Geçen hafta gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesine genelde ve seyahat endüstrisi özelinde çok önem veriliyordu. Erdoğan’ın çevresi aylardır görüşmenin yeri, içeriği, gündemi ve nelerin konuşulacağı konusunda gerçeklere dayanmayan, abartılı beklenti yaratan bir hava yarattı. Kendi başlarına görüşmenin tarihini ilan ettiler.
Söylendiği gibi olmasa da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 4 Eylül’de Soçi’de görüştü.
Görüşmeden, yaratılan abartının tersine, herhangi bir sonuç çıkmadı.
Nitekim Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov görüşme ile ilgili yaptığı açıklamada “Bir belge veya yazılı anlaşma üzerinde anlaşmaya varma planı yoktu. Görüşme saatlerin senkronizasyonu oldu” dedi.
Bu görüşmenin hangi ortamda gerçekleştiğine birkaç başlık ile bakalım. Erdoğan seçimlerden sonra Amerika ile ilişkilerde yakınlaşma politikası izlemeye başladı. Rusya’nın NATO’nun genişleme politikasına itirazı kapsamında karşı olduğu İsveç'in NATO üyeliği için yeşil ışık yakıldı.
Erdoğan, NATO’nun bile söylemediği Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğini dillendirdi.
Rusya’nın “savaş suçlusu” ilan ettiği Ukrayna’daki Nazi Azov taburu komutanlarının Türkiye’de tutulacağı sözü verilmişken bu kişiler Ukrayna’ya iade edildi.
Yalnız bu birkaç başlık bile Putin’in Erdoğan ile ilişkilerinde en hafif deyimle eskisi kadar sıcak olmayacağını gösteriyor.
Bu durum iki liderin basın açıklaması sırasında Putin’in vücut dilinden de görülüyordu.
Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov “Bir belge veya yazılı anlaşma üzerinde anlaşmaya varma planı yoktu” derken bazıları görüşmeden gerçekte bir sonuç çıkmadığı halde her zamanki gerçekdışı ve abartılı değerlendirmeleri yapıyor. Onları geçelim. Görüşmenin gerçekçi temelde ve siyasal açıdan değerlendirmesini de işin uzmanlarına bırakalım.
Günümüzde Türkiye, Rusya için adeta dünyaya açılan kapıysa, Rusya’nın da Türkiye’nin özellikle ekonomi alanında kendi projelerini yaşama geçirme sürecinde önemli rol oynayan bir ülke olduğu gerçeğini görmek, ilişkilerde bunu dikkate almak gerekir.
Her konuda olduğu gibi burada da esas olan olgulardır.
Görüşmenin turizm ile ilgili yönü için şunu söyleyeceğiz:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin ile görüşmeye gittiği kalabalık heyette Kültür ve Turizm Bakanı yoktu. Görüşmede Putin’in Erdoğan’ı ülkesinde tatil yapmaya davet etmesi dışında turizmin adı geçmedi.
Buradan hareketle diyeceğimiz şu ki, Rusya pazarı ile ilgili değerlendirmeler ve 2024 yılına ilişkin beklentiler konusunda en hafif tanımla ihtiyatlı ve gerçekçi olmalı.
İŞYERİ, GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ, ATAMA
✔ DoubleTree by Hilton Şanlıurfa Genel Müdürlüğü’ne Fatih Günkent getirildi.
✔ Antalya Belek’teki Kaya Palazzo Golf Resort’ün genel müdürlüğüne Fethi İz getirildi.
✔ Ramada Plaza By Wyndham Antalya Satış Pazarlama Müdür Yardımcısı görevini yürütmekte olan Dudu Benlikaya, Satış Pazarlama Müdürü pozisyonuna getirilirken, Yiyecek İçecek Müdürü olan Uğur Kurubaş, Operasyon Müdürü oldu.