Türkiye ve bölge ülkelerde 400’ün üzerinde mağazası bulunan English Home, yeni bir dönüşüm sürecine girdi. Marka kimliğini yenileyen ve müşterilerinin karşısına yeni bir logo ve amblemle çıkan English Home, ürün kategorilerinde de ciddi bir değişim gerçekleştirdi. Kuruluşun geçirmekte olduğu dönüşüm sürecini English Home Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cennet Melis Uslukılınç’tan dinledik.
Son dönemde yaşanan değişiklikleri kısaca özetler misiniz?
Değişen yaşam biçimleri, yeni jenerasyonun ilgi alışkanlıkları, müşteri talep, beklentilerine kulak vererek bir dönüşüm başlattık. İlk olarak pişirme ve elektrikli küçük ev aletleri kategorilerine giriş yaparak tost makinesi, kahve makinesi, airfryer, blender, çay makinesi ürünlerimizi piyasaya sunduk. Çoklu kanal stratejisi kapsamında mağaza konseptleri yenilendi, online kanallarımızda önemli yatırımlar gerçekleştirdik Ayrıca, Satış sonrası hizmet konusunda da yeniliklerimizi hayata geçirdik. Tüm çalışmalarımızı “İçgörü Odaklı” bir yaklaşım çerçevesinde yürüttük.
“İçgörü Odaklı” yaklaşımınız neler içeriyor?
Günümüz trendlerini en hızlı şekilde uygulayan ve kullanıcılarla buluşturan, çağın değişen dinamiklerine uyum sağlayan bir yapımız var. Tüketicilerin duygusal ve psikolojik dinamiklerini kavramak, ihtiyaçlarını anlamak ve onlara değer sağlamak için tüketici segmentasyonu, pazar analizi ve rekabetçi analiz gibi yöntemlerle derinlemesine araştırmalar yapıyoruz. Elde edilen içgörüler doğrultusunda özelleştirilmiş ve hedef kitleye uygun iletişim mesajlar oluşturuluyor, bu da marka ile tüketici arasında bağ kurmamızı kolaylaştırıyor.
Ürünlerinize de araştırmalar mı yön veriyor?
Evet, elde ettiğimiz veriler aynı zamanda ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine, iyileştirilmesine ve son tahlilde tüketicilerin gerçek ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çözümler sunuyor.
Pazarlama çalışmalarınızdan örnekler verecek olursak...
Son dönemde yaptığımız “Erkek Çeyizi Kampanyası”yla başlayabilirim.
Günümüz toplumunda değişen düğün adetleri, yalnız yaşayan erkeklerin sayısının azalması, mikro ailelerin sayısının her geçen gün artması sektörde yeni taleplere yol açıyor. English Home de değişen kullanıcı ihtiyaç ve beklentilerini dinleyerek, yeni ürün ve koleksiyonlarımızla bu ihtiyaçlara cevap vermeye odaklanıyor.
Proje, evlilik denildiği zaman akla gelen en eski geleneklerden olan kına gecesi ve çeyiz ritüellerinde ezber bozan bir dokunuş yapma fikri ile ortaya çıktı. Reklamlarda çeyiz hazırlamanın sadece kadınlara özel olmadığını, isteyen her erkeğin bunu English Home ile yapabileceği vurgulandı. Çeyiz stresi yaşaması gerekenlerin sadece kadınlar değil erkeklerin de bu sürece destek ve ortak olması gerektiğine dikkat çekmek istedik.
Böylesi ters köşe bir projeye yakışacak, izleyenleri şaşırtacak bir isim gerekiyordu. Marjinal duruşuyla dikkat çeken ama aynı zamanda evinde zaman geçirmeyi seven domestik, annesiyle ilişkileri çok kuvvetli olan biriyle çalışmak istedik. Projemizin lansmanını bu yüzden Umut Eker ile gerçekleştirdik.
Erkek çeyizi koleksiyonumuz ayrıca Giresunlu girişimci kadınların el emeği ürünlerini içerdi. Böylece, bölgedeki kadınlarımıza destek olacak bir altyapı oluştu.
Kadın girişimciliğine destek veren bu projeden bahsedelim...
Kadın girişimciliğini ve kadın istihdamını desteklemek amacıyla Giresun’da özel bir proje hayata geçirdik. Giresun Valiliği ve Bulancak Kaymakamlığı Aile Destek Merkezi işbirliğiyle English Home olarak bölgedeki 150 kadın girişimci adayına, toplam 750 dakikalık eğitim desteği sunacağız.
Eğitim; marka oluşturmak, dijital pazarlama araçları, ürün fotoğraf çekimi ve sektör bilgisi gibi konuları da içerecek. Eğitimler sonunda girişimciler, kendi ürettikleri ürünlerini englishhome.com’da tüketiciyle buluşturacak. Kadınlar hem eğitimlerle kendilerini geliştirecek hem de son kullanıcıya daha hızlı ulaşarak gelir elde edecek. Kadınların el emeği ürünleri, erkek çeyiz paketlerimizde de yer alacak.
Son dönemde başka sosyal sorumluluk çalışmalarınız oldu mu?
Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenen Ekim ayında, Memorial Sağlık Grubu ve Kansersiz Yaşam Derneği’yle birlikte “Hayata Yakından Bak” projesini başlattık. “1 Dakika Bakar Mısınız?” mesajının vurgulandığı projede, kadınların her ay kendi kendilerine yapacağı meme muayenesi ve her yıl aksatmadan doktor kontrolü ve tarama yaptırarak meme kanserinin erken teşhisine olanak tanındığı anlatıldı.
Proje kapsamında; meme kanserinin erken teşhisine ve hastalıktan korunmaya dikkat çekmek üzere yatak odası, sofra & mutfak, ev giyimi ve banyo kategorilerinden oluşan özel bir koleksiyon ürettik. Bu ürünlerin satışından elde edilen gelirin tamamını Kansersiz Yaşam Derneği’ne bağışladık.
CEO'lar yapay zeka hakkında ne düşünüyor?
PwC, Küresel CEO Araştırmasının Türkiye sonuçlarını yayınladı. Bu yıl 27’ncisi gerçekleştirilen ve Türkiye’den 62 CEO’nun katıldığı araştırmanın sonuçları geçen yıla göre daha iyimser bir tabloyu yansıtıyor.
Araştırmaya göre Türkiye’deki CEO’ların yaklaşık yüzde 29’u şirketlerinin mevcut gidişatına devam etmesi halinde gelecek 10 yılda ekonomik olarak varlığını sürdüremeyeceğini düşünüyor. Bu oran geçen sene yüzde 34 idi.
Türkiye’deki CEO’lar küresel ekonominin geleceğinden geçen seneye (yüzde 15) kıyasla daha umutlu (yüzde 27). Küresel ekonomik büyüme konusunda karamsarlık yerini iyimserliğe bıraksa da yine de küresel ekonomin düşüşe geçeceğini düşünenlerin oranı azımsanmayacak bir ölçüde (yüzde 47).
Türkiye’deki CEO’ların, kendi şirketlerinin gelecek 12 ayda gelir artışı potansiyeline olan güveni önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de küresel CEO’lara kıyasla daha yüksek. Araştırma kapsamında sorulan “Şirketinizin gelecek 12 ay içindeki gelir artışı potansiyeline ne kadar güveniyorsunuz?” sorusunun yanıt aradığı güven düzeyi, Türkiye’deki CEO’larda geçen yıl yüzde 47 iken bu yıl yüzde 50’ye yükseldi. Aynı soru gelecek üç yıllık zaman aralığı için sorulduğunda ise güven düzeyi yüzde 68 gibi yüksek bir düzeye ulaştı.
CEO’lar yapay zekânın dönüştürücü potansiyeline inanıyor
Araştırmaya Türkiye’den katılan CEO’lar, üretken yapay zekânın hem benimsenme hızının, hem de dönüşüm yaratma potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünüyor.
Türkiye’den katılan her 10 CEO’dan neredeyse 7’si önümüzdeki üç yılda üretken yapay zekânın rekabeti artıracağını, iş modellerini değiştireceğini ve yeni yetenek ihtiyacı doğuracağını düşünüyor.
Hem Türkiye’deki hem de dünyadaki CEO’ların yüzde 60’ından fazlası gelecek 12 ayda üretken yapay zekânın, çalışanların şirketteki verimliliklerini artıracağını düşünüyor.
Yapay zekanın şirketlerinde benimsendiğini söyleyen CEO’ların oranı Türkiye yüzde 31, teknoloji stratejilerini buna göre değiştirdiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 37.
Türkiye’deki CEO’ların da yapay zekâya dair en büyük endişelerini siber güvenlik riskleri (yüzde 63) oluşturuyor, bunu yüzde 44 ile yanlış bilginin yayılması takip ediyor.
Dönüşümün önündeki en büyük engel finansal kaynaklar
PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu’nun paylaştığı verilere göre CEO’lara yöneltilen “ Şirketiniz önümüzdeki 12 ayda hangi önemli tehditlere maruz kalacak?” sorusuna öncelikli olarak “enflasyon” yanıtını veriyorlar. Enflasyonu, makroekonomik çalkantılar (yüzde 56) siber riskler (yüzde 44), jeopolitik çatışmalar (yüzde 27) ve iklim değişikliği (yüzde 16) izliyor.
Türkiye’deki CEO’lar için, dönüşümün önündeki en önemli engel kısıtlı finansal kaynaklar (yüzde 39) olarak görülüyor. Bunu düzenleyici çevre (yüzde 34) takip ediyor. Yetenek eksikliği, Türkiye’deki CEO’lar için de yeniden keşif yapmanın, dönüşümün önünde önemli bir engel. CEO’lara büyük ölçekli kurumsal dönüşüm çalışmalarında sık karşılaştıkları engeller sorulduğunda verilen cevaplar, birçok engelin sektöre özgü olduğunu gösteriyor.
Türkiye'de CEO'ların büyüme beklediği pazarlar ABD, Almanya, Çin, Suudi Arabistan ve İngiltere olarak sıralanıyor. Küresel CEO’lar için büyüme beklenen pazarlarda ilk dört ülke, geçtiğimiz iki yılda olduğu gibi ABD, Çin, Almanya ve İngiltere olarak sıralanıyor. Küresel sıralamada beşinci sırada ise dünya ekonomisinde önemli bir güç olarak yükselmeye devam eden Hindistan yer alıyor.