✔ Merkez Bankası’nın cesur ama biraz utangaç faiz artışlarını izliyoruz, ancak kamunun yönettiği ve yönlendirdiği fiyatlarla ilgili duruşunda fazla değişiklik yok.
Siyasi kaygılar hala ekonominin ihtiyaç duyduğu akılcı adımların önünde geliyor. Ekonominin tüm dengelerini bozan enflasyonla bütüncül mücadeleye geçebilmek için öngörülen geçiş süreci, KKM ve ihtiyati tedbirlerde gevşeme ihtiyacı gerekçelerine rağmen 2024 baharındaki yerel seçimi de kapsayacak şekilde tasarlanmış gibi duruyor. Merkez Bankası’nın cesur ama biraz utangaç faiz artışlarını izliyoruz, ancak kamunun enflasyon üzerindeki etkisi belirgin olan yönetilen ve yönlendirilen fiyatlarla ilgili duruşunda fazla değişiklik yok. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilan ettiği “dezenflasyon” süreci 2024 yılbaşında başlayacak ama OVP hedeflerine göre enflasyonun yeniden tek haneye indirilebilmesi için 2026 yılı sonunu bekleyeceğiz. Enflasyonla mücadele programlarında olması beklenen tüm kesimlerin yer alacağı “seferberlik” henüz ilan edilmiş değil. Uzunca bir süredir yaşadığımız yüksek enflasyonun -yüksek ateşin, tansiyonun insan vücudunda yarattığı etki gibi- ekonomik yapımızda kalıcı hasarlar bırakması kaçınılmaz. Merkez Bankası’nın AK Parti iktidarının ilk 10 yıllık döneminde tek haneye indirilmiş yıllık enflasyon oranlarının verdiği özgüvenle yüksek enflasyonu “bir numaralı halk düşmanı” ilan ettiği metinlere internet sitesinden ulaşılabiliyor. Bu hafta 21 Eylül Perşembe günü açıklanacak faiz kararı öncesinde Merkez Bankası’nın 10 yıl önceki rasyonel uyarı ve saptamalarını hatırlamakta yarar var.
Merkez Bankası’na göre, yönetile(meye)n fiyatlar nasıl can yakıyor?
Bugüne de dersler çıkarabilmek için kamu tarafından yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyonu nasıl etkilediğine Merkez Bankası’nın 2018 Nisan ayındaki enflasyon raporundan bakalım; “Doğrudan etkilerin yanı sıra akaryakıt, elektrik ve doğalgaz gibi enerji ürünlerindeki fiyat veya vergi değişikliklerinin üretim maliyetleri kanalıyla enflasyon üzerinde dolaylı etkileri de bulunmaktadır.
“Akaryakıt fiyatlarının maliyetlere etkisi başta ulaştırma hizmetleri kanalıyla olmak üzere geniş bir sektörel yayılımla gerçekleşmekte ve enflasyon üzerindeki dolaylı etkileri doğrudan etkisinin 1,5 katına kadar ulaşabilmektedir.”
“Enflasyon seviyesi üzerindeki etkilerinin yanı sıra yönetilen/ yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları, enflasyonun oynaklığını da artırarak beklentileri olumsuz etkileyebilmekte, bu öngörülemeyen fiyat hareketleri enflasyon belirsizliğini besleyerek fiyatlama davranışlarını bozabilmektedir.”
“Yönetilen/yönlendirilen fiyatların enflasyon üzerindeki bir diğer etkisi de bu fiyatların çoğunun geçmiş enflasyon ve döviz kuru gelişmelerine göre belirlenmesi şeklinde ifade edilebilecek endeksleme mekanizmaları ile ortaya çıkmaktadır.
“Geçmiş Yİ-ÜFE artış oranlarına göre hesaplanan yeniden değerleme oranı esas alınarak artırılan kamu fiyatlarının varlığı, enflasyonda atalete sebebiyet veren bir fiyatlama davranışıdır.”
Kamu zamlarıyla enflasyona etki eden kalemler
Merkez Bankası, 2018’in 2. enflasyon raporundaki kutuda kamunun iradesindeki enflasyona etki eden kalemleri ve TÜFE’deki ağırlıklarını şöyle sıralıyor:
*Vergi değişimine konu olabilen kalemler:
Alkollü İçecekler ve Tütün Ürünleri, Otomobil, Akaryakıt Endeksteki Toplam Ağırlık: 17,0
*Yönetilen/ yönlendirilen kalemler:
Elektrik, Su (Şebeke Suyu), Belediye ile Şehir içi Yolcu Taşımacılığı (Metro, Tramvay, Belediye Otobüsü, Vapur Ücreti vb.), Çay (Gıda ve Yemek Hizmetleri Kalemleri Toplamı), Şehir Gazı ve Doğalgaz, MEB Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nden Etkilenen Özel Eğitim Hizmetleri (Özel İlköğretim ve Lise Ücretleri), Çeşitli Kamu Eğitim Hizmetleri (Açık Öğretim Öğrenci Katkı Ücreti, Devlet Üniversitesi Yurt Ücreti, Devlet Anasınıfı Ücreti), İlaçlar, Çeşitli Kamu Hizmetleri (Ehliyet Alım Masrafları, Mahkeme İşlemleri ile ilgili Evraklar, Noter Ücreti, Pasaport Ücreti, Zorunlu Deprem Sigortası, Zorunlu Trafik Sigortası, Araç Muayenesi Ücreti, Emisyon Ölçüm Ücreti gibi), Şeker, Hac ve Umre Gidiş Ücreti, Çeşitli Sağlık Hizmetleri (Devlet Hastanesi Doktor Muayene Ücreti, Aile Hekimi Doktor Muayene Ücreti vb.), Belediye Ekmeği, Şans Oyunları (At Yarışı, Milli Piyango, Sayısal Loto vb.), TCDD Tren Ücretleri (Şehirlerarası, YHT ve Banliyö) Otoyol ve Köprü Geçiş Ücreti, Diğer (PTT Kargo Gönderme Ücreti, Devlet Tiyatro Ücreti) Endeksteki Toplam Ağırlık: 13,3 Endeksteki Genel Toplam Ağırlık: 30,3
Kaynak: TCMB, TÜİK.
ASO’dan AB’ye uyarı
Geçen hafta Ankara Sanayi Odası ‘nın (ASO) büyükelçilerle, sanayicileri buluşturan geleneksel davetinin 12.ncisi’ne Başkan Seyit Ardıç’ın AB’ye yönelik sözleri damga vurdu. Türkiye’nin üye olmadan Gümrük Birliğine imza atan tek ülke olduğunun altını çizen Ardıç, büyükelçilere, “Mallarımızı serbest dolaştırıyoruz, sanayiciler vize kuyruğunda bekliyor.” mesajını verdi. Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesinin önemini vurgulayan Ardıç, AB ile hizmetler, tarım ve kamu alımları piyasalarının karşılıklı olarak açılmasının, ticaret ve yatırım artışına katkı sağlayacağını anlatırken, vize sorununa da değindi. Büyükelçilere hitap eden Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay da hem Gümrük Birliği’nin modernizasyonu hem de yaşanan vize sorununun çözümüne yönelik yoğun bir şekilde çalıştıklarını bildirdi. Bozay, büyükelçilere “Türkiye Yüzyılında yapacaklarımızda tüm ülkeleri ve dostlarını yanımızda görmek istiyoruz” çağrısında bulundu. AB’ye yönelik bu mesajların, hafta sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Parlamentosu raporuna verdiği çok sert “Gerekirse yolları ayırabiliriz” tepkisinden önce dile getirildiğini belirtelim.