Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden elde edilen bilgilere göre Türkiye nüfusu 31 Aralık 2022 tarihi itibarıyla 85 milyon 279 bin 553 kişiye ulaşmıştır.
Yine, TÜİK’in Nüfus ve Konut Araştırmalarında, engellilik tanımı ve sınıflandırmasındaki yeni yaklaşımlar çerçevesinde engelli personelin de sayımı yapılmaktadır.
Bu çerçevede, Nüfus ve Konut Araştırmalarında engellilik; görme, duyma, konuşma, yaşıtlarına göre öğrenme/basit dört işlem yapma, hatırlama/dikkatini toplama alanlarıyla hareket güçlüğü (yürüme, taşıma, tutma ve merdiven inip çıkma) alanlarının en az birinde çok zorlandığını veya hiç yapamadığını belirten kişiler en az bir engeli olan nüfus kapsamında gösterilmektedir.
Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, en az bir engeli olan (3 ve daha yukarı yaş) nüfusun oranı %6,9’dur.(4 milyon 876 bin kişi) Erkeklerde %5,9 olan bu oran kadınlarda %7,9’dur. Yaş grubu arttıkça en az bir engeli olan nüfus oranının artma eğiliminde olduğu görülmektedir.
Bunun dışında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, gerek engelli bireylerin sayısının idari kayıtlar üzerinden tespiti, gerekse engellilere yönelik politika geliştiren kurumların engelli nüfusa ilişkin veri ihtiyacını gidermek için Bakanlık bünyesinde kamu kurum ve kuruşlarındaki Engelli Sağlık Kurulu Raporlarını esas alarak oluşturduğu "Ulusal Engelli Veri Sistemi’ne" göre, sistemde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı; 1 milyon 414 bin 643’ü erkek, 1 milyon 97 bin 307’si kadın olmak üzere 2 milyon 511 bin 950’dir. Bunlar içinde ağır engeli olan kişi sayısı ise 775 bin 012’dir.
Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı üzere, ülkemizdeki engelli kişi sayısı toplam nüfus içinde önemli bir paya sahiptir.
Anayasamızda, Devlete, engellileri koruma ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alması konusunda özel olarak yükümlülük verilmiş ve çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağı vurgulanmıştır.
Bu çerçevede, yazımızda, başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede “ağır engelli” çocuğu bulunan kadın çalışanlara sosyal güvenlik mevzuatı ile getirilen erken emeklilik avantajına değinilecektir.
Sosyal güvenlik reformu ile yürürlüğe konulan 5510 sayılı Kanun ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede “ağır engelli” çocuğu bulunan kadın çalışanlara erken emeklilik yönünden önemli bir avantaj getirilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un “Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı 28 inci maddesine sekizinci fıkrası ile “Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Kimler erken emeklilik avantajdan yararlanabilir?
● SSK (4/a), Bağ-Kur (4/b) ve Emekli Sandığı (4/c) statüsüne tabi olarak çalışan kadın sigortalılar,
● İsteğe bağlı sigortalılığa prim ödeyen kadın sigortalılar,
● 5510 sayılı Kanunun ek 5, ek 6 ve ek 9’uncu maddesi kapsamında çalışan kadın sigortalılar,
bu avantajdan yararlanabileceklerdir.
Bu avantajdan yararlanmak için ne yapılması gerekiyor?
Kadın sigortalılar, çocuklarının başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olup olmadıklarının tespiti için SGK’ya müracaatlarını, sigortalılıkları devam ederken yapabilecekleri gibi emeklilik aşamasında da yapabileceklerdir.
Bu çerçevede, erken emeklilik hakkından faydalanmak isteyen kadın sigortalıların ağır engelli çocuğu olduğunun tespiti için en son çalışmalarının geçtiği SGK İl/Merkez Müdürlüğüne başvurması gerekmektedir.
Başvurulan yer, çocukları “hakem hastaneler” olarak adlandırılan sağlık kurulu bulunan hastanelere sevk edecek ve çocuğun engellilik durumu rapor ile belgelenecektir.
Raporla durumun tespit edilmesinin ardından prim gün sayısına eklenecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecek süre hesaplanacaktır. Sürekli bakıma muhtaç olma halinin başladığı tarih ile sona erdiği tarih arasında geçen veya bu süre içinde çocuğun yaşadığı süreye göre tespit edilecektir.
Kadın sigortalının ağır engelli çocuğunun birden fazla olması halinde, her çocuk için ayrı ayrı sevk yapılacaktır. Kadın sigortalının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’na başvurduğu tarihte aktif olarak çalışıp çalışmadığına SGK tarafından bakılmayacaktır. Başka bir ifade ile daha önce çalışması olanlar veya isteğe bağlı olanlar da bu sevk işlemlerini yaptırabileceklerdir.
Bugüne kadar erken emeklilik hakkından kaç kadın sigortalı yararlandı?
5510 Sayılı Kanun Md:28/8’deki erken emeklilik hakkından 2009-2021 yılları arasında toplam 12.432 kadın sigortalı yararlanmıştır.
Prim gün sayısına eklenecek ve yaştan düşülecek olan süre nasıl tespit ediliyor?
Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan ağır engelli çocuğu bulunanların 1 Ekim 2008 gününden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri,
● Prim ödeme gün sayıları toplamına eklenmekte
● Eklenen bu süreler ayrıca emeklilik yaş hadlerinden indirilmektedir.
Evlat edinilen çocuklardan dolayı bu avantajdan yararlanılabilir mi?
Kadın sigortalının kendisinin veya eşiyle birlikte evlat edindiği çocuğunun da başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğunun tespiti halinde bu çocuk nedeniyle de kadın sigortalı söz konusu avantajdan yararlanabilecektir.
Bu durumda olan kadın sigortalının ilave hizmeti belirlenirken diğer hususlarla birlikte çocuğun evlat edinildiği tarih de göz önünde bulundurulacak, ancak ilave hizmetin verileceği sürenin başlangıcı çocuğun evlat edinilme tarihinden önce olamayacaktır.
Ağır engelli çocuk sayısının birden fazla olması durumunda bu avantajdan nasıl yararlanılacak?
Kadın sigortalının başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğunun birden fazla olması halinde maluliyet tarihi eski olan rapor esas alınarak söz konusu avantajdan yararlanacağı hizmet süresinin başlangıcı belirlenecektir.
Çocuklardan birinin başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olma durumundan çıkması halinde diğer çocuklarından dolayı kadın sigortalıya ilave hizmet verilmeye devam edilecektir. Ancak, diğer çocukların maluliyetlerinin başlangıç tarihi malul durumdan çıkan çocuğun çıkış tarihinden sonraki bir tarih ise bu çocuklarının maluliyetinin başlangıç tarihten itibaren ilave hizmet süresi verilecektir.