Bütün ekonomistler enflasyon hakkında yazıyorlar, konuşuyorlar, açıklamalar yapıyorlar.
Bu son derece doğal. Eğer ekonomiler enflasyonist baskı altında çalışıyor ise, ekonomistlerin de konu üzerinde durmalarından daha normal ne olabilir…
Ancak tabii, bilgilendirmek tam anlamıyla sonuç bakımından yeterli olamıyor. Çünkü anlatanlar kadar dinleyenlerin, yazanlar kadar da okuyanların olması gerekli… Bu bile yeterli değil… Yeterlilik için tartışılması ve uygulamalarının yapılması, planlı ve denetimli yol alınması lâzım.
Ekonomistler, bilimin, aklın gerektirdiklerini, net olarak söylemek durumundadırlar…Zaten de öyle yapmaktalar. Bilgiler, belgeler, istatistikler özetle veriler açık, net ve şeffaf olmalı…
Bu arada uzun zamandır söylemek istediğim bir husus var; bir ekonomist asla bir falcı ya da medyum değildir. Ekonomist olmak, fal bakmak ve geleceği okumakla yakından-uzaktan bağdaşabilmesi mümkün olmayan bir meslek, bir çalışma disiplinidir.
Ama ve maalesef halâ $ artar mı, enflasyon düşer mi, ne olacak bu işsizlik türünden her gün onlarca, hattâ daha da fazla sorular soruluyor… İnsanlar esasen haklılar. Çünkü endişeliler ve geçim konusunda çok ağır koşullarda yaşamak durumunda olanların sayısı gün geçtikçe artmakta…
Ekonomistler, iktisat disiplininin kuralları, iktisat kuramı sınırları içinde geçmişi ve olanları değerlendirerek bilimin gerekleri kapsamında ancak öngörülerde bulunurlar, olasılıkları ve analizleri ortaya koyarlar…
ABD Doları ya da Euro kuru tahmin etmek, enflasyon oranının önümüzdeki yıl % kaç olacağını, tasarrufların dövizde tutulması ya da vadeli mevduat olarak değerlendirilmesi arasında yapılması gerekeni söylemek ekonomistlerin yapmamayı daha uygun buldukları öngörü zorlamalarıdır. Günlük konuşma dilinde, halk arasında “Tüyo vermek” olarak tanımlananı ekonomistlerden iktisadî konularda beklemek etik de olmaz, garanti de değildir, yanılmalar da olabilir…
İnsan yaşamını ciddi boyutta etkileyen iktisadî oluşumlardan biri, belki başlangıç aşamasında ilk karşılaşılan olduğu için de en önemlisi enflasyon olarak düşünülebilir. Bu yanlış da değildir. Ancak konu, sorun; sadece enflasyon olsa bir anlamda tamam diyenler bile olabilir. Ama öyle değil… Enflasyon, sadece enflasyon değildir…
İktisat Fakültesi’nde okuduğum yıllardan başlayarak, mezuniyet sonrasındaki yıllarda da en fazla çekindiğim iktisadî problemlerden birinin enflasyon olmasıyla birlikte esasen enflasyonla beraber gelecek sorunlar daha fazla endişe duyulması gereken konular oldu. Asıl önemli gördüğüm hususlar; enflasyonla beraber gelen diğer …flasyonlar.
Enflasyon, hiperenflasyon, stagnasyon (Resesyon), stagflasyon, slumpflasyon, taksflasyon...
Tabii bunlar, biri bittikten sonra diğeri başlar şeklinde gelişen iktisadî sorunlar değil, bir bütün içindeki süreçler gibi çalışan sorunlar… Özetle enflasyonla başlayan ve genelde devam eden süreçler kümesi…
Global ekonomilerde, bu arada Türkiye ekonomisinde de enflasyon oranlarında artış başladı, ilerledi ve son dönemde de hiperenflasyon sürecine girildiği görüldü. Bununla beraber piyasalarda ki özellikle reel sektör piyasalarında ve bilhassa perakendede zaten var olan durgunluk süreklilik kazanarak artmaya da başladı.
Stagflasyon konusundaki endişeler özellikle Avrupa başta olmak üzere bütün ekonomilerde mevcut artık. Bu arada özellikle fon yöneticileri kendi portföylerindeki yüksek montanlı Dolar’ları hedge etmeye başladılar bile… Global enerji krizi de mevcut olunca, ki yüksek enflasyonun nedenlerinden biri, merkez bankaları 1970’lerdeki stagflasyon benzeri bir gündemin olduğunu saptamış oldular. FED ve ECB başta MB’ler konunun ciddiyetinin farkındalar. 2008 yılından bugüne kadar yaşanan yıllar içinde %66 oranına ulaşan stagflasyon beklentileri gerçekleşiyor. (BloombergHT)
Ekonomideki güçlü kadın yöneticilerden ikisi; C. Lagarde (ECB) ve K. Georgieva (IMF) zor bir dönemi en az hasarla atlatmanın yollarını gayet temkinli biçimde deneyimliyorlar. Diğer bir güçlü kadın Bakan J. Yellen'in işi ise daha da zor görünüyor. Stagflasyon türü baskılı ekonomik olaylar Avrupa’da an itibariyle ağırlıklı olsa da, Wall Street yatırımcıları zarar görme endişesini bire bir yaşamaktalar.
Diğer taraftan ABD ekonomisi de bu bağlamda farklı görüşler arasında kararsızlık sürecinde, bu kararsızlığın uzun sürmesini de beklemiyorum. Ama sadece J. Powell değil, diğer bazı eyaletlerdeki FED Başkanları da değişik önerilerini çalıştırıyorlar.
St. Louis FED Başkanı J. Bullard ki FED’in şahin kanadında agresif yaklaşımlarıyla tanınır, politika faizini nötr tutmak veya düşük oranlarda artışlarla enflasyonu düşürmeye çalışma gayretlerini boş ve zaman kaybına yol açan davranışlar olarak yorumlamaktadır. Tabii olarak beklenen bilanço daralmaları, sıkı para politikalarına geçiş süreçleri ile birlikte çalışacaktır. FED Guvernörü, Richmond FED Başkanı T. Barkin ve diğer bazı FED Başkanları nötr faiz denemesinin neticeleri doğrultusunda hareket edeceklerini söylemektedirler. İşte tam bu noktada, güven ve enflasyonun kalıcılığı hususları ortaya çıkmaktadır.
BloombergHT’nin konuya ilişkin yorumlarını okurken aynı konunun üstelik genelde aynı kelimelerle (Stagflasyon endişesi vb…) BBC News / Türkçe’de de yer aldığını gördüm. Bu durum da konunun ciddiyetini adeta teyit etmekte…
Enflasyon ve beraberinde gelenler konusunun merkezinden ayrılmadan, belki biraz güncel detay vermekle, sadece enflasyonun değil, enflasyonla beraber gelen sorunların, diğer …flasyonların önemini bu yazımda sadece özetlemeye çalıştım.