Enflasyonla mücadele ve Merkez Bankası

Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

Türkiye’nin enflasyon serüveni ya da hükümetlerin enflasyonla sınavı çok inişli çıkışlı olmuş. Bunu Cumhuriyet döneminin en uzun ömürlü AK Parti hükümetlerinde de görüyoruz. 22 yılını dolduran hükümetler döneminde yıllık enflasyon oranı yüzde 5 ile yüzde 85 arasında değişmiş.

Elbette bunun çok çeşitli nedenleri var, ama özellikle 2018 sonrası ve son iki yıl dikkat çekici.

Ülkenin enflasyon verilerinin izlendiği iki önemli kaynak enflasyondaki gelişmeleri açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bunlardan birisi hükümetin yasal olarak yayımladığı mali yol haritası veya çıpa niteliğindeki 3 yıllık Orta Vadeli Program (OVP), diğeri de fiyat istikrarını sağlama görevini üstlenen Merkez Bankasının dönemsel enflasyon raporları.

Gelin bu iki kaynaktan enflasyon ile ilgili rakamlara bakalım.

OVP ne diyor?...

- 2024-2026 dönemi OVP’ye göre 2024 yılı enflasyonu yüzde 65, 2025 yılı enflasyonu yüzde 33 ve 2026 yılı enflasyonu yüzde 15.2.

- 2025-2027 dönemi OVP’ye göre ise 2024 yılı enflasyonu 41.5, 2025 yılı enflasyonu yüzde 17.5 ve 2026 yılı enflasyonu da yüzde 9.7.

Merkez Bankası Enflasyon Raporu ne diyor?...

- Şubat 2024 tarihli birinci rapora göre enflasyon beklentisi 2024 yılı için yüzde 36, 2025 yılı için yüzde 14 ve 2026 yılı için de yüzde 9.

- Mayıs 2024 tarihli ikinci rapora göre enflasyon beklentisi 2024 yılı için yüzde 38, 2025 yılı için yüzde 14 ve 2026 yılı için de yüzde 9.

- Ağustos 2024 tarihli üçüncü rapora göre enflasyon beklentisi bir öncekinin aynı

- Kasım 2024 tarihli dördüncü rapora göre enflasyon beklentisi ise 2024 yılı için yüzde 44, 2025 yılı için yüzde 21 ve 2026 yılı için de yüzde 12. 

Piyasa katılımcıları, reel sektör ve hane halkı ne diyor?...

- Ekim 2024 sonu anketine göre 2024 yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 44.11 ve 2025 yılsonu enflasyon beklentisi ise yüzde 25.64.

- Ekim ayı anket sonuçlarına göre reel sektörün 2024 yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 49.5

- Öte yandan hane halkının 2024 yılsonu enflasyon beklentisi ise yüzde 67.2.

- Akademisyenlerin oluşturduğu ENAG grubunun enflasyon beklentisi daha yüksek.

Düşünebiliyor musunuz bugün itibariyle, en yakın tarih olan 2024 yılı sonu için bile, enflasyon oranları yüzde 65 ile yüzde 41.5 arasında oynuyor. 2025 yılına uzandıkça tahmin aralıkları çok açılıyor. 

TEPAV’dan değerli ekonomist Burcu Doğan, Nasıl Bir EKONOMİ gazetesindeki köşesinde yer alan 18 Ekim 2024 tarihli yazısında Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) Haziran-Ekim 2024 ayları ile ilgili olarak enflasyona ilişkin değerlendirmelerini şöyle özetliyor:

- Haziran PPK: Aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama Mayıs ayında geçici bir kesintiye uğramıştır.

- Temmuz PPK: Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğilimi belirgin zayıflama kaydetmiştir.

- Ağustos PPK: Temmuz ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, önceki aya kıyasla sınırlı bir şekilde yükselirken ikinci çeyrek ortalamasının altında kalmıştır.

- Eylül PPK: Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde ana eğilimin belirgin bir değişik sergilemediği değerlendirilmiştir.

- Ekim PPK: Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükselmiştir. Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır.

Enflasyon Raporu IV (8 Kasım 2024)’den pasajlar… 

- Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu tahminlere baz olarak alınmıştır. 

- Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir. Piyasa katılımcılarının, firmaların ve tüketicilerin enflasyon beklentileri fiyatlama davranışları, portföy tercihleri ve tüketim/kredi talebi üzerinde önemli rol oynamaktadır. 

- Enflasyon beklentilerinin yüksek seyri tüketim eğilimi ve kredi talebi üzerinde yukarı yönlü risk oluşturabilecektir. 

- Hizmet enflasyonundaki katılığın sürmesi enflasyon tahminleri üzerinde yukarı yönlü risk oluşturmaktadır.

- İşlenmemiş gıda grubu fiyatlarının seyri enflasyon tahminleri üzerinde risk oluşturmaktadır.

- Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümü büyük önem arz etmektedir. Vergi ve yönetilen-yönlendirilen fiyat düzenlemelerinin enflasyonda öngörülen düşüş patikasıyla uyumlu olmaması ise enflasyon üzerinde baskı yaratabilmektedir. Ayrıca, Orta Vadeli Program’da öngörülen bütçe dengesi hedeflerine gelir artışları yerine harcamalardaki düşüşün önceliklendirilerek ulaşılması dezenflasyon sürecini destekleyecektir.

Sonuç olarak: Merkez Bankası enflasyonla mücadeledeki kısıtların gerekçilerini giderek artırmış görünüyor. En önemlisi de para ve maliye politikalarının eşgüdümünün önemini en sonda çok ürkek bir şekilde ortaya koyuyor. Dolayısıyla umutlu olmak için neden yok!...

Tüm yazılarını göster