⸶Enflasyonla mücadele sabır, kararlılık, tutarlılık, kamuoyu desteği, toplumsal uzlaşı, iletişim, inandırıcılık, işleyen bir piyasa ve duyarlılık istiyor.⸷
Geçen hafta bir bankacı arkadaşım enflasyonla mücadelenin ne kadar zor bir mesele olduğunu anlatmak için IMF’nin Eylül ayında yayınlanan bir çalışmasına dikkat çekti. Çalışmada ise enflasyonla mücadelede başarılı olanların daha sıkı para politikasına, daha düşük nominal ücret artışına ve para biriminde daha az değer kaybına sahip oldukları dikkat çekiyor.
1970'lerden bu yana 56 ülkede yaşanan 100'ün üzerinde ayrı enflasyon şokunu inceleyen IMF ekonomistlerinden Anıl Arı, Carlos Mulas-Granados, Victor Mylonas, Lev Ratnovski ve Wei Zhao çıkardıkları sonuçları “100 Enflasyon Şoku: Yedi Stilize Gerçek” başlıklı IMF çalışma belgesinde aktarıyorlar.
IMF ekonomistleri veri çalışmalarından yedi adet "stilize edilmiş gerçek" çıkarmışlar:
1-Enflasyon, özellikle ticaret harici şoklarından sonra süreklidir. Enerji veya gıda fiyatlarında ani bir patlamanın neden olduğu enflasyon şoklarının, temel nedenin (ambargolar, savaşlar, kötü hava koşulları vb.) ortadan kalkmasıyla ortadan kalkacağı düşünülebilir. (Nitekim son küresel enflasyon dalgasında da böyle oldu.) Ancak IMF'nin incelediği 111 enflasyon döneminin 12'sinde enflasyon ancak bir yıl sonra şok öncesi seviyelerine döndü. İncelenen olaylardan 47’sinde enflasyon beş yılın ardından hala normale dönmemişti ve enflasyonun şok öncesi seviyelere geri dönmesi için geçen ortalama süre üç yıldı.
2- Çözülemeyen enflasyon dönemlerinin çoğu “Erken Kutlamalar” ile ilgiliydi. İnatçı enflasyon şoku vakalarının neredeyse tamamında enflasyon ilk üç yılda "maddi olarak" düştü, ancak yüksek bir seviyede sabitlendi veya yeniden hızlandı. IMF, bunun muhtemelen erken para politikası gevşemesinden veya hükümetlerin bütçelerini çok erken gevşetmelerinden kaynaklandığını öne sürüyor.
3- Enflasyonu yenen ülkelerin para politikası daha sıkıydı. Enflasyon şoklarının başarılı çözümü için merkez bankaları enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını artırmışlardı.
4- Başarılı enflasyon mücadeleleri, genellikle merkez bankalarının hem faiz oranlarını yükselttiği hem de onları daha uzun süre yüksek tuttuğu zamanlarda ortaya çıktı. Ek olarak hükümetlerin kısıtlayıcı mali politikaları vardı.
5- Enflasyonu çözen ülkeler dövizde sınırlı değer kaybı gördü. Enflasyonu başarılı bir şekilde düşüren ülkeler (daha uzun süre yüksek faiz oranları yoluyla), ya döviz sabitlerini koruyabildiler ya da para birimlerinin değer kaybını sınırlandırabildiler.
6- Enflasyonu çözümlenen ülkelerde nominal ücret artışları daha düşüktü. Gerçek anlamda, enflasyonu yenmeyi başaran ülkeler, zaman içinde yalnızca marjinal olarak daha az kazanç büyümesi kaybıyla karşılaştı.
7- Enflasyonu yenen ülkeler daha düşük büyüme veya daha yüksek işsizlik yaşamadı. Agresif para ve/veya maliye politikası sıkılaştırmasının ekonomik açıdan ağır bir bedel getireceğini varsayarsınız. Ama 5 yıllık ufukta, enflasyonu çözen ülkelerle çözemeyen ülkeler arasında büyüme sonuçları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmedi.
Kısacası IMF’nin çalışması bize küresel ekonomide enflasyonun dizginlenmesinin çoğu insanın düşündüğünden daha uzun süreceğini anlatıyor ancak bunu yapmanın mutlaka daha yüksek işsizlik anlamına gelmediğini de vurguluyor. Merkez bankalarının para politikalarını zamanından önce gevşetmelerinin tehlikeli olabileceği de diğer bir önemli sonuç olarak konuluyor.
Özetlemek gerekirse; IMF çalışmasına göre enflasyonu çözen ülkeler, zaman içinde daha tutarlı bir şekilde sürdürülen daha sıkı para politikasına, daha düşük nominal ücret artışına ve para biriminde daha az değer kaybına sahip olanlarmış. Bankacı arkadaşımın dediği gibi “Diş macunu kabından çok düzgün çıkıyor, ama sağa ve sola bulaştırmadan yerine koymak çok zor. Enflasyonla mücadele sabır, kararlılık, tutarlılık, kamuoyu desteği, toplum uzlaşı, iletişim, inandırıcılık, işleyen bir piyasa ve duyarlılık istiyor.”
İlgilenenler IMF’nin çalışmasına https://doi.org/10.5089/9798400254369.001 adresinden ulaşabilirler.