1.500 kişilik de bir ilave istihdam sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Tosyalı, şu bilgileri paylaştı: “Burada kullandığımız yüksek teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarımızla bu tesisimiz yeşil çeliğin Türkiye’deki merkezi olacak. Kullanacağımız teknolojilerle tesisimiz, yüzde 30 daha az elektrik enerjisi kullanırken yüzde 15 daha az doğal gaz tüketecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ve daha verimli hurda kullanımı sayesinde yüksek fırınlara göre yüzde 70, geleneksel ark ocaklarına göre yüzde 20 daha düşük karbon ayak izimiz olacak. Güneş ve hidrojen gibi temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yapacağımız yeni yatırımlarla bu tüketimler çok daha aşağı inecek. Tüm tesislerimizde başlattığımız, 215 MW kurulu güce ulaşacak proje ile Tosyalı olarak dünyanın en büyük çatı üstü GES’e sahip şirketi olacağız.”