Enflasyonda turpun büyüğü heybede! (Bölüm 2)

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Geçen yıl kasımda yönünü aşağı çeviren sepet kurun tam bir V çizmesine yol açtık ve son iki aydaki artış yüzde 15'e yaklaştı.

✔ Kurdaki bu dönüşle birlikte üretici fiyatlarda ve bağlı olarak tüketici fiyatlarda artışı durdurma şansımız şimdilik de olsa hiç kalmadı.

Biliyoruz biliyoruz; bu başlığı yanlışlıkla ikinci kez kullanmış değiliz. Mart ayı fiyat gelişmelerini ele aldığımız 6 Nisan'daki yazımızın başlığı da buydu. Zaten bu sefer ikinci bölüm olduğunu da vurguluyoruz.

TÜİK dün nisan ayının verilerini açıkladı. Oranlar süper!

Yİ-ÜFE nisan ayında yüzde 4.34 oranında arttı. Bu, şimdiye kadar görülen, yani 2003'ten bu yana görülen en yüksek üçüncü aylık artış. Yİ-ÜFE daha önce en yüksek artışı yüzde 10.88 ile 2018'in eylül, yüzde 6.60 ile yine aynı yılın ağustos ayında göstermişti. Yani bu yılın nisanı, bronz madalyalı ay oldu. Yİ-ÜFE'deki dört aylık artış yüzde 12.91'i, yıllık artış ise yüzde 35.17'yi buldu.

Üretici fiyatları artar da tüketici fiyatları durur mu! TÜFE nisan ayında yüzde 1.68 arttı. Dört aylık artış yüzde 5.45, yıllık artış ise yüzde 17.14 oldu.

Fark giderek açılıyor

Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki farkın giderek açıldığı bir gerçek. Bu farkı ele aldığımız her yazımızda iki endeks arasındaki geçişkenlikle ilgili kısa bir değerlendirmeye de yer vermekte yarar görüyoruz. Bu konuda son olarak 6 Nisan'da bakın şunları yazmışız:

"Yİ-ÜFE'den TÜFE'ye bire bir yansıma olmaz, olması da beklenmez. İki endeksin yapısı, ağırlıkları farklı. Ama bu demek değil ki Yİ-ÜFE'deki artış bir süre sonra TÜFE'yi etkilemez. Bunu söylemek mümkün değil. Bir zaman sonra Yİ-ÜFE'deki artış TÜFE'ye yansıyacaktır, bundan kaçış yok."

Şimdi gelelim aradaki makasın ne kadar açıldığına...

Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki fark iki türlü hesaplanır. Bunlardan biri ve yaygın olarak kullanılanı, son aydaki yıllık artışların farkını almak. Buna göre nisandaki yıllık artış Yİ-ÜFE'de yüzde 35.17, TÜFE'de yüzde 17.14 ve bu iki oran arasında 18.03 puanlık fark bulunuyor. Dikkat etmekte yarar var; fark yüzde değil, puan.

Diğer yöntem ise endeksler arasındaki farkı hesaplamaya dayanıyor. Her iki endeksin baz yılı da aynı, 2003. Bu nisandaki düzey ise Yİ-ÜFE'de 641.63, TÜFE’de 532.32. İşte bu iki endeks arasındaki fark yüzde 20.53. Bu da puan değil, yüzde fark.

Dolayısıyla üretici ve tüketici fiyatlarında nisan ayı itibarıyla oluşan yıllık artış arasında 18.03 puanlık, iki endeksin nisan ayındaki düzeyi arasında ise yüzde 20.53’lük fark var.

Yüzde 20.53, bir rekor

Nisan için hesapladığımız yüzde 20.53, iki endeks arasında 2003 şubatından (ocakta endeks yok) bu yana geçen 18 yılı aşkın sürede oluşan en büyük fark.

Üstelik bu fark geçen yılın temmuzundan bu yana sürekli açılıyor. Yİ-ÜFE, geçen yıl haziranda TÜFE'den yalnızca yüzde 4.19 yukarıdaydı.

Zaten iki endeks arasında Yİ-ÜFE lehine yüzde 10’u aşan fark son dört yıldır görülüyor. Bazı aylarda, örneğin üç yıl önce 2018’in nisanında üretici fiyatları endeksinin, tüketici endeksinden yüzde 0.26 daha aşağıda olduğunu da unutmayalım.

Fark yüzde 20'lerde kalmaz

İki endeks arasındaki fark yüzde 20'yi aştı ve giderek artıyor ama bu fark bir yerde duracak. Hatta geri dönüş yaşanması ve makasın daralması da beklenmeli.

Bu nasıl olacak; ya üretici fiyatları daha az, tüketici daha çok artacak ve fark daralacak. Ya da üretici fiyatları gerilemeye başlayacak ve fark böyle daralmış olacak.

Üretici fiyatları azalmaya başlasa bile bunun tüketiciye yansıması hemen gerçekleşmeyebilir. Bünyeye bir zehir girmeye görsün... Nasıl ki geçen yıl kasımdan sonra kurda artış durup gerileme başladığında bile fiyatlar zehrin bünyedeki tahribatı gibi artmayı sürdürmüştü, bu kez de üretici fiyatları gerilese bile bu maliyet zehri yüzünden tüketicide öyle hemen düşüş olmaz. Dolayısıyla tüketici fiyatlarındaki yüzde 17'lik düzey bile bakarsınız aranır hale gelmiş.

Kaldı ki kur artışı "Beni unutamazsınız" diyor...

Tökezleyen devi, yani dövizi yeniden ayağa kaldırdık

Sepet kur ile üretici ve tüketici fiyatlarındaki değişimi 2019 yılının aralık ayını 100 kabul ederek endeks haline getirdik, sonra da bu üç veriyi bir grafikte topladık.

İlginç ama pek de şaşırtıcı olmayan bir gidişat söz konusu...

2019 sonu 100 olan sepet kur endeksi geçen yılın kasım ayında 141 ile zirve yapmış, ardından düşüşe geçerek bu şubatta 126'ya kadar inmişti.

Fiyatlardaki artış devam ediyordu ama dikkat çeken küçük bir ayrıntı var; üretici fiyatlarındaki artış şubatta biraz yavaşlamıştı. Öyle görünüyordu ki kurdaki gerilemenin etkisi görülecekti. Ama izin verseydik!

Merkez Bankası'ndaki başkanlık operasyonuyla birlikte mart ve nisanda sepet kur yüzde 7 dolayında arttı.

Kasımda 141'e çıkan, şubatta 126'ya kadar gerileyen sepet kur endeksi nisanda 144 ile rekor kırdı. Yani tam bir "V' çizmiş oldu.

Sonuç mu; üretici ve bağlı olarak tüketici fiyatlarındaki artışın yavaşlaması ve durması umudu da böylece en azından şimdilik yok oluverdi.

Tüm yazılarını göster