TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı – ESCARUS, dört aya yakın süredir dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının çok yönlü etkisini değerlendirdiği detaylı bir rapor hazırladı.
“Bir Eko-Sosyal Kriz Olarak Covid-19 Salgını ve Sürdürülebilirlik” başlıklı rapor, ekonomi, teknoloji, eğitim, politika, yönetim ve çevre gibi alanlarda yaşanan dönüşümü ve beklentileri ele alırken, Covid-19 sonrası döneme yönelik bir yol haritası niteliği taşıyor. Escarus Genel Müdürü Kubilay Kavak liderliğinde hazırlanan 115 sayfalık raporda öne çıkan değerlendirmeler ve önümüzdeki döneme yönelik beklentiler şöyle:
- Hükümetler Covid-19 salgınının yayılma hızını çeşitli ekonomik kayıplar vererek yavaşlattılar. Bundan sonra en büyük risk, öngörülemezlik olarak ön plana çıkıyor. İş modellerinden eğitim sistemine, teknokültürel çerçeveden tüketim örüntülerine kadar pek çok alan yeni bir rotaya evrilecek. Azaltılan seyahatlerin, denenen teknolojilerin yanı sıra toplum genelinde sergilenen dayanışmacı tutumların, doğayla ilgili duyarlılıkların ve sorumlu davranışların salgın sonrasında da olumlu izdüşümleri olacak.
- Pek çok ülke küresel değer zincirindeki kırılmalardan hareketle bazı endüstrilerde ulusal tedarik zinciri yaratma arayışında olacak. Küreselleşme çoklu bir niteliğe doğru ve bölgesel dinamikleri de dikkate alan yeni bir forma evrilecek.
- Gelişen şartlara hızla uyum sağlamak için teknolojinin önemi giderek artacak; Endüstri 4.0, karanlık fabrikalar ve nesnelerin interneti gibi kavramlar yaygınlaşacak.
- Finansal risklerin yanı sıra çevresel ve sosyal risklerin de gözetileceği iş modelleri ön plana çıkacak. Uzaktan çalışma, esnek çalışma, iş amaçlı seyahatlerin azaltılması ve sürdürülebilirlik hassasiyetlerinin yükselmesi gibi salgın sürecinde öne çıkan tutumlar kalıcı hale gelecek.
- İçinden geçmekte olduğumuz dönemde salgınla mücadele kapsamında en fazla öne çıkan finansman aracı tahviller oldu: Uluslararası finans kuruluşlarının salgın döneminde ihraç ettiği tahviller şu şekilde: Afrika Kalkınma Bankası (3 milyar dolarlık sosyal tahvil); Amerikalılar Arası Kalkınma Bankası (2 milyar dolarlık sürdürülebilir tahvil); İskandinav Yatırım Bankası (1 milyar euroluk sürdürülebilir tahvil); Avrupa Yatırım Bankası (3 milyar euroluk sürdürülebilir tahvil); Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (1 milyar euroluk sosyal tahvil); Dünya Bankası (8 milyar dolarlık sürdürülebilir tahvil); Cassa Depositi e Prestiti (1 milyar euroluk sosyal tahvil).
- Fırsat eşitsizliği Covid-19 krizi sırasında etkisini daha şiddetli bir şekilde gösterdi. Dezavantajlı gruplardan olan göçmenler, kriz zamanlarında ekonomik ve temel hizmetlere erişim konusunda zorluklarla daha fazla karşılaşırken, kadınlar sağlık ve sosyal hizmet sektörü çalışanlarının yüzde 70’ini oluşturmaları nedeniyle salgının ön saflarında bulunuyor.