Enflasyonu faiz mi artırır, kur mu; işte yanıtı!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ 2021 enflasyon tahmini yüzde 9.4'ten yüzde 12.2'ye yükseltildi. 2.8 puanlık bu revizyonun 1.8 puanı kur artışı kaynaklı

✔ Peki nerede faiz artışının enflasyona etkisi? Faiz de sürekli artıyor ama bu artış enflasyonu etkilemiyor mu yani?

Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı ve bu yılın yüzde 9.4’lük enflasyon tahmini yüzde 12.2’ye yükseltildi. 2022 için daha önce yüzde 7 olan enflasyon tahmini de yüzde 7.5 olarak değiştirildi.

Türkiye’de enflasyon hedefinin ya da tahmininin değiştirilmesi, bu hedef ve tahminin çok ötesinde gerçekleşmeler yaşanması gayet sıradan bir durum. Dolayısıyla bu yılın tahmininin yüzde 9.4’ten yüzde 12.2'ye çıkarılmasında şaşılacak bir yön yok.

Ama ilginç detaylar söz konusu. Basit bir soru soralım:

“2021’in enflasyon tahmini hangi gerekçelerle 2.8 puan revize edildi?”

Bu soruyu biraz değişik de sorabiliriz:

“Bu 2.8 puanlık artış kalem kalem hangi etkenler yüzünden ortaya çıktı?”

Yanıt Merkez Bankası’nın enflasyon raporunda...

EN BÜYÜK ETKEN KUR ARTIŞI

Merkez Bankası’nın enflasyon raporunda bu yılın TÜFE tahminin hangi etkenler yüzünden yüzde 9.4’ten yüzde 12.2'ye revize edildiği tek tek sayılıyor.

İlk sırada kur artışı kaynaklı etken var.

İthalat fiyatlarında Türk Lirası cinsinden ortaya çıkan artışın enflasyon tahminini 1.8 puan yukarı ittiği belirtiliyor. İthalat fiyatları; "döviz kuru, petrol ve ithalat fiyatları" olarak açıklanıyor.

Raporda, gıda fiyatlarında öngörülen yüksek seyrin enflasyon tahminini 0.4 puan yukarı çektiği ifade ediliyor. Çıktı açığının etkisi de 0.4 puan olarak hesaplanıyor. 0.1'er puanlık etki de yönetilen-yönlendirilen fiyatlardan ve enflasyon tahminindeki sapmadan kaynaklanıyor.

Döviz kurundaki artış doğrudan 1.8 puanlık bir etki doğurmuş durumda. Kim bilir belki gıda maddelerinin fiyatındak 0.4 puanlık artışta da döviz kurlarındaki yükselmenin dolaylı etkisi vardır.

ETKENLER ARASINDA FAİZ NİYE YOK?

Yıllardır dinlediğimiz ekonomik tahlil ne?

"Yüksek faiz yüksek enflasyona yol açar."

Bu yaklaşım "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" şeklinde ifade ediliyor.

Peki Merkez Bankası'nın dün yayımladığı raporda, enflasyon tahmini 2.8 puan artırılırken neden bu revizyonda yüksek faizin etkili olduğundan söz edilmiyor?

Yoksa yüksek faiz kısa vadede enflasyona yol açmıyor mu? Kısa vade kavramının altını çize çize bir kez daha soralım; yoksa kısa vade için yüksek kur yüksek faizden daha mı kötü?

Herhalde öyle! Baksanıza Merkez Bankası enflasyon tahmininin 2.8 puan artmasında en büyük suçlu olarak dövizdeki yükselmeye işaret ediyor ve faize değinilmiyor bile.

FAİZ DE YÜKSELDİ AMA...

Tekrarda yarar var... Enflasyon tahminindeki 2.8 puanlık yükselmenin 1.8 puanının dövizdeki artıştan kaynaklanacağı kabul edilmiş, ne var ki faizden hiç söz edilmiyor.

Oysa son aylarda faizde hızlı bir yükselme yaşandı.

Yine Merkez Bankası verileri...

Geçen yıl ekimde yüzde 10.25 olan Merkez Bankası'nın politika faizi Naci Ağbal'ın başkanlığa getirilmesinden sonraki ilk toplantıda yüzde 15'e, daha sonra yüzde 17'ye ve son olarak yüzde 19'a yükseltilmişti. Hem Merkez Bankası'nın yeni başkanı da nisan ayı toplantısında "yüksek" faize bir anlamda sahip çıkmış, oran yüzde 19'da tutulmuştu.

Geçen yıl ekimde politika faizi yüzde 10.25, ama ortalama fonlama maliyet yüzde 12 dolayındayken 8.50’ye dayanan dolar kuru, başkan değişimi ve ardından faizin yüzde 19’a çıkarılmasıyla birlikte bir ara 7 liranın bile altına indi. Faiz hala yüzde 19 ama kur daha birkaç gün önce yine 8.50’yi zorladı.

İşte bütün bu olup bitenler de, tabii ki bu şekilde ifade edilmemekle birlikte Merkez Bankası'nın enflasyon raporuna yansıdı.

Meğer faiz öyle iddia edildiği kadar da suçlu değilmiş. En azından kısa dönemde. Enflasyonu azdıran dövizmiş.

***

"Sanık, yani döviz ayağa kalk" desek...

Döviz de "Ben kendi kendime mi bu hale geliyorum, siz kendinize bakın" diye karşılık verse, sahi yanıtımız ne olur ki...

YABANCI ÇIKTI, ÇIKTI, SOLUKLANDI VE DÖNDÜ

Yabancı yatırımcılar Merkez Bankası'ndaki son (sayı fazla olduğu için belirtmek gerekiyor) görev değişikliğini izleyen haftadan başlayarak hisse senedi piyasasından rekor çıkış gerçekleştirdi. 26 Mart haftasında 814 milyon dolar, 2 Nisan'da biten hafta 364 milyon dolar, 9 Nisan haftasında 46 milyon dolarlık çıkış yaşandı.

Yabancı çıkışı giderek azaldı, azaldı ve 16 Nisan haftasında nette giriş-çıkış sıfır oldu. Yabancı yatırımcı adeta soluklandı, etrafı kolaçan etti ve geçen hafta 105 milyon dolarlık net alımla geri döndü.

Yabancının tekrar dönüyor olmasında öyle anlaşılıyor ki kurun yüksekliği de bir etken.

Yurtdışı yerleşikler geçen hafta hisse senedinde net alım yaptı ama bu kez de devlet iç borçlanma senedinde 253 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi.

Tüm yazılarını göster