Enflasyonun sebebi savaş değildir

Atılım MURAT AYKIRI FİNANS

İran, Venezuela, Suudi Arabistan denkleme bile girmeden, petrol fiyatının altı günde yaklaşık yüzde 30 düşmesi önemlidir. AB’nin ekonomik çıkarı açısından Rusya’nın enerji ürünlerini boykot etmemesi, Hindistan ve Çin gibi önemli enerji ithalatçılarının boykota destek vermemeleri fiyatı baskılayan faktörlerdir. Çin’in koronavirüste sıfır vaka politikasının enerji talebini törpüleyeceği spekülasyonu da etkili oluyor.

Düşüşe rağmen hâlâ çok yüksek olan petrol fiyatı, yatay hâle gelen getiri eğrisi (10 yıllık tahvil faiziyle 2 yıllık tahvil faizinin farkı), Amerikan ekonomisi için alarm veriyor. Fed’in olası faiz artırımları ve hâlihazırdaki rehberliği, durgunluk olasılığını artırıyor. ABD’de kasımda ara seçim var. Enerji fiyatları Biden yönetimi için risk yaratıyor. Eğer ekonomi resesyondaysa, Birinci Dünya Savaşı’ndan beri yapılan seçimlerin hiçbirini aktif başkan kazanamamış. Buradan esinlenerek; Biden’ın 2024’e kadar kontrolü elinde tutabilmesi için, Fed’in fahiş hatalar yapmaması, enerji fiyatlarının makul seviyelerde olması elzemdir.

Yüksek emtia fiyatları, gıda güvensizliği, ticaretteki düşüş; korumacılığı ve tedarik zincirlerindeki sıkıntıları pekiştirecek. Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra, Çin’in sıfır vaka politikasının ekonomik aktiviteyi ve limanların yoğunluğunu düşürecek olması, gelişen ülkelerin temel gıda ürünlerinin ihracatını sınırlamaları, tedarik zincirlerinde beklenen iyileşmeyi geciktirecek. Karar vericilerin bu gerçekleri kabullenmeleri, buna göre ajandalarını güncellemeleri gerekiyor. Örneğin Biden yönetimi, ‘‘Yaşanan enflasyonun sebebi Putin’dir’’ diyor. Son iki yılda Amerika’daki 7 trilyon dolarlık kamu harcamasının enflasyona katkısı ne olacak? Sorumluluk almak, yanlış politikalardan vazgeçmek, politika yapıcılar için büyük bir güçtür.

Tüm yazılarını göster